İstinaf Sebepleri Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; ödeme emri ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini, kıymet takdiri ve satış ilanının da kendisine usulsüz tebliğ edildiğini, adrese daha önce dosyadan yapılan bir tebligat bulunmadığını, mernis adresine doğrudan TK. m. 21/2 şerhli tebligat göndermesinin yasaya aykırı olduğunu,satış ilanının kendisine hiç tebliğ edilmediğini, dosyasaki bütün tebligatların usulsüz tebliğ edildiğini ihalenin 04.03.2022 tarihinde yapıldığını, ihaleden en geç ihale günü haberdar oldukları kabul edilse dahi 11.03.2022 tarihinde fesih istemiyle şikayet yoluna başvurduklarını, usulsüz tebliğ şikayeti için sürenin dolmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C....
Somut olayda, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde bir bedel üzerinden satışı gerçekleşmiş ise de, davacının usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte icra dosyasında belirlenen kıymet takdir raporundaki değere İstanbul Anadolu 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/238 Esas sayılı dosyasıyla itirazda bulunduğu, davacının ihalenin feshi isteminde de kıymet takdir raporunda belirlenen değere ve tebliğin usulsüzlüğüne yönelik itiraz ve şikayetlerini ileri sürmüş olmasına göre bu şikayetin sonucunun beklenilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi yahut davacının ihalenin feshi isteminde de öne sürdüğü bu hususların incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Zira davacının kıymet takdirine ilişkin usulsüz tebliğ ve taşınmaz değerine yönelik şikayetinin sonucu davacının davada hukuki yararının bulunup bulunmadığını ortaya koyacaktır....
Taşınır satışlarında borçluya satış ilanı tebliği zorunlu olmadığından, bu husus ihalenin feshini gerektirmez ise de, borçlu kendisine satış ilanı tebliğ edilmediği iddiasıyla ihaleyi öğrendiği tarihten itibaren 7 günlük sürede ihalenin feshi isteminde bulunabilir. Öğrenme tarihinin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlunun şikayet tarihinden daha önce ihaleyi öğrendiği iddia ve ispat edilmediğine göre, ihalenin feshi isteminin yasal sürede olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, borçlu ...'ın ihalenin feshi isteminin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda borçlu icra mahkemesine başvurusunda kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu, ihaleyi Tapu Sicil Müdürlüğü 'nde haricen öğrendiğini ileri sürerek ihalenin feshini istemiş, mahkemece ihalenin 29/03/2012 tarihinde yapıldığı yapılan şikayetin süresinde olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece; borçlunun tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti incelenmeden, ihale tarihinden itibaren süresinde şikayet edilmediği gerekçesiyle istemin reddi hatalıdır....
Dolayısıyla bu iddianın ihalenin feshi sebebi olmadığı sonucuna varılmaktadır. Borçlu T3 bakımından yapılan değerlendirme neticesinde, bu borçlu yönünden ileri sürülen iddiaların ihalenin feshini gerektirmediği, kamu düzeni yönünden yapılan incelemede de bu borçlu yönünden ihalenin feshini gerektiren bir sebebin bulunmadığı anlaşılmış olup, borçlu T3 yönünden ihalenin feshi talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, davalının bu sebeple istinaf başvurusu yerinde görülmüştür. İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde, mahkeme şikayetçiyi, feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Birden fazla borçlunun olduğu davalarda ihalenin feshine hükmedilmiş olması, şikayeti reddedilen diğer borçlu aleyhine para cezası verilmesine engel değildir (Yargıtay 12.HD 2019/11379 E, 2019/15061 K)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki ihale alıcısı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçluların, İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonra 27/06/2014 tarihinde icra mahkemesine yaptıkları başvuruda; evin satıldığını şikayet tarihinde öğrendiklerini, dosyada yapılan tebliğ işlemlerin usulsüz olduğunu, borcu tüm fer'ileri ile birlikte ödemelerine rağmen ihalenin yapıldığını ileri sürerek 10/06/2014 tarihli ihalenin feshini istedikleri, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti konusunda inceleme yapılmadığı ve dosya borcunun ödendiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır....
de davanın tümden kabulü ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
Davalı T3 vekil cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ihale alıcısı konumunda olduğunu ve icra dosyasında taraf olmadığını, huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, kabul anlamına gelmemekle ihalenin feshine karar verilmesi durumunda yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; şikayetçi tarafından ileri sürülen ihalenin feshi şikayeti süresindedir. İcra dosyasında borçlu Ufuk Çelik adına usulüne uygun tebligat yapılamadığından ilanen tebligat yapılmıştır. Bu nedenle şikayetçinin borçluya usulüne uygun tebligat yapılmadığı şikayeti haksızdır. Öte yandan usulsüz tebligat şikayeti yalnızca ilgilisi tarafından ileri sürülebileceğinden tebligatın usulsüz olduğunun tespitinin de işbu dava bakımından sonuca etkisi bulunmamaktadır. Kıymet takdir raporu şikayetçiye tebliğ edilmemiştir....
ya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayeti yanında sair şikayet nedenlerini de belirterek 06.11.2013 tarihli taşınmaz ihalesinin feshini istediği, mahkemece ileri sürülen diğer fesih nedenleri hiç tartışılmayarak borçlu ...'ya satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne dair verilen kararın, alacaklıların temyizi üzerine Dairemizin 08.12.2014 tarih, 2014/20319 E., 2014/28517 K. sayılı ilamı ile özetle; “tebligat usulsüzlüğünün bizzat muhatabı tarafından ileri sürülmesi gerektiği diğer ilgililerin bu tebligata ilişkin şikayet hakkı olmadığı diğer takip borçlusuna satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
İİK'nun 134/son maddesinde; "Tescil için tapu idaresine yapılacak tebligat, şikayet için muayyen müddetin geçmesinden veya şikayet edilmişse şikayeti neticelendiren kararın kesinleşmesinden sonra yapılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddenin başlığı "İhalenin neticesi ve feshi" sözcüklerini taşımaktadır. Maddede sözü edilen şikayet, ihalenin feshi istemini ifade etmekte olup, somut olayda icra müdürü tarafından ihale kesinleştirilerek İİK'nun 135. maddesi gereğince tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmış ve taşınmaz 24.09.2013 tarihinde ihale alıcısı adına tescil edilmiştir. İhalenin kesinleşmesinden (ihale usulsüz kesinleştirilmiş olsa bile) sonra, tapuya tescil işlemi yapıldığından tapunun iptali sonucunu doğurur mahiyette tescil yazısının icra mahkemesince iptaline karar verilemez....