Buna göre, 6183 sayılı Kanunun 99. maddesi, ihalenin feshi için İİK'nun şikâyete ilişkin hükümlerine (İİK m.16) yollama yapmakla beraber, İİK m.16'da düzenlenen yedi günlük şikâyet süresinin başlangıcı 6183 sayılı Yasada ayrıca belirlendiğinden, İİK'nun 134. maddesinin şikâyet süresine ilişkin hükümleri 6183 sayılı Kanuna göre yapılacak ihalenin feshi talepleri hakkında uygulanmaz. Somut olayda, ilgili icra dosyasının incelenmesinde, ihalenin gerçekleştiğinin iki defa davacı borçluya 213 sayılı VUK'nun 102. maddesi gereği tebliğ edildiği, bu tebligatların yapıldığına ilişkin 07.09.2020 tarihinde bizzat davacıya elden tebligat yapıldığı, davacının bu bildirimi bizzat elden teslim aldığına ilişkin imzasının mevcut olduğu, bu tarihte ihalenin yapıldığından haberdar olunmasına rağmen 7 günlük yasal süreden sonra 17.09.2020 tarihinde ihalenin feshine ilişkin şikayette bulunulduğu görülmüştür....
Temyiz Sebepleri Alacaklı vekili temyiz başvurusunda; İİK 363/son uyarınca istinaf başvurusu satışı durdursa da icra dairesince satışın durdurulmayarak gayrimenkulün satışa çıkartılmış olması ihalenin feshine sebebiyet vermeyeceği, borçlunun kendisine satış ilanının tebliğinden itibaren 7 günlük süre içinde şikayet yoluna başvurmadığından ve aynı zamanda yerel mahkemede açtıkları davada bu iddiayı ileri sürmediklerinden bu aşamada ileri sürülen iddia doğrultusunda İİK 363/son uyarınca ihalenin feshine karar verilmesi hatalı olduğunu,ihalenin feshi nedenleri arasında İİK 363/son uyarınca satışın durdurulmamasının yer almadığını ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ihalenin feshi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK' nun ihalenin feshi şikayetine ilişkin usül ve esasları belirten 134. maddesi, 363/son maddesi 3....
İhalenin feshi istemi bir çeşit şikâyet olduğu hâlde İİK'nın 134. maddesi ihalenin sonucunu, kimlerin ihalenin feshini isteyebileceğini, ihalenin feshi sebeplerini ayrıntılı olarak düzenlemiştir. Aynı maddenin 7. fıkrasına göre cebri icra yolu ile yapılan satışların feshi şikâyet yolu ile icra mahkemelerinden istenebilir. Anılan fıkra hükmüne göre ihalenin feshinin istenebilmesi için ilgili olması ve bu ilgilinin yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin ihlal edildiğini ispat etmesi gerekir. Ancak her hukuki yararı olan değil, hukuki yararı olanlar içerisinde "ilgili" konumda bulunan kişilerin şikâyet yolu ile ihalenin feshi hakkı olduğunu düzenlemiştir. İİK'nın 134. maddesinin 2. fıkrası hükmünde ihalenin feshini isteyebilecek olanlar sınırlı (tahdidî) olarak sayılmıştır....
. - 2022/1820 K. sayılı kararında da işaret edildiği gibi; ihalenin feshi istemleri, şikayet niteliğinde olup şikâyet hakkının kullanılabilmesi için şikâyet ehliyetinin yanında diğer bir koşul şikâyeti ileri sürmek isteyen kişinin şikâyette hukuki yararının bulunmasıdır. İİK’nın 134. maddesinin 11. fıkrasında ihalenin feshi isteminde bulunanın fesihte hukuki yararı bulunması gerektiği açıkça hükme bağlanmıştır. Bu madde uyarınca ihalenin feshini isteyebilecek kişilerin, somut bir olayda ihalenin feshini isteyebilmesi için ihalenin feshedilmesinde hukuki yararının (menfaatinin) bulunması şarttır. Bir başka ifadeyle ihalenin feshini isteyen kişinin, somut bir ihalenin feshi sebebine dayanması ve bu yolsuzluk nedeniyle menfaatinin ihlâl edilmiş olması gerekir....
azalttığını belirterek, ihalenin feshine karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda ihalenin feshini isteyen borçlunun kıymet takdiri raporuna itiraz etmeyerek raporu kesinleştirdiği anlaşıldığından, kesinleşen bilirkişi raporunda belirlenen bedel üzerinden ihalenin yapılmasında yasaya aykırılık yoktur. O halde mahkemece, yazılı gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 38 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: İİK'nın 134/2. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar arasında pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler de bulunmaktadır. Somut olayda, davacı Kaan ihaleye girip pey sürmekle ihalenin feshini isteyebilecek ilgili konumunu kazanmıştır. Adı geçen ihale olunan taşınmazın kıymet takdirinin, taşınmaz kapalı olduğundan görülmeden değerlendirme yapıldığı, esaslı vasıflarında hataya düşürüldüğünden bahisle ihalenin feshini istemektedir. İcra mahkemesince, davacının "hukuki yararı bulunmadığından" bahisle ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmiştir....
Menkul ihalesinde de uygulanan İİK'nun 134/2. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar satış isteyen alacaklı, borçlu ve pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak edenlerdir. İhaleden önce, menkul hükmünde olan ve satışı yapılan menkuller hakkında, kendi dosyasından satış avansını yatırarak satış isteminde bulunmayan haciz alacaklısının, ihalenin feshi davası açmasına yasal imkan yoktur. Somut olayda, şikayetçinin takipte taraf olmadığı, ihalesi yapılan menkuller üzerinde haciz alacaklısı olsa da, feshi istenilen ihale tarihinden önce, alacaklısı olduğu Nevşehir 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/4263 esas sayılı takip dosyasında satış talebinde bulunmadığı, dolayısıyla ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olmadığı görülmektedir. Bu durumda, şikayetçinin aktif husumet ehliyeti bulunmadığından mahkemece işin esasına girilmeden istemin reddi gerekirken, şikayetin kabulü ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda ihalenin feshini isteyen borçlunun kıymet takdiri raporuna itiraz etmeyerek raporu kesinleştirdiği anlaşıldığından, kesinleşen bilirkişi raporunda belirlenen bedel üzerinden ihalenin yapılmasında yasaya aykırılık yoktur. O halde mahkemece, yazılı gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında; 1-İhaleye fesat karıştırılmış olması, 2-Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3-İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4-Alıcının taşınmazın veya taşınırın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanmıştır. Somut olayda, mahkemece, şikayetçi ...'nin kıymet takdirine itiraz davasında taraf gösterilmediği, hükme ve satışa esas alınan kıymet takdiri raporundan haberdar edilmediği, karşı dava hakkını kullanmasının engellendiği hallerinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu, ...'in de ...'ye bağlı olarak hukuki haklarının zarar gördüğü gerekçeleri ile ihalenin feshi isteminin kabul edildiği görülmektedir. Mahkemenin bu yöndeki kabulü yukarıda açıklanan fesih nedenleri arasında bulunmamaktadır. Kaldı ki, satış ilanı şikayetçiye bizzat tebliğ edilmiş olup, bu tarih itibariyle taşınmazın kıymetine muttali olmuştur....