Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın kavga sırasında annesine muşta, sopa ve çivi çakılmış sert plastik madde ile vurduğunu da beyan ettiği, mağdur ... hakkında tanzim edilen 03/04/2015 tarihli Ölü Muayene ve Otopsi Tutanağı'nda; harici muayenede "mağdurun sol gözü etrafında periorbital tarzda bir iki günlük menekşe moru renginde ekimoz bulunduğunun" belirlendiği ve yaralanmalarının niteliği konusunda ... Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nce tanzim edilen 29/05/2015 tarihli adli raporda da, "mağdurun sol göz etrafındaki bir iki günlük bu yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğunun" belirtildiği, ...'...

    Demir Tel Çivi San. ve Tic. A.Ş‘ne devredildiğinin öğrenildiğini beyan ederek davalılar arasında yapılan tasarrufların iptaline, cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu bağımsız bölümlerin intikal tarihleri itibariyle ederlerinin yaklaşık iki katı bedel ile tapuda davalı-3. kişiye satışının gerçekleştirildiği; tapudaki satış bedelinin davalılar arasında muvazaalı olarak yüksek gösterildiği hususu davacı tarafça iddia ve ispat olunamadığı gibi davalı şirketlerin ortakları ve yöneticileri arasında da akrabalık bulunduğu dolayısıyla davalı-borçlu şirketin ekonomik faaliyeti ve ekonomik sıkıntısını, davalı-3. kişinin bilerek hareket ettiği hususu da davacı-alacaklı tarafından iddia ve ispat edilemediği anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      KARAR Davacı, halı sahada futbol oynarken kolunun kırıldığını, davalı hastanede kendisine müdahale edilip ameliyata alındığını, ameliyat sonucunda koluna 4 adet çivi yerleştirildiğini, çivilerin üçünün alınmasına rağmen birinin alınamadığını, söz konusu çivinin alınamamasının nedeninin ameliyatta gerekli özenin gösterilmemesi olduğunu, mevcut ihmal sonucunda kolunun sakat kaldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 10.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 05.01.2016 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 95.460,00 TL'ye yükselterek haksız fiil tarihinden itibaren mevduata işleyecek en yüksek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, yapılan işlemde hekime yüklenebilecek kusur olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.....

        Noterliğini 29053 yevmiye nolu 02/08/2010 tarihli alınan vekaletname ile müvekkilinin arsanın işlemlerini yapılmasını bahane ederek takas yetkisi içeren vekalet alındığını, bu alınan vekalet ile 2010 yılında müvekile haber verilmeden ve müvekkilinin hiçbir menfaatine olmayacak şekilde ve yapılacak inşaatla hiçbir alakası olmadan ve tamamen kooperatif yönetimi yandaşlarına çıkar sağlamak için müvekkile 100 m2 bir kooperatif yönetim binasından 100/1 hisse vererek güya inşaat için trampa edilmiş gibi göstererek arsasının devredildiğini, bu durum müvekkilin kendisine devredilen dairenin hissesi ile ilgili bir davanın tebligatı eline ulaşınca hebardar olduğunu ve araştırmasında tüm bu olaylardan hebardar olduğunu, akabinde yine trampa edilen şahıstan arsa kooperatif adına geçirildiğini ve burdan da kooperatifin müvekkilin arsasına daha bir çivi bile çakmadan müvekkilin arsa üzerindeki evini yıktığını ve ne amaçla yapıldığı belli olmayan bir sebeple 28/03/2012 tarihinde güya inşaat...

          Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirketin tel ve çivi imalatı ile uğraşan ticari bir müessese olduğunu, dava konusu ek tahakkuk şeklinde davalı kurum tarafından talep edilen 60.422,47 TL tutarındaki elektrik faturasından dolayı borçlu olunmadığının tespiti yönünde daha önce ......

            olmadığını, aradan 16 sene geçtikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun (HGK) 2010/13-516 esas 2011/6 karar nolu ilamıyla sorumlu tutulduklarını, bunu fırsat bilen diğer davalı .....’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli yeni sözleşmeler akdettiğini, gelişen teknoloji ışığında ‘mürekkep yaş’ yöntemiyle bu tür sözleşmelerdeki imzanın atılış tarihinin tam olarak belirlenebildiğini, şirketten devre mülk satın alan üye sayısının bilinmediğini, üyelerin iddia edilen tarihte mi yoksa HGK kararından sonra mı üye yapıldığının belirlenmesi gerektiğini, bu sahte ödeme belgeleri ve o dönem Belediye Başkanının şirket tarafından yetkisiz temsili sonucu büyük oranda zarara uğratıldığını, ödemelerin gerçekleşmediğini, şirketin ticari defterlerini ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülkü bu şirketten satın aldığının iddia edildiğini, devre mülk inşaatlarının yapