"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkin dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin murisi ...’ın davalı kooperatifin üyesi olduğunu, ancak ihraç edildiğini öğrendiğini, müvekkilinin bu üyelikten 19.9.2007’de haberinin olduğunu, bu nedenle ihraç kararının haksız olduğunu ileri sürerek, ihraç kararının iptali ile üyeliğinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif temsilcileri, murisin 2003 yılında ölümüne rağmen 4 yıl sonra başvuru yapıldığını, buna göre süresinde başvuru yapılmadığı gerekçesiyle üyelikten ihraç kararı verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
-Asıl dava, borçlu olmadığının tespiti istemine, birleşen dava ise kooperatif yönetim kurulunun ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan kişinin, şayet yargılama sırasında bu sıfatı sona erecek olursa artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz. Zira, bu husus dava koşulu olup, davacının bu sıfatının yargılama sonuna ve hükmün kesinleşmesine kadar devam etmesi zorunludur ve bu yön mahkemece re'sen gözönünde bulundurulmalıdır. Mahkemece her ne kadar iki istem birlikte incelenerek karar verilmiş ise de, ihraç kararının iptali davası tefrik edilerek, menfi tespit istemi bakımından ihraç iptali davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirdi. Zira, ihraç kararının iptali davasının sonucuna göre davacının üyelik durumu belirlenecek ve buna göre menfi tespit davasında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilecektir....
- K A R A R - Davacı vekili; davacının davalı kooperatife olan aidat ve gecikme faizi borçları nedeniyle kooperatiften ihraç edildiğini, davalı kooperatifin faize faiz yürüterek (bileşik faiz uygulaması ile) gecikme faizi talep etmesi sonucu yapılan hesaplamalarla davacıya ihtarnameler çekildiğini ve üyelikten ihraç kararı alındığını, dolayısıyla üyelikten ihraç kararının iptali için huzurdaki davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, davalı kooperatifin çektiği ihtarnamede belirtilen yasal süre içinde müvekkilinin borcunu faize faiz yürütülen kısmı haricinde ödediğini ileri sürerek, üyelikten ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatiften haksız ve hukuka aykırı şekilde ihraç edildiğini ileri sürerek, ihraç kararının iptaline ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ihraca dayanak ihtarlarda talep edilen miktarın gerçek borç miktarını yansıtmadığı, bu sebeple ihraç kararının usulüne uygun olmadığı, borç miktarının tesbitinin bu talep kapsamında olması sebebiyle ayrıca hüküm kurulmasına gerek olmadığı gerekçesiyle ihraç kararının iptaline karar verilmiştir....
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, ancak genel kurul toplantılarına davet edilmediğini, 115.000 TL borcu olduğu ve ödenmediği taktirde ihraç edileceğinin kooperatifçe müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin kooperatife herhangi bir borcunun olmadığını, ihraç kararının usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek, davalı kooperatife 114.985,00 TL borcu olmadığının tespiti ile ihraç kararının hükümsüzlüğüne veya iptaline, hakkında verilen ihraç kararının geçerliliği kabul edildiğinde ise dairenin rayiç bedelinden şimdilik 10.000,00 TL'nin davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Dava dilekçesinde borcun miktarı konusunda kooperatif ile aralarında ihtilaf bulunduğundan davalı kooperatife karşı menfi tespit davası açıldığı, menfi tespit davasının ihraç kararından önce açılmış olması halinde ihraç kararının geçersiz olacağı, ihraç kararının dava açıldıktan sonra alınması halinde ise menfi tespit davasının sonucunun beklenmesinin gerekeceği, bu nedenle menfi tespit davasının açıldığı tarihin araştırılması gerektiği, ayrıca kabul şekline göre de borç miktarının belirlenmesi için genel kurul tutanaklarının getirtilmesi, anılan tutanaklar, kooperatife ait defter kayıtları ve belgeler ile tarafların dayandıkları diğer delillerin toplanması ve tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının ihtarname tarihi itibari ile borç miktarının genel kurullarda alınan kararlara, kayıt ve belgelere dayalı olarak belirlenmesi sonucu ihraç kararının iptali istemi hakkında bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken, akçalı yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle kooperatif ortaklığından çıkarıldığını, ihraç kararının yasa ve anasözleşme hükümlerine aykırı olduğnuu, öncelikle kararı alan yönetim kurulunun yasal olmadığını, parasal yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda doğrudan ihraç kararının alınmasının doğru olmadığını ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ihraç kararının yasa ve anasözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken, akçalı yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle kooperatif ortaklığından çıkarıldığını, ihraç kararının yasa ve anasözleşme hükümlerine aykırı olduğnuu, öncelikle kararı alan yönetim kurulunun yasal olmadığını, parasal yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda doğrudan ihraç kararının alınmasının doğru olmadığını ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ihraç kararının yasa ve anasözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir....
Mahkemece,iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 2003/848 E. 2005/721 K. sayılı dava dosyasında 01.10.2002 tarihli 621 sayılı ihraç kararının iptali istemiyle dava açtığı ve süresinde açılmayan davanın reddine dair verilen kararın kesinleştiği, ihraç kararından sonra davacı tarafça davalı kooperatifin banka hesabına isim bildirilmeksizin gönderilen 100,00 TL'nin kooperatif tarafından isimsiz havaleler hesabına kaydedildiği, davacının bu kez isim de bildirerek üç ayrı tarihte davalı kooperatifin banka hesabına yaptığı havalelerin ise davalı kooperatif tarafından emanet hesabına alındığı, kooperatif tarafından davacıya gönderdiği paraları geri almasının ihtar edildiği, davacının ihraç kararından sonra 13.06.2004 tarihli genel kurula davet edildiği, bu durumun ihraç kararı kesinleşene kadar üyelik sıfatının devam etmesinden kaynaklandığı, kesinleşen ihraç kararının iptali davasının reddine ilişkin kararın iş bu dosya için kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle, davanın...
Hukuk Dairesi'nin 14.04.2009 tarih ve 2008/539 esas, 2009/4602 karar sayılı ilamı ile "daha önce verilen ihraç kararının iptali için davacının açtığı davanın kabul ile sonuçlandığı halde reddedildiğinden bahisle karar verilmesinin doğru olmadığı, davada ileri sürülen hususların tartışılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş; bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonunda, tüm dosya kapsamına göre; 03.03.2006 ve 29.03.2006 tarihli 1. ve 2. ihtarnamelerin usulünce tebliğ edilmesine rağmen, davacının ihtarlara konu borcunu ödemediğinden ihraç kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yönetim kurulu ihraç kararının iptali istemine ilişkin olup, davacının ihracına dayanak yapılan 03.03.2006 tarihli birinci ihtarnamedeki borç miktarının 2006 yılı Şubat ayı aidatı dahil olmak üzere hesap edildiği görülmüştür....