, iflas sürecinin hangi aşama da olduğunun öğrenilmesi hususunda görüşme yapılması, alacakların ödenmesi suretiyle iflasın kaldırılması için dava açılması işleminin yapılması için seçimli yönetim ve denetim kurulunun seçimlerinin yapılması için müflis koopetifi genel kurulunu toplantıya çağırmak için izin verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Dava, iflasın kapatılması istemine ilişkin olup mahkemece iflasın açılmasına dair dosya üzerinden davaya devam olunarak davalı şirket hakkında ek kararla iflasın kapatılmasına karar verilmiş bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna bu tarihten önce verilen kararların kesinleşmesine kadar ise HUMK'nın 427 ile 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı HMK'nın geçici 3. maddesinin 2. bendi hükmüdür. İflasın kapatılmasına ilişkin dava iflas kararından ayrı, müstakil bir davadır. Bu itibarla mahkemece ayrı bir esasa kaydedilerek işlem yapılması gerekirken iflasın açılması dosyası üzerinden davaya devam edilerek temyiz incelemesi için Yargıtaya gönderilmesi doğru görülmemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21/08/2006 tarih ve 2006/480 Esas 2006/392 Karar sayılı ilamı ile iflasın kapatıldığının anlaşıldığını, davacının İİK'nın 182. maddesi gereğince iflasın kaldırılmasını talep ettiği ve ...ne de davalı sıfatıyla husumet yöneltildiğinin görüldüğünü ,İİK'nın 182. maddesi gereğince iflasın kaldırılmasını talep etme yetkisinin yalnız müflis şirket yetkililerine ait olduğunu, bundan dolayı davanın öncelikle ehliyet yönünden reddedilmesi gerektiğini ayrıca İİK'nın 182. maddesi gereğince iflasın kaldırılması davasının açılması süresinin aynı maddenin amir hükmü gereğince iflas tasfiyesi kapatılıncaya kadar olduğunu , iflas tasfiyesinin 2006 yılında kapatılmış olması nedeniyle davanın yine reddi gerektiğini ayrıca İİK'nın 182. maddesi gereğince iflasın kaldırılmasının talep edilebilmesi için tüm borçların ödenmesi gerektiğini, davanın bu husus gereğince de reddedilmesi gerektiğini belirtmiş , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 12....
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai alacağının tanık beyanlarına göre hesaplandığı açıkça belirtilmesine rağmen hakkaniyet indirimi yapılmaksızın hüküm kurulması doğru olmamıştır,İİK'nın 195/1. maddesi "Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur." hükmünü içermektedir. Anılan madde uyarınca ancak iflas tarihine kadar doğan iflas alacağı ve fer'ileri ile takip masraflarının kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK'nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacakların muaccel hale geleceği ve iflasın açıldığı tarihe kadar belirlenecek alacak masaya yazılır....
Öğretide ve uygulamada iflas ve konkordato istemlerine ilişkin davaların münferiden açılması gerektiği düşüncesi hakimdir (KURU, Baki, İcra ve İflas Hukuku, C.III, Ankara 1993, S.2667). İflasın ertelenmesi istemlerinde de bu görüşlere paralel davranılmalıdır. Zira, iflasın ertelenmesi talebinin reddi gerektiğinde, bir diğer ifadeyle borca bataklığın tespit edildiği ve iyileştirme projesinin uygun görülmediği hallerde mahkemece şirketin iflasına karar verilecektir. İflasın ertelenmesi talebinin sonuçlarından biri de iflasın açılmasıdır. Birden çok borçlunun iflası bir dava içinde istenemeyeceği gibi birden çok borçlunun iflasın açılması sonucunu doğuracak olan iflasın ertelenmesi talebinde de birlikte bulunmalarına imkan sağlamamaktadır....
nin Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/534 esas ve 2010/540 karar sayılı dosyası ile verilen karar gereği 16.12.2010 tarihinde resmen iflas ettiğini, iflas kararının verildiği 16.12.2010 tarihi itibariyle, müflis ...İnşaat ve Ticaret A. Ş.'yi temsilen üstlenmiş olduğu vekâlet görevinin sona erdiğini bildirmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 191. maddesi gereğince iflasın açılması ile müflisin iflas masasına giren hak ve malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından masa ile ilgili davalar hakkındaki dava takip yetkisi artık müflise değil iflas idaresine aittir. Nitekim, 2004 sayılı Kanun'un 194. maddesinde de iflastan önce açılmış olup da devam eden müflisin gerek davacı, gerek davalı olarak taraf bulunduğu hukuk davalarının iflasın açılması ile (acele haller hariç) duracağı hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, hakkında iflas kararı kesinleşen şirket davada taraf olma ehliyetini yitireceğinden yerine iflas masasının geçmesi gerekir....
Müflisin tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması, müflisin iflas masasına giren mal ve haklarına ilişkin davaları takip etme yetkisini de etkiler. Müflis, iflasın açılması ile hak ehliyetini kaybetmediği gibi, dava ehliyetini de kaybetmez. Ancak, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki takip yetkisi müflise değil, iflas idaresine aittir. İflas idaresinin bu takip yetkisini kullanıp kullanmayacağı tespit edebilmek için ilk önce iflas organlarının oluşması gerekir. Bu nedenle, müflisin taraf olduğu hukuk davalarının, iflasın açılması ile belli bir süre için durması İcra İflas Kanununun 194. maddesinde kabul edilmiştir. Bu durma kararı, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonraya kadar devam edeceği, ancak bundan sonra duran hukuk davalarına devam edilebileceği yine İcra İflas Kanununun 194. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Davalı yüklenici ... Grup İnşaat San. Tic. A.Ş’nin iflasına karar verildiği, ......
Bilindiği üzere, İcra ve İflas Kanunu'nun 184. maddesi gereğince, iflasın açılması ile birlikte müflis borçlunun haczedilebilen tüm malları, hak ve alacakları iflas masasına dahil olur. Diğer yandan, iflasın açılması ile müflis borçlunun iflas masasına dahil olan hak ve alacakları ile malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrar ve alacaklılara karşı hükümsüz olur (İİK m. 184, 191). Bu yasal nedenlerle, iflas açıldıktan sonra masaya giren tüm mal, hak ve alacaklara ilişkin dava açılması ve açılmış davanın takibi iflas idaresine aittir (İİK m. 194). Bu husus, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, mahkemece doğrudan gözetilmesi gerekir. İflasın açılması, maddi hukuka ilişkin ilişkileri ve hükümleri cebri şekilde etkilediği gibi medeni usul ve icra hukuku kuralları üzerinde de etki meydana getirir. Bu etkilerden biri de görev kurallarında meydana gelen değişikliktir....
Bilindiği üzere, İcra ve İflas Kanunu'nun 184. maddesi gereğince, iflasın açılması ile birlikte müflis borçlunun haczedilebilen tüm malları, hak ve alacakları iflas masasına dahil olur. Diğer yandan, iflasın açılması ile müflis borçlunun iflas masasına dahil olan hak ve alacakları ile malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrar ve alacaklılara karşı hükümsüz olur (İİK m. 184, 191). Bu yasal nedenlerle, iflas açıldıktan sonra masaya giren tüm mal, hak ve alacaklara ilişkin dava açılması ve açılmış davanın takibi iflas idaresine aittir (İİK m. 194). Bu husus, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, mahkemece doğrudan gözetilmesi gerekir. İflasın açılması, maddi hukuka ilişkin ilişkileri ve hükümleri cebri şekilde etkilediği gibi medeni usul ve icra hukuku kuralları üzerinde de etki meydana getirir. Bu etkilerden biri de görev kurallarında meydana gelen değişikliktir....
Somut uyuşmazlıkta; davalı şirket hakkında eldeki dosyanın yargılaması devam ederken Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 02.09.2020 tarihi itibariyle iflas kararı verildiği anlaşılmakla davaya konu alacaklar bakımından kayıt kabul davası olarak devam edilmemesi hatalıdır. Mahkemece kayıt kabul davası olarak yapılacak yargılama sonucunda hükmedilecek harç ve vekalet ücretinin de maktu olarak hüküm altına alınması gerektiği ve İİK'nın 195. maddesi gereğince, müflisin borçlarının iflasın açılması ile muaccel olacağı, kayıt kabul davasında, alacağın fer'ileri ile birlikte miktarının iflasın açıldığı tarih itibari ile belirlenmesi gerektiği, buna göre, dava konusu edilen asıl alacakların ve iflas tarihine kadar işlemiş faizlerinin hesabı yapılarak belirlenecek alacaklar toplamının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerektiği de gözetilmelidir....