Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kıymet takdir raporuna itiraz üzerine mahkemece taşınmazın değerinin belirlenmesine yönelik olarak ihalenin feshi talebinde bulunulmamış ,kıymet takdirine itiraz dosyasında taşınmazın net ve brüt alanlarının tespitine yönelik olarak itirazlarının değerlendirilmediğine yer verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, taşınmazların değerinin daha yüksek olması gerektiğini belirterek ihalenin feshini talep ettiği dikkate alınarak 3 kişilik heyet oluşturarak 18/10/2018 tarihindeki taşınmazın değerinin tespit edildiği ve alınan raporda 1. 750.000,00 TL olarak değer tespit edilmiş olduğu, Yargıtay 12....

Somut olayda; şikayetçi tarafından süresinde kıymet takdirine itiraz edildiğinden ve kıymet takdiri yargılaması sırasında bilirkişi raporuna da süresinde itiraz edildiğinden ve ihalenin feshi şikayetinde de kıymet takdirinin hatalı olduğu iddia edildiğinden ihalenin feshi davası yargılamasına bakan mahkemece inşaat bilirkişisi , gayrimenkul değerleme uzmanı ve emlak bilirkişisi ile fen bilirkişisi refakatinde yeniden keşif yapılarak satışa esas alınan 23/08/2021 tarihi itibarıyla taşınmazın değerinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir....

bunu şikayet dilekçesinde belirtmesi gerektiğini, bunu somut olarak belirtmeyip soyut bir takım iddialarla ihalenin feshini istediğine göre şikayetçinin her hangi bir zararının da olmadığını, ihalenin feshi sebepleri sınırlı olarak belirlendiğini bunların; a)İhaleye fesat karıştırılmış olması, b)Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, c)İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, d)Alıcının taşınmazın önemli niteliklerinde hataya düşürülmüş olmasıdır. e) Yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres belirtmek suretiyle icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinde itibaren 7 gün içerisinde isteyebileceklerini, davacı tarafça açılan işbu ihalenin feshi davasında, dava dilekçesi incelendiğinde İİK’nun 134.maddesinde sayılı hiçbir fesih nedeninin ileri sürülmediğini, ihalenin feshi davalarının İcra İflas Kanunu’nun maddi anlamda kesin hüküm oluşturan iki davasından diğeri olduğunu...

Tüm dosya kapsamına göre, mahkemece davacının ileri sürdüğü ihalenin feshi sebeplerinin tek tek incelenerek ayrı ayrı değerlendirilmiş olduğu, mahkemece yapılan tespitte usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının kıymet takdirine vekili aracılığıyla itiraz etmiş olması ve ilamın dosyaya sunulması nedeni ile dosyada vekil aracılığıyla temsil edildiğinin kabulü gerekip satış ilanının vekile çıkartılmasında usulsüzlük bulunmadığı gibi, vekil ile birlikte asile çıkartılan tebligatların usulsüz olup olmamasının sonuca etkili olmadığı, davacının süresinde şikayet yoluyla mahkeme önüne getirmediği ihaleye hazırlık işlemlerine yönelik hususları ihalenin feshi davasında ileri süremeyeceği, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmasının bu hususta tedbir kararı verilmediği müddetçe ihaleye engel olmadığı, ipoteğin geçersizliğine ve ödeme emrinin tebliğine ilişkin hususların İİK'nun 134/2 maddesi gereğince ihalenin feshi davasında incelenemeyeceği, kıymet takdirine yapılan itiraz üzerine usulünce...

