İflastan sonra alacak davası açıldığı tarihte davacı alacaklı alacağını iflas masasına yazdırmamış durumda ise mahkeme davacı alacaklıya alacağını iflas masasına yazdırması için kesin süre verir. Davacı bu kesin süre içinde alacağını iflas masasına yazdırmaz ise mahkeme davanın reddine karar verir. Davacı alacaklı, bu kesin süre içinde alacağını iflas masasına yazdırırsa mahkeme yukarıda görüldüğü gibi iflas idaresinin bu alacak hakkında vereceği kararı bekletici sorun sayar. Sıra cetveline yazdırılabilecek alacaklar iflas alacakları olup bunlar iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklardır; başka bir deyimle müflisin iflasın açıldığı andaki borçlarıdır. Müflisin iflasın açılmasından sonra yaptığı iflas alacağı olmayıp iflas masasından istenemez. İflastan önce borçlu müflis aleyhine başlamış oldukları icra takipleri, iflasın açılması ile duran ve iflas kararının kesinleşmesi ile düşen iflas alacaklıları da alacaklarını iflas masasına yazdırırlar....
(HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrinde de görüşler de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....
Karar sayılı iflas kararının 02.05.2018 tarihinde kesinleştiğinin bildirildiğini, mahkeme veznesine yatırılan iflas avansı alınarak tahsilat makbuzu kesilmek suretiyle iflas dairesinin kasasına konulmuş, gerekli defter ve kartonlar piyasadan temin edilmiş, iflasın açılması ve defter tutma harçları Sayman Mutemedi Alındısı kesilmek suretiyle Maliye'ye aktarıldığını, Türkiye Genelinde yayın yapan ve trajı 50.000 üzerinde ... Gazetesinde ...gün ve BASIN: 768203 (Defter 1/27) ile Ticaret Sicil Gazetesinde ... gün ve ......
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davalı tarafından davacı hakkında başlatılan ilamlı icra takibinde davacı tarafça haklarında verilen iflas kararı sebebi ile İİK 193. Madde uyarınca takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İİK'nun "Takibin Durması ve Düşmesi" başlıklı 193. Maddesi uyarınca; İflasın açılması, borçlu aleyhine haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur. İflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer. İflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden hiçbiri yapılamaz. İflasın açılması ile müflis hakkında yapılamayacak takipler, müflisin masaya giren mal varlığı ile ilgili takiplerdir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/1190 Esas, 2018/118 Karar sayılı ilamı ile 08.02.2018 günü iflasına karar verildiği, iflas kararının henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "Takibin Durması ve Düşmesi" başlıklı 194. maddesinde "İflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur. İflasın kesinleşmesi ile bu takipler düşer." "Hukuk Davalarının Tatili" başlıklı 194. maddesinde de "Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacakların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir... Dava durduğu müddetçe zamanaşımı ve hakkı düşüren müddetler işlemez." düzenlemelerine yer verilmiştir. Bu açıklamalar çerçevesinde mahkemece davalı iş sahibi şirket hakkında verilen iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği, araştırılarak iflas kararı kesinleşmiş ise, İİK'nın 194/1....
Ancak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 165.maddesinde iflasın hükümle açılacağı düzenlenmiştir. Aynı yasanın 184.maddesinde, üst başlık olarak borçlunun malları hakkında iflasın neticelerine yer verilmiştir....
Ancak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 165.maddesinde iflasın hükümle açılacağı düzenlenmiştir. Aynı yasanın 184.maddesinde, üst başlık olarak borçlunun malları hakkında iflasın neticelerine yer verilmiştir....
Bu durumda iflasın ertelenmesi davası açılması ve hatta iflasın ertelenmesi kararı verilmesi borçlu hakkında dava açılmasına veya açılan davanın yürütülmesine engel teşkil etmeyeceğinden mahkemece işin esasının incelenip davanın sonuçlandırılması, yargılama sürerken erteleme istemi reddedilip iflas kararı verilmesi halinde İİK.nun 194.maddesi uyarınca işlem yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 25.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Esas sayılı dosyasının 20/05/2024 tarihli duruşmasında iflasın kapanması kararının kaldırılması davası açılması için kendilerine süre verildiği, süre içerisinde iş bu davanın açıldığını talebin kabulü ile .... San. Tic. Ltd. Şti.'nin İİK'nun 254. ve 255. maddeleri uyarınca yasal hasım sıfatının kazandırılmasını sağlamak üzere Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Karar sayılı iflasın kapatılması kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, ... hakkındaki iflasın kapatılmasına ilişkin mahkememizce verilen 16/01/2017 tarihli, ... Karar sayılı iflasın kapatılması kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Müflis şirket hakkında Kapatılan 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Karar sayılı dava dosyasından iflas kararı verilmiş, bilahare iflas tasfiyesi sonucu İflas Müdürlüğü'nün talebi üzerine mahkememizin 16/01/2017 tarihli, ......
İflas küllî (toplu) bir cebrî icra yolu olduğundan ve iflas tasfiyesinde alacaklılar eşit bir şekilde işlem göreceklerinden, artık küllî bir tasfiye olan iflas tasfiyesi sırasında, ferdî icra takiplerine devam edilmesine ve müflise karşı yeni icra takibi yapılmasına olanak ve gerek yoktur. Bundan böyle, müflisin alacaklıları, alacaklarını iflas masasına yazdırırlar ve iflas masasının tasfiyesi sonucunda elde edilecek paradan alacaklarını alırlar. Müflis hakkındaki iflas kararı kesinleşirse, iflasın açılması ile durmuş olan takipler düşer, yani hükümsüz kalır. Bu takiplere dayanarak borçlunun malları haczedilmiş ise de, bu hacizli mallar kesin olarak iflas masasına girer. (İİK m. 186/1) İflasın kesinleşmesi ile düşen takiplerle ilgili itirazın incelenmesi (İİK m.169/a, 170) talepleri de düşer. Başka bir anlatımla icra mahkemesi, artık bu talepler hakkında inceleme yapıp karar veremez....