İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/938 Esas - 2018/1088 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında; -Davacı T1 yönünden ihalenin feshi isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, Dava usulden reddedildiğinden davacı T1 hakkında İİK.'nun 134/2. maddesi gereğince PARA CEZASI TAYİNİNE YER OLMADIĞINA, -DavacıT2 yönünden ihalenin feshi talebinin REDDİNE, İİK.'nun 134/2. maddesi gereğince taşınmazın ihale bedeli olan 97.950,00 TL'nin %10'u oranında para cezasının davacı borçlu Özen Türk...Ltd.Şti.'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece yapılan değerlendirmede, ihalenin feshi, ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde istenebilineceği, ilgililerin ihalenin feshi nedenini en geç ihale günü öğrenmiş sayılacakları, ancak bazı durumlarda süre ihale tarihine göre değil, fesih nedeninin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağı, İİK 134/7 maddesi gereği ihale tarihinden itibaren bir yıl geçtikten sonra artık ihalenin feshinin istenemeyeceği, somut olayda 24/04/2018 tarihinde yapılan ihalede, ihalenin feshini isteme süresinin İİK 134/7 maddesi gereği dolduğunun aşikar olduğu belirtilerek, ihalenin feshi isteminin süre aşımı nedeniyle reddine, esasa girilmediğinden para cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
İİK m. 363/4 ve 364/3'e göre istinaf veya temyiz satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. Halihazırda Çatalca İcra Dairesi 2016/335 Tal. Sayılı dosya ile satış yapılmıştır ve dava ihalenin feshine yöneliktir. Haczedilemezlik iddiası ihalenin feshi sebepleri arasında gösterilmediğinden davanın reddine, İİK 134/2 mad. Gereğince davacı borçlu aleyhine ihale bedelinin %10 oranında tazminata mahkum edilmesine" karar verildiği görülmüştür....
Ancak yapılan ihalenin haksız ve hukuka aykırı olduğu öne sürülerek davacı/borçlu tarafından yukarıda esas numarası belirtilen dosyada söz konusu ihalenin feshi davası açılmıştır. Açılan ihalenin feshi davası haksız ve hukuka aykırıdır. Şöyle ki; Usule ilişkin beyanlarımız; Öncelikle belirtmek isteriz ki davacı/borçlu tarafından açılan dava usule aykırı olup söz konusu davanın usulden reddi gerekmektedir. İİK m. 134/11 hükmü "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vakı yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur." şeklinde belirtilmiştir. Bu hükme göre ihalenin feshini isteyen ilgili ihale sonucunda zarara uğradığını ispatlaması gerekmektedir. Bu zararın ispatı ihalenin feshi davası açısından dava şartıdır. Dava konusu müvekkilime ihale edilen taşınmazın muhammen bedeli 567.306,25 TL olarak belirtilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kaldırma kararında tüm ihalenin fesih sebepleri ve asıl icra dosyasının getirtilerek değerlendirilmesi gerektiği belirtilmişse de bozulan karar sonrası yerel mahkemenin yine hiçbir hususu incelemeden karar verdiğini, satış ilanında usul ve yasaya aykırı olarak %8 olarak kdv oranı belirlendiğini, satış ilanı ve şartnamesine taşınmazın nitelik ve özelliklerinin yazılmamasının ihaleye katılımı etkilediğinden ihalenin feshinin gerektiğini, satış ilanının tüm ilgililere tebliğ edilmeden yapıldığını, borçluya İİK 103.maddesi uyarınca tebligat çıkarılmadığını ve aile konutu olan taşınmazın ihale ile usul ve yasaya aykırı şekilde satıldığını açıklanan nedenlerle kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ihalenin feshi istemine ilişkindir. İİK.'nun 134. maddesinde ihalenin fesih nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, ihalenin feshi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İcra ve İflas Kanunu’nda ihalenin feshi nedenleri tek tek belirtilmemiş; yalnızca Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesinde yazılı nedenlere dayanılabileceği belirtilmiş (İİK m. 134/2), sözü edilen hükümde ise “hukuka veya ahlaka aykırı yollara başvurulması” ihalenin feshi nedeni olarak öngörülmüştür (TBK m. 281). Yargıtay’a göre, satışı yapan icra dairesinin satışın yapılmasını düzenleyen yasa, tüzük veya yönetmelik hükümlerine aykırı hareket etmiş olması halinde icra mahkemesinden ihalenin feshi istenebilir....
İİK'da takibe devam edilmesine rağmen genel mahkemeye gidilebilecek yollar açık tutulmuş ve gösterilmiş olduğu halde, ihalenin feshi talebinin reddi hâlinde genel mahkemeye başvurulmasını mümkün kılan bir yol öngörülmemiş ve böyle bir yol da açık tutulmamıştır. İflasta malların paraya çevrilmesi sonrası ihalenin feshi konusunda da İİK 134. madde uygulanmakta olup iflas işlemleri bakımından da ihalenin feshi talebinin reddi hâlinde genel mahkemeye başvurmayı mümkün kılan bir yol bulunmamaktadır. İİK'da ihalenin feshi konusunda sadece icra hukuk mahkemesinin görevli olarak gösterilmesi ve ihalenin feshi talebinin reddi halinde ayrıca genel mahkemeye başvurmayı mümkün kılan bir yol öngörülmemesi karşısında ihalenin feshi talebinin reddi konusunda verilen icra hukuk mahkemesi kararlarının kesin hüküm oluşturduğunu kabul etmek gerekir. Kaldı ki ihalenin feshi davalarında tanık dahil her türlü delille ispat mümkün olup bu da kesin hüküm sayılmayı gerektirmektedir....
İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 49. maddesine göre ihale tutanağına ihaleye başlama saati, ihalenin bitiş saati ve ihale tarihinin yazılması zorunludur. Tutanaklarda ihalenin bitiş saatinin yazılmaması fesih nedeni olmadığı gibi ihalenin süresinden önce bitirildiği hususuda kanıtlanmış değildir. Somut olayda ihaleye 10:30'da başlanıp 10:38'de ihale sonlanmıştır. Bu durumda ihale sürecinde tarafların menfaatine aykırı bir yön de bulunmayıp ihalenin feshi sebebi teşkil etmemektedir. Tüm bu nedenlerle ihalenin feshi istemine dair şikayetin reddine, şikayetçinin feshi istenilen ihale bedelinin %1'i oranında 3.001,00 TL ihale para cezası ile cezalandırılmasına, belirtilen para cezasının davacı T1 alınarak Gelir İdaresi Başkanlığına gelir olarak kaydına'' karar verildiği görülmüştür....
Şu kadarki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.Somut olayda, feshi istenen ihalenin 25.04.2014 tarihinde yapıldığı, şikayetçinin ise İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen 7 günlük süreden sonra 06.06.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak ihalenin feshini istediği anlaşılmıştır. Bu durumda istemin süre aşımı nedeniyle reddi yerine esasının incelenmesi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibari ile doğrudur. Bu nedenle sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK. nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir....
Davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu iddiaların tek tek incelemesi yapılmış olup, ihalenin feshini gerektirecek bir unsur bulunmadığı, dosya kapsamında davalı olarak dava dışı diğer borçlu Roja Abbas Rababi isimli kişiye her ne kadar tebligat çıkartılmış ise de yukarıda belirtilen Bölge Adliye Mahkemesi kararına istinaden ihalenin feshi davalarında davacı borçlu dışında ki diğer borçluların ihalenin feshi davasına eklenmeden yargılamanın yapılması gerektiği tespit edilmiş olup, bu sebeple adı geçen diğer borçlu davalı Roja Abbas Rababi'nin UYAP'tan kaydı silinerek esas hakkında incelemede bulunulmuş, icra müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ihalenin yukarıda anlatılan gerekçelere istinaden hukuka uygun olduğu tespit edilmiş olmakla, ihalenin feshi şikayetinin reddine, %10 para cezasına hükmedilmesine'' karar verildiği görülmüştür....