Kanun koyucu İİK'nun 65. maddesinde itiraz süresi yönünden gecikmiş itirazı kabul etmiş, diğer süreler yönünden bir hüküm koymamıştır. Gecikmiş itiraz hakkındaki hükümler kıyas yolu ile şikayet süresi ve diğer süreler hakkında uygulanamaz. HMK'nun İİK'da bir hüküm bulunmayan hallerde ancak İİK'da açıkça bir gönderme olması (İİK 50, 68/a-4 gibi) veya bu kararın özel veya genel hükümlere aykırı olmaması hallerinde uygulanabilir. İİK'da, HMK'nun 95 ve devamı maddelerine gönderme yapan madde bulunmadığından yargılamaya ilişkin olmayan ihalenin feshi isteme süresi bakımından eski hale getirme kurumunu uygulama imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda borçlu vekilinin ihalenin feshi isteminin süre aşımından reddi yerine esasının incelenmesi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibariyle doğrudur....

    DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; tüm tebligatların usulsüz yapıldığını ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde; aktif husumeti bulunmadığını, tebligatların usulüne uygun tebliğ edildiğini, aynı gayrimenkullere yönelik birebir aynı dilekçe ile 20.10.2021 tarihinde Antalya 8. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/656 Esas sayılı dosyasından ihalenin feshi davası açıldığını, bu davanın derdestlik nedeniyle reddine, ihalenin feshi davasının esastan reddini istemiştir. Davalı-ihale alıcıları vekilleri cevap dilekçelerinde; davanın derdestlik, menfaat yokluğu ve aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini istemiştir. III....

      Takibe konu taşınmazların 08/11/2013 tarihinde açık arttırma ile satışları sonucu; zemin 1. kat L Blok 2 Nolu bağımsız bölüm için 130.000 TL, zemin 1. Kat B Blok 2 Nolu bağımsız bölüm için ise 120.000 TL bedellerle alacağına mahsuben alacaklı banka adına ihale edildiği görülmektedir. Öte yandan, takip borçlularının yapmış oldukları kıymet takdirine itiraz üzerine, mahkemece; mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış ise de, anılan keşifte, şikayet konusu taşınmazların içine girilmediğinden ve dolayısıyla net değerlendirmeler yapılamadığından gerçek değerlerinin tesbit edilemediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, bu durumda, ihalenin feshi davasına bakan mahkemece, ihaleye konu taşınmazların kıymetlerinin yeniden değerlendirilmeye tâbi tutulmaları mümkündür....

        gerektiği yönündeki yasa hükmünün gözetilmesi gerektiği, satış ilanının borçlu vekiline usulüne uygun tebliğ edildiği, süresinde satış talep edilip avans yatırıldığı, alacağın ihale bedelinden az olduğu iddiasının izah edildiği üzere ihalenin feshi sebebi olmayacağı gibi, ihaleye fesat karıştırma olarak da değerlendirilemeyeceği, kamu düzenine aykırılık da olmadığı gerekçesi ile ihalenin feshi talebinin reddine, şikayetçinin ihale bedelinin %5'i oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir....

          feshi nedeni olduğunu, ihaleye konu taşınmazlar hakkında vergi dairesine herhangi bir yazı yazılmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve ihalenin feshine karar verilmesini istemiştir....

          Somut olayda her ne kadar usule aykırı olarak yeni malik takibe dahil edilmeden satış işlemlerine devam edilmiş ise de, malik tarafından takibin iptalinin talep edilmiş olduğunun ileri sürüldüğü, ancak usulüne uygun biçimde gerçekleşen ihaleden sonra icra takibinin iptal edilmesinin, icranın geri bırakılması veya alacaklının takip dosyasından feragat etmesi halinde dahi ihalenin feshi nedeni yapılamayacağı, ihaleyi geçersiz kılmayacağı, ayrıca ihale alıcısının 08.11.2018 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin üzerinden 1 yıldan fazla süre geçmesinden sonra 2021 tarihinde tescil için müzekkere yazılmasını talep ettiği, bu süreç içinde ihalenin feshine ilişkin dava açılmadığı, yeni malik davalının icra dosyasına sunduğu 22.02.2021 tarihli itiraz dilekçesi ekinde Yalova İcra Mahkemesinin 2021/130 Esas sırasına kayıt ile açılan ihalenin feshi dava tarihinin 22.02.2021 olduğu dikkate alındığında, İİK 134/6....

          UYAP Entegrasyonu