Dava, davacı şirketin vergi borçlarından dolayı haczedilen gayrimenkulün 18.1.1995 tarihinde açğk artırma yoluyla satılacağının bildirilmesine ilişkin istemiyle açılmıştır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili usulü Hakkında Kanunun 99.maddesinde, "satış komisyonu tarafından gayrimenkul kendisine ihale edilen alıcı o gayrimenkulün mülkiyetini iktisap etmiş olur, ihalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebilir. İhalenin ilgililere tebliği tarihi şikayet için muayyen olan 7 günlük müddete başlangıç sayılır. Tetkik merciinin vereceği karar 10 gün içinde temyiz olunabilir. Temyiz talebini Temyiz İcra ve İflas Dairesi tetkik eder. İhale edilen malın değeri ikibin lirayı aştığı takdirde murafaa istenebilir. İhalenin feshi veya kaydın tashihi hakkında başkaca mahkemeye veya idari kaza mercilerine müracaat olunmaz....
nun 150/e maddesi hükmüne göre yasal süresi içerisinde istenmediğinin ileri sürüldüğü, ayrıca, fesat olgusuna dayanılarak anılan taşınmazlara ilişkin olarak gerçekleştirilen ihalelerin feshi talebiyle icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. Bilindiği üzere; ihalenin feshi istemlerinde, şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen bir husus kamu düzenine ilişkin olmadıkça icra mahkemesince re'sen nazara alınamaz. Öyleyse, belirtilen istisna dışında, hakim, şikayetçinin şikayet dilekçesinde bildirdiği vakıalarla bağlı olup; şikayetçinin bildirmediği vakıaları kendiliğinden gözetemez....
Gerek davacı gerekse ihale alıcısı tarafından ihalenin feshi kararından sonra icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluyla işlemin iptali talep edilmiş, davaların reddi kararı Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Şimdi davacı bu aşamadan sonra ihalenin feshi kararı ile aleyhine oluşan durumun giderilmesini istemektedir. İcra müdürlüğünün ihaleyi feshetmesi ve tapu kayıtlarının eski hale getirilmesini istemesi karşısında davacının isteğinin artık dava dilekçesinde de belirttiği gibi iyiniyetle satın aldığı taşınmazların yeniden adına tescili niteliğinde olduğunu kabul etmek gerekir. Mahkemece dava açıklanan vakıalar çerçevesinde irdelenip nitelendirilerek bir sonuca gidilmesi gerekirken davacının tükettiği şikayet yolundan bahsedilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....
Ancak yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini isteyemezler (12. HD, 18/01/2021, E. 2020/8322, K. 2021/478). Yine ihalenin feshi davalarında kamu düzeninden olup re'sen incelenecek hususlar; ihalenin feshi davasının süresinde açılıp açılmadığı, ihalenin satış ilanının elektronik ortamda yapılıp yapılmadığı, ihaleye konu satışı yapılan mallarının kıymet takdirlerinin üzerinden iki yılı aşkın süre geçip geçmediği, satışı yapılan malların ihale bedelinin, söz konusu malların muhammen bedelinin yarısı ile satış masraflarını karşılayıp karşılamadığı hususlarıdır. Şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminde bulunan davacının başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 355....
İİK'nun 134/son maddesi uyarınca; ihalenin feshi için öngörülen şikayet süresinin geçmesinden ya da ihalenin feshi istenmiş ise, bu konudaki şikayeti neticelendiren kararın kesinleşmesinden sonra, ihalesi yapılan taşınmazın alıcı adına tescili için tapu idaresine yazı yazılır. Öte yandan İİK'nun 22. maddesine göre, şikayet, icra mahkemesince karar verilmedikçe icrayı durdurmayacağı gibi, şikayet hakkında verilen kararın temyizi dahi, kesinleşen ihale sonrası mahkemece ayrıca tedbir kararı verilmediği sürece, alıcı adına tescil işlemi yapılmasına engel teşkil etmez. Somut olayda, 08.7.2014 tarihinde yapılan ihalenin, henüz ... 12. İcra Hukuk Mahkemesi'nce "borçluya gönderilen tebligatların tebliğ tarihlerinin düzeltilmesi ve icra dosyasında 22.5.2010 tarihinden sonra yapılan işlemlerin iptaline" yönelik olarak 08.3.2016 tarihinde tesis edilen hükümden önce 10.02.2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu sabit ve tartışmasızdır....
İcra dairesince yapılan ihale hakkında İcra Hukuk Mahkemesinde açılacak ihalenin feshi davasında borçlu, alacaklı ve ihale alıcısının taraf olarak gösterilmesi gereklidir, şikayet dilekçesinde yukarıda belirtilen taraflardan eksik olanlar var ise, mahkemece bunlar re'sen davaya dahil edilerek taraf teşkili tamamlanır, davanın mahiyeti gereği şikayet prosedürü uygulandığından icra dosyasında belirli adı geçenlerin ihalenin feshi isteminin incelenmesinde hukuki yararları bulunup davada taraf olmaları zorunludur. Bu durumda dairemizce re'sen yapılan inceleme neticesinde; 23/12/2019 tarihinde dava dilekçesinde özellikleri belirtilen taşınmazın ihalesinin yapıldığı, İsmail Usta'nın ihale alıcısı olduğu, ihalenin feshi talebinde bulunan Alperen Mimarlık ... Ltd....
Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun, ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu, yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise, daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, bedeli paylaşıma konu taşınmazın 565.000,00 TL bedel ile ihale edildiğini, ihalenin feshi davası süresince bedelin nemalandırıldığını, işleyen faiz ile birlikte bedelin 675.271,88 TL olduğunu, sıra cetvelinde satış bedelinin paylaştırıldığını, fakat satış bedelinin nemalandırılması sonucu ihalenin feshi sürecinde işleyen faiz miktarı olan 110.271,88 TL bedel nema tutarının, müvekkiline alacağı oranında paylaştırılmadığını, sadece şikayet olunan alacaklıya ödenmesine karar verildiğini, ihalenin feshi süresince işleyen gecikmeden dolayı nema alacağından tüm alacaklıların alacakları oranında pay almaları gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
Gecikmiş itiraz hakkındaki hükümler kıyas yolu ile şikayet süresi ve diğer süreler hakkında uygulanamaz. HMK'nun İİK'da bir hüküm bulunmayan hallerde ancak İİK'da açıkça bir gönderme olması (İİK 50, 68/a-4 gibi) veya bu kararın özel veya genel hükümlere aykırı olmaması hallerinde uygulanabilir. İİK'da, HMK'nun 95 ve devamı maddelerine gönderme yapan madde bulunmadığından yargılamaya ilişkin olmayan ihalenin feshi isteme süresi bakımından eski hale getirme kurumunu uygulama imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda borçlu vekilinin ihalenin feshi isteminin süre aşımından reddi yerine esasının incelenmesi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibariyle doğrudur. Ancak, İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde; işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir....
Şikayetçinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Şikayetçi vekilinin, yapılan ihalenin usulüne uygun olmadığını ileri sürerek feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İhalenin feshi şikayet yolu ile istendiğinden ve şikayet bir dava olmadığından, ihalenin feshinde, davadaki anlamda, "davacı" ve "davalı" taraf yoktur. Burada, ihalenin feshini talep eden taraf ile karşı taraf söz konusudur. İhalenin feshi talebi bir dava olmadığından, ilgililerin tümünün karşı taraf olarak gösterilmemiş olması, ihalenin feshi talebinin reddini gerektirmez. İcra mahkemesi, diğer ilgilileri de duruşmaya davet ederek, onlara savunma (görüşlerini bildirme) imkanını vermelidir. Esasen uygulama da bu şekildedir (Kuru, Baki; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı), (...: Adalet Yayınevi, 2013 Sh. 716)....