ADA 1 parselin maliki olduğunu, İzmir fuarına ilişkin projenin uygulanması için bu yerdeki binanın yıkılması gerektiğini, davalıya tahliye emri gönderdiklerini ancak davalının tahliye emrinin iptali yoluna gittiğini belirterek kiralananın iktisap ve ihtiyaç nedeniyle tahliyesine karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece Dairemizin 22.4.2010 tarihli bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonunda kiralanan taşınmazın yargılama sırasında tahliye edilmesi nedeniyle tahliye konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir. Davacı vekili,dava dilekçesinde değerini 10.000 TL göstermiş ise de, davalı vekili 26.02.2009 tarihli duruşmada ödenen kira bedeline ilişkin belge ibraz ederek yıllık kira bedelinin 42.000 TL olduğunu beyan etmesi üzerine Mahkemece,yıllık kira bedeli 42.000 TL üzerinden başvuru harcının tamamlatıldığı anlaşılmıştır....
Davacının Büyükçekmece 14.Noterliğinden çekmiş olduğu 20.01.2017 tarih 1423 yevmiye sayılı ihtarname TBK'nun 350.maddesi kapsamında çekilmiş bir ihtarname kabul edilse dahi tahliye davasının 15.04.2018- 15.04.2019 döneminde açılması gerekmekte olup, bu dava 06.04.2020 tarihinde açıldığına göre süresinde değildir. Bu nedenle davacının ihtiyaç nedeniyle tahliye davası yönünden davanın süresinde olmadığı ve koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Davacı dava dilekçesinde ihtiyaç nedeniyle tahliye dışında TBK'nun 347.maddesi kapsamında tahliye talep etmiştir. TBK'nun 347.maddesinde "Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez....
SÖZLEŞMEYE AYKIRILIK NEDENİYLE TAHLİYE 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ] 6570 S. GAYRİMENKUL KİRALARI HAKKINDA KANUN [ Madde 7 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, işyeri ihtiyacı ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliye istemine ilişkindir....
Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Öte yandan; kimlerin ihtiyacı için tahliye davası açılabileceği 6570 Sayılı Yasanın 7/b ve c maddelerinde sınırlı olarak sayılmıştır. Sözü edilen madde hükmüne göre kiralayan veya kiralayan durumunda olmayan malik, ancak kendisinin, eşinin ve çocuklarının işyeri (veya konut) ihtiyacı için dava açabilir. Olayımıza gelince;hükme esas alınan 1.8.2004 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiralananda yeğenleri ile kahvehane işletecekleri iddiasında bulunmuş, bu konuda dinlenilen davacı tanıkları davacının uçak mühendisi olduğunu ve bir İngiliz firmasında genel müdürlük yaptığını, kahvehaneyi yeğeni...'...
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda, tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Olayımıza gelince; Davacı vekili, davacının tekstil aksesuarları mağazası açacağını, halen tekstil işini, ailesiyle birlikte yaptığını bildirmiş, dava dilekçesine ekli delil listesi sunmuş, delil listesinde keşif ve bilirkişi incelemesi talep etmiş, tanık beyanlarına dayanmış, 30.04.2013 tarihli celsede de mahkeme uygun gördüğü zaman tanıklarını dinletebileceklerini bildirmiştir....
Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. 1-Olayımıza gelince; taraf delilleri toplanmadan karar verildiği anlaşılmaktadır....
Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse TBK.’nun 351. maddesi uyarınca edinme günü de dahil olmak üzere edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Açılacak davada tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir....
Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Somut olayda ; dava süresinde açılmıştır. Davacı tarafça kardeşinin ihtiyacı gerekçe gösterilerek tahliye davası açılmıştır. Davacının bakıma muhtaç olduğu anlaşılan kardeşinin ihtiyacı için kural olarak ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabileceği kabul edilmelidir. Fakat ihtiyaç gerçek ve samimi olmalıdır. Henüz doğmayan ihtiyaç için tahliye davası açılamaz. Yerleşik yargıtay uygulamalarına göre yazlık ihtiyacı nedeniyle sadece kendi ihtiyacı için dava açılabilir. Dosya kapsamından hem davacının hemde ihtiyaçlının İstanbul da ikamet ettikleri mernis adreslerinin de İstanbul olduğu anlaşılmaktadır....
Az yukarda belirtildiği üzere taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda, dilerse mevzuatta öngörülen sürelerden yararlanarak ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Yeni malikin bu seçeneklerden hangisi yararına ise onu tercih etme hakkı vardır. Nitekim, davacı da öngörülen sürelerden yararlanarak ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminde bulunmuştur. 23. Gelinen noktada, uyuşmazlık çerçevesinde, davacının gerçek, samimi ve zorunlu bir konut ihtiyacı içinde olduğunu kanıtlayıp kanıtlayamadığı önem arz etmektedir. 24. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez....
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Kimlerin ihtiyacı için tahliye davası açılabileceği TBK.’nun 350. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır. Sözü edilen madde hükmüne göre kiraya veren veya kiraya veren durumunda olmayan malik ancak kendisinin, eşinin alt soyu ve üst soyunun veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut (veya işyeri) ihtiyacı için dava açabilir....