Dosya incelendiğinde, uyuşmazlığa konu ihalenin, ihale yetkilisinin … tarihli kararı ile 4734 sayılı Kanun’un 39. maddesi uyarınca iptaline karar verildiği, Dairemizin 24/11/2020 tarihli ara kararıyla davalı idareden, uyuşmazlık konusu ihaleye yönelik olarak, ihalenin iptali kararından önce idareye herhangi bir şikâyet başvurusu yapılıp yapılmadığının sorulduğu, idarece verilen 28/12/2020 tarihli cevabi yazıda, ihalenin iptali kararından önce idareye herhangi bir şikâyet başvurusu yapılmadığının bildirildiği görülmektedir....
ve kendisine ihale yapılamayacağını, arttırma ve satışa ilişkin ilanın İİK m.114'e aykırı olarak tirajı 50.000,00 üzerinde olan bir gazetede yapılmadığını, bu hususun ihalenin feshi sebebi olduğunu beyan ederek, ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....
Örneğin, borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak ilgili hukuk mahkemesinde kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. Ayrıca ihalenin, Kanun'un emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nın 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....
Örneğin, borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....
Maddenin gerekçesi "...Maddeye eklenen yeni üçüncü fıkrayla, ihalenin feshi talebine ilişkin şartlar yeniden belirlenmektedir. Uygulamada ihalenin kesinleşmesine engel olmak amacıyla haksız ve kötüniyetli olarak ihalenin feshinin talep edildiği müşahede edilmektedir. Hak arama hürriyetine engel olmaksınız bu tür haksız ve kötüniyetli taleplerin önlenmesi amacıyla düzenleme yapılmaktadır. Buna göre satış isteyen alacaklı, borçlu veya resmi sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahiplerinin dışında kalan kişilerce ihalenin feshi talebinin yapılması halinde, ihale bedeli üzerinden nispi harç alınacak ve talebin reddi halinde bu harç iade edilmeyecektir..." şeklindedir. 6. Görüldüğü üzere bu düzenlemeyle ihalenin feshini isteyen bazı kişilere ilk defa nispi harç ödeme yükümlülüğü getirilmektedir. Hükümden de anlaşılacağı üzere eğer ihalenin feshini; satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri isterse maktu harç ödeyecektir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/390 Esas sayılı dosyasında ihalenin feshi davası açıldığı ve yapılan yargılamada davaya konu ihalenin feshine karar verildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığı, davacı tarafından davamıza konu davalılar tarafından açılan ihalenin feshine ilişkin davada verilen feragat beyanının iptali ile yargılamaya devam edilmesinin sağlanması talebinin ihalenin feshi yönünden talep edildiği ve davacı tarafından açılan davada ihalenin feshinin gerçekleşmesi ile iş bu dava bakımından hukuki yararı kalmadığı anlaşılmakla davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar vermek gerektiği '', gerekçesiyle; Davanın hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE, karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
25/06/2020 tarihinden itibaren 2 yıl içinde 26/08/2020 tarihinde ihalenin yapıldığı, satış ilanlarının satış kararına uygun olarak gerçekleştirildiği, davacının kendisine kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği iddiasının bulunmadığı ve buna göre satış bedelinin taşınmazlara takdir edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen muhammen bedelin % 50'si ile satış masraflarını karşıladığı, elektronik ortamda da ilanın gerçekleştirildiği ve bu şekilde resen incelenmesi gereken hususlarda da ihalenin feshini gerektiren bir nedenin de bulunmadığı, şikayetçi vekilinin ihalenin feshi taleplerinin yerinde olmadığı, ihalenin usul ve yasaya uygun yapıldığı'' şeklindeki gerekçe ile ihalenin feshi talebinin reddine, İİK 134/2 maddesi gereğince ihale bedeli olan 338.100,00 TL'nin %10'u oranında hesaplanan 33.810,00.- TL'nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına karar verilmiştir....
Davacı vekili taşınmazın kıymet takdiri raporunun yapıldığı tarih ile ihale tarihi arasında geçen süreçte, taşınmazın değer kazanmış olmasına rağmen, yeni bir kıymet takdiri raporunun hazırlanmadığını, bu nedenle ihalenin feshi gerektiğinin ileri sürmüş ise de, davacı yanın bu iddiası ihalenin feshi nedeni olarak görülmemiştir. Davacı vekili satış yapılmadan önce ipotek alacaklısının taşınmazın satış miktarına ilişkin muvafakati alınmadığını ve satış şartnamesinde taşınmazlar üzerinde rüçhanlı alacak olduğunun belirtilmediğini, bu nedenlerle ihalenin feshi gerektiğinin ileri sürmüş ise de, bu iddiaların ihalenin feshi şikayetlerinde dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Tüm bu hususlar gözetilerek ihalenin feshi şikayetinin reddine ve davacının ihale bedelinin %2'si oranında para cezası ile cezalandırılmasına'' karar verildiği görülmüştür....
Zarar unsurunun gerçekleşmemesi halinde şikayetçinin ihalenin feshini istemesinde hukuki yararı bulunmayıp, icra mahkemesince, yapılacak ilk inceleme sonucunda, ihalenin feshini isteyen kişinin ihalenin feshedilmesinde hukuki yararı bulunmadığı kanısına varılırsa ihalenin feshi talebi esasa girilmeden usulden reddedilmelidir. Bu sayede cebri artırmalara katılım artacak ve buna bağlı olarak da malın gerçek değerinde ihale edilmesi sağlanacaktır. (ARSLAN Ramazan; (1984), İcra – İflas Hukukunda İhale ve İhalenin Feshi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara)....
Maddesi gereğince zorunlu olmasına rağmen “mükellefiyetler listesi”nin ilgililere hiç tebliğ edilmediğini, satış ilanında teminatın ne şekilde olacağının yazılmadığını, divanhaneye satış ilanlarının kanunen asılması zorunlu olan günde asılmadığı gibi askıdan süresinden önce kaldırıldığını, satış şartnamesinin usulüne ve yasaya uygun düzenlenmediğini, icra müdürlüğünce düzenlenen arttırma tutanaklarının yasaya aykırı olarak düzenlendiğini, bu nedenle ihalenin feshi gerektiğini, ihale tutanağında imzası olan tellalın, yasanın belirlediği şekilde tespit edilmediğini, ayrıca kimlik ve adres bilgilerinin dahi dosyaya alınmadığını, ihalenin ilanda tebliğ edilen saatler içerisinde yapılmadığını, ihalelere fesat karıştırılmış olup, dosya numarası ile karışıklık yaratıldığını, ihalenin saatinden önce başlatıldığını, ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....