Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar borçlu tarafından şikayet dilekçesinde, hem ihalenin feshi hem de ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile haczedilmezlik şikayeti birlikte istenilmiş ise de, her bir başvurunun incelenme yöntemleri ve sonuçları da farklıdır. Bu durumda mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilmek suretiyle yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek sonuca gidilmesi doğru bulunmamıştır. Diğer taraftan şikayetçi borçlu, satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi isteminde bulunmuştur. İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir....

    İhalenin feshini isteyen şikayetçi borçlu ..., kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. O halde mahkemece, şikayetçi borçlunun yerinde olmadığını ileri sürdüğü ve mahkemece irdelenmeyen diğer fesih nedenleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, icra takibinde borçlu olan ancak ihalenin feshi istemine dair şikayeti bulunmayan Metin Cesur'a satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. O halde mahkemece, alacaklının yerinde olmadığını ileri sürdüğü ve mahkemece irdelenmeyen diğer fesih nedenleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmazda haczi olan ancak ihalenin feshi istemine dair şikayeti bulunmayan ...... ......'e satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir....

        Bu durumda davacıya ihale tarihinden sonra tebliğ edilen satış ilanı usulsüz olduğuna göre ve davacının bildirdiği 14/02/2021 tarihinden önce ihaleden haberdar olduğuna ilişkin yazılı bir delil de bulunmadığına göre ihalenin feshi şikayeti İİK'nın 134/7. maddesine göre süresinde olup, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği ve ihaleden makul bir süre önce tebliğ edilen bir satış ilanı da bulunmadığı subüt bulduğundan, Mahkemece ihalenin feshi şikayetin kabulü ile ihalelerin feshine karar verilmesi gerekirken, henüz satış kararı alınmadan ve satış günü belirlenmeden tebliğ edilen kıymet takdiri raporu ile davacının ihale gününden haberdar olmasının fiilen mümkün olamayacağı gözetilmeden, istemin süreden reddedilmesi isabetsizdir. Yine ilk derece mahkemesinin kabulüne göre de; ihalenin feshi şikayetinin esasa girilmeden süreden reddine karar verilmesi halinde para cezasına hükmedilmemesi gerekirken, davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi de isabetsiz olmuştur....

        Bölge Adliye Mahkemesince; borçlu şirketin Ticaret Sicil adresine öncelikle normal yoldan tebligat çıkartılıp iade edilmeden doğrudan TK'nun 35.maddesine göre tebligat yapılmış olmasının usule uygun olmadığı gerekçesiyle ihalenin feshine hükmedilmiş olmakla, Dairemizce yapılan inceleme neticesinde borçlu şirketin ticaret sicil adresine öncelikle olağan yoldan tebligat çıkartıldığı ancak iade olduğu, dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinin doğru olmadığı anlaşılmış ise de bahsi geçen iade tebligatın "muhatabın tanınmadığı" şerhiyle iade edildiği, yukarıda da belirtildiği üzere anılan tebligatın geçerli olabilmesi için adresin kapalı olması ya da muhatabın adresten taşınmış olması şerhi ile iade edilmesi gerektiği, yapılan tebligatın bu nedenle usulsüz olduğu ve bu tebligata dayalı olarak TK'nın 35. maddesi kapsamında tebligat yapılamayacağı anlaşılmış olmakla bu gerekçeyle ihalenin feshi gerekirken yazılı gerekçeyle ihalenin feshi doğru değil ise de sonuçta ihalenin...

          Bölge Adliye Mahkemesince; borçlu şirketin Ticaret Sicil adresine öncelikle normal yoldan tebligat çıkartılıp iade edilmeden doğrudan TK'nun 35.maddesine göre tebligat yapılmış olmasının usule uygun olmadığı gerekçesiyle ihalenin feshine hükmedilmiş olmakla, Dairemizce yapılan inceleme neticesinde borçlu şirketin ticaret sicil adresine öncelikle olağan yoldan tebligat çıkartıldığı ancak iade olduğu, dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinin doğru olmadığı anlaşılmış ise de bahsi geçen iade tebligatın "muhatabın tanınmadığı" şerhiyle iade edildiği, yukarıda da belirtildiği üzere anılan tebligatın geçerli olabilmesi için adresin kapalı olması ya da muhatabın adresten taşınmış olması şerhi ile iade edilmesi gerektiği, yapılan tebligatın bu nedenle usulsüz olduğu ve bu tebligata dayalı olarak TK'nın 35. maddesi kapsamında tebligat yapılamayacağı anlaşılmış olmakla bu gerekçeyle ihalenin feshi gerekirken yazılı gerekçeyle ihalenin feshi doğru değil ise de sonuçta ihalenin...

            Dolayısıyla, açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince, ihalenin feshi şikayeti haricinde ayrı bir şikayet ve dava bulunmadığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, mahkeme esasının bu şekilde kapatılmasına karar verilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle, şikayetin reddine karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan ve bu hususun HMK'nun 355. Maddesi gereği dairemizce resen değerlendirilmesi gerektiğinden, HMK'nun 355 ve 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, davacının, ihalenin feshi şikayeti haricinde ayrı bir şikayet ve dava bulunmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, mahkeme esasının bu şekilde kapatılmasına oy birliği ile karar verilmiştir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2015/2543 esas sayılı dosyasından taraflarına bir tebligat yapılmadan (usulsüz tebligat yoluyla kendisine tebligat yapılmış gibi gösterilerek) usulsüz bir ihale yapıldığını ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece şikayetçi tarafından hangi tebligatın usulsüz yapıldığına dair açık ve somut bir vakıanın ileri sürülmediğinden bahisle davanın reddedildiği anlaşılmış ise de davacı dava dilekçesinde açıkça satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüştür....

            e usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek ihalenin feshine karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, şikayet dilekçesindeki öne sürülen diğer hususların ihalenin feshini gerektirip gerektirmediği irdelenmeden, taşınmaz hissedarı ...'e yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. O halde mahkemece, alacaklının ileri sürdüğü diğer fesih nedenleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmaz hissedarı olan ve ihalenin feshi istemine dair şikayeti de bulunmayan ...'e satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir....

              İstinaf Sebepleri Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; ödeme emri ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini, kıymet takdiri ve satış ilanının da kendisine usulsüz tebliğ edildiğini, adrese daha önce dosyadan yapılan bir tebligat bulunmadığını, mernis adresine doğrudan TK. m. 21/2 şerhli tebligat göndermesinin yasaya aykırı olduğunu,satış ilanının kendisine hiç tebliğ edilmediğini, dosyasaki bütün tebligatların usulsüz tebliğ edildiğini ihalenin 04.03.2022 tarihinde yapıldığını, ihaleden en geç ihale günü haberdar oldukları kabul edilse dahi 11.03.2022 tarihinde fesih istemiyle şikayet yoluna başvurduklarını, usulsüz tebliğ şikayeti için sürenin dolmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C....

                UYAP Entegrasyonu