Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kanun koyucu ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı başvurulabilecek kanun yollarını da özenle, açıkça ve ayrıntılı şekilde düzenlemiş olup HMK’nun 391. ve 394. maddelerinde yer alan kanun yollarına ilişkin düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yolu açık değildir. Kanun koyucu bu yöndeki iradesini hem kanun yoluna başvurulabilecek tedbir kararlarını açıkça belirterek, hem de bunların dışındaki kararlara karşı kanun yollarına başvurulmasını yasaklayarak düzenlemiştir. HMK’nun 391. maddesinde sadece ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüş iken, HMK’nun 394. maddesinde ise sadece taraflar dinlenmeden verilen ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir....

    Karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

      İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN : VEKİLİ : KARŞI TARAF : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/06/2022 tarih ve 2022/33 E. sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden şirket tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :İhtiyati tedbir isteyen vekili, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemi ile açtığı davada, dava konusu markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi ve marka başvurusunun tescil işlemlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

        Kaldı ki, yukarıda yazılı emsal BAM kararları gereğince de, İİK'nın 72/3. maddesine göre, "icra dosyasına yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin" tedbir düzenlemesi içeriğine göre, bu konuda mahkemenin bir takdir hakkı da bulunmayıp, takdirin sadece teminat miktarına yönelik olduğu da anlaşılmış, bu gerekçelerle de itiraz yerinde görülmeyerek, murafaa duruşmasında tedbire itirazın reddine karar verilmiştir. 16/03/2022 tarihli murafaa duruşmasında verilen tedbire itirazın reddine ..." şeklinde karar verilmiştir....

          SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte gösterilen sebeple kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İhtiyati hacze itiraz eden vekili, senetteki imzanın inkar edilmediğini, ihtiyati hacze süresi içinde itiraz edilmediğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulamayacağını belirterek ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, itirazın kısmen kabulü ile davacı borçluya ait araçlara ve teminat mektubuna ihtiyati tedbir konulmasına, takibin devamına ilişkin itirazın reddine dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbire itiraz eden vekili temyiz etmiştir. HMK’nın 394/4 hükmüne göre, “İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.”...

              İtiraz üzerine incelemenin HMK'nın 394/4. maddesine göre duruşmalı yapılması zorunlu olduğundan, mahkemece ilgililer dinlenmek üzere duruşma günü verilerek usulen davet edildikten sonra gelmeseler dahi dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek HMK'nın 394/4 maddesine aykırı biçimde dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilmesi doğru olmadığından ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme ara kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2- İstinaf talebinin esası incelenmeksizin Bakırköy 2....

              HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 27.01.2021 tarih 2020/42 E sayılı ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının kabulü ile İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 18.12.2020 tarih 2020/42 E. sayılı ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair ara kararının KALDIRILMASINA, 3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 4-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbire itiraz eden davalı tarafından yapılan 162,10 TL başvurma harcından oluşan yargılama giderinin ihtiyati haciz isteyen davacıdan alınarak ihtiyati tedbire itiraz eden davalıya verilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK'nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 27.04.2021...

                Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir. Yargılama sırasında mevcut durumun değişmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi, gecikme sebebinin bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi söz konusu olan hallerde ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilmelidir. Görüldüğü üzere kanun koyucu bu konuda hakime oldukça geniş bir takdir alanı bırakmıştır. Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. Tedbir kararı verilebilmesi için davanın ispatına elverişli delil bulunması da zorunlu olmayıp, istekte haklı olma ihtimalinin mevcut olması yeterlidir....

                KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbire itiraz eden-davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbire itiraz eden-davalı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbire itiraz eden-davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.17/03/2022...

                  UYAP Entegrasyonu