Uyuşmazlık; ihalenin feshi istemine yönelik şikayet niteliğindedir. Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 13/02/2020 tarihinde tebliği edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerine haciz konulduğu ve kıymet takdiri yapıldığı, Kırşehir, Merkez, Akbayır Mevkii, 1153 parselde kayıtlı tarla, Örenaltı Mevkii, 834 parselde kayıtlı tarla, Akbayır Mevkii, 1156 parselde kayıtlı tarla, Köyiçi Mevkii, 1135 parselde kayıtlı, 1.652,00 m² alanlı kerpiç ev ahır ve avlu vasfında taşınmazların 1. Açık artırma ile 26/08/2020 günü ihale olunduğu, şikayetçinin yasal süresi içerisinde 31/08/2020 tarihinde ihalenin feshi talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. İİK.'nun 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiş, sadece Borçlar Kanununun 281....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2021 NUMARASI : 2021/750 ESAS - 2021/884 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; şikayet edilen Şekerbank T.A.Ş.'...
Öte yandan, ihalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddianın bulunmadığı, ayrıca, fesat olgusuna ya da satılan taşınmazın esaslı niteliklerindeki hata nedenine dayanılmadığı görülmekte olup; bu haliyle İİK.'nun 134/7. maddesinde öngörülen sürenin burada uygulanması da mümkün değildir. O halde, mahkemece, ihalenin feshi isteminin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre; satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun, ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....
Somut olayda, şikayetçi borçluya satış ilanının usulüne uygun olarak 12.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği, taşınmazın ihalesinin 05.09.2014 tarihinde yapıldığı, ihalenin feshine yönelik şikayetin ise İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra 20/10/2014 günü ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır. Öte yandan, ihalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddia bulunmadığı gibi, fesat olgusuna ya da satılan taşınmazın esaslı niteliklerindeki hata nedenine de dayanılmadığı görülmekte olup; bu haliyle İİK'nun 134/7. maddesinde öngörülen 1 yıllık sürenin somut olayda uygulanması mümkün değildir. O halde mahkemece, ihalenin feshi isteminin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de, ......
Somut olayda, şikayetçi vekilinin başvurusu, “kıymet takdirine itiraz” hakkında olmayıp, ihalenin feshi istemine ilişkindir. Şikayete konu ihalenin 03.06.2015 tarihinde gerçekleştirildiği, şikayetin ise 08.06.2015 tarihinde yapıldığı, bu hali ile ihalenin feshi isteminin İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede olduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, ihalenin feshi isteminin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayetçinin isteminin, kıymet takdirine itiraz olarak değerlendirilmek sureti ile süresi içinde açılmayan kıymet takdirine itiraz davasının süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. O halde mahkemece, alacaklının yerinde olmadığını ileri sürdüğü ve mahkemece irdelenmeyen diğer fesih nedenleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmazda haczi olan ancak ihalenin feshi istemine dair şikayeti bulunmayan ...... ......'e satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili dilekçesinde : Müvekkilinin beyanına göre şu anda hemen karşısındaki dairenin satışa arz edilmiş durumda olduğunu ve 1.750.000,00 TL üzerinden satışa çıkarıldığını belirterek ve genel olarak şikayet dilekçesini tekrar ederek; kararının kaldırılmasını, ihalenin feshini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: I-Dava, Konya 3. İcra Müdürlüğünün 2018/5735 Esas sayılı dosyasında 07/06/2022 tarihinde yapılan ihalenin feshi istemine ilişkindir. II-İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır....
Her ne kadar kesinleşen kıymet takdirinden sonra icra müdürlüğüne yapılan başvuru sonuç doğurmaz ise de kıymet takdirinin usulünce kesinleşmediği ve borçlunun ihalenin feshine ilişkin başvurusunda icra müdürlüğüne yaptığı bu başvuruya da değinerek taşınmazın değerinin usulünce belirlenmediğinden ihalenin feshini talep ettiği, dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesinin “borçlunun ihalenin feshi talepli" şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itiraz kararının usulsüzlüğünü ileri sürmediğinden kıymet takdirinin kesinleştiği ve şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itiraz davasının usul ve yasaya aykırılığını ileri sürmediğinden ihalenin feshinde değer tespiti yapılamayacağı yönündeki gerekçesi yerinde değildir. Kaldı ki borçlunun kıymet takdirine itiraz kararına karşı süresinde istinaf başvurusunu, usulsüzlük iddiasının en açık göstergesi kabul etmek gerekir....