Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalının açtığı akaryakıt ihalesini kazandığını, sözleşme imzaladıklarını ve davalıya 77.551 YTL tutarında mal teslim ettiğini, bundan sonra davalının aldığı akaryakıt numunelerini Tubitak'a gönderdiğini, diğer numunelerde bir sorun olmamasına rağmen sadece kurşunsuz benzin numunesinin birkaç değerinin TSE standartlarının biraz üzerinde çıkması üzerine itiraz hakkını kullandırtmaksızın sözleşmeyi fesh ettiğini, önceden alıp tükettiği akaryakıt bedelini de ödemediğini ileri sürerek,sözleşmenin haksız olarak fesh edildiğinin tespitine, 77.551 YTL akaryakıt bedelinin tahsiline, davalının elinde bulunan teminat mektuplarının iadesine, haksız fesih nedeniyle 5.000 YTL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmenin haklı nedenlerle fesh edildiğini, davanın açılmasından 15 gün sonra da akaryakıt bedeli olan 77.551 YTL nın ödendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

    Buna göre iş sözleşmesinin davalı tarafça tazminat hak edilecek şekilde fesh edildiği anlaşıldığından davacının kıdem tazminata hak kazandığının kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ile talebin reddi bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Taraflar arasında iş sözleşmesinin kim tarafından ve ne şekide fesh edildiği hususunda uyuşmazlık vardır. Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürmüş, davanın ihbar edildiği alt işveren ise davacının istifa ettiğini ancak kıdem tazminatının ödendiğini savunarak savunmaya dayanak istifa belgesi sunmuştur. Davacının bu belgeye itirazına rastlanmadığı gibi dinlenen davacı tanığı ... davacının işi bıraktığını, kendisini işten çıkaran olmadığını, açıklamıştır. Mahkemece " iş sözleşmesi sona erdirilirken davacıya kıdem ve ihbar tazminatı adı altında ödeme yapıldığı " şeklinde gerekçe yazılmış ise de alt işverence bir kısım kıdem tazminatı ödendiği ancak ihbar tazminatı ödemesi olmadığı anlaşılmaktadır....

        C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 28.06.2011 tarihli nakil bildirim formu ile başka bir projeye nakledildiği, bu yeni projede davacının 04/07/2011 tarihinde işe başlaması gerekirken işbaşı yapmadığı bu nedenle işveren tarafından haklı nedenle iş sözleşmesinin fesh edildiği, davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanmadığı ancak yıllık izin ile fazla çalışma ücreti alacaklısı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- 4857 sayılı Yasanın 24/II-e hükmüne göre işveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse, işçi iş sözleşmesini haklı olarak fesh etme hakkı kazanır....

          İhaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca ihalenin, malın tahmini bedelinin üzerinde satılması halinde dahi ihalenin feshi gerekir....

          Davalı vekili, davacının sözleşmeyi fesh etmediğini ve halen yürürlükte olduğunu, davacının sadece müvekkilini uyardığını, davacının sözleşmeyi fesh etmediği için cezai şart talep hakkınında bulunmadığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında satış noktası sözleşmesi imzalandığı davalının sözleşmeye aykırı davranarak başka firmalara ait ürünleri sattığının tesbit edilmesi üzerine davacının 6.12.2005 tarihinde noter ihtarı ile sözleşmeyi fesh ettiği ve durumun davalıya bildirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

            Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihalenin usulüne uygun olduğunu, bu durumun kamera görüntülerinden de anlaşılabileceğini, satış ilanının yurt düzeyinde ve tirajı 50.000'in üzerinde olan "Hürriyet" gazetesinde yayınlandığını, ihalenin feshi nedenlerinin yasada sınırlı olarak sayıldığını, Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/302 Esas sayılı dosyasında icra emrinin iptal edilmiş olmasının ihalenin geçerliliğine etkisinin bulunmadığını, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre takip iptal edilse dahi ihalenin geçerli kabul edileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Zarar unsurunun gerçekleşmemesi halinde şikayetçinin ihalenin feshini istemesinde hukuki yararı bulunmayıp, icra mahkemesince, yapılacak ilk inceleme sonucunda, ihalenin feshini isteyen kişinin ihalenin feshedilmesinde hukuki yararı bulunmadığı kanısına varılırsa ihalenin feshi talebi esasa girilmeden usulden reddedilmelidir. Bu sayede cebri artırmalara katılım artacak ve buna bağlı olarak da malın gerçek değerinde ihale edilmesi sağlanacaktır. (ARSLAN Ramazan; (1984), İcra – İflas Hukukunda İhale ve İhalenin Feshi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara)....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ihalenin feshi istemine ilişkindir. İİK.'nın 134. maddesinde ihalenin fesih nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece (ihalenin Borçlar Kanununun 226. maddesinde yazılı), (satış ilanının tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1- İhaleye fesat karıştırılması, 2- Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3- İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4- Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilir. Davacı, satış ilanının tüm ilgilere tebliğ edilmediğini ileri sürmüş ise de; kendisine yapılan tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmemiştir. Kendisi dışındaki ilgililere usulüne uygun şekilde tebligat yapılmadığı iddiası ile ihalenin feshini talep edemez....

              İcra Müdürlüğünün 2019/114 Talimat sayılı dosyasında 20/10/2020 tarihinde saat 14:18'de 34 XX 638 plaka sayılı aracın ihalesi sırasında usulsüzlük yapıldığını, tarafının da ihaleye katıldığını, teklif aşaması devam ederken kendi tekliflerinin dikkate alınmaksızın ihalenin sonlandırılarak davalı alacaklı-alıcıya ihalenin yapıldığını ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiş, mahkememizce ihaleye katılan Recep Kandemir Korkmaz ve Ahmet Demir tanık olarak dinlenmiş, ilgili icra dairesinden izahat istenmiş ve ihalenin yapıldığı ana ilişkin ilgili yerden kamera görüntüsü temin edilmeye çalışılmış, gelen müzekkere cevabından ihalenin yapıldığı ana ilişkin görüntü kaydı bulunmadığı bildirilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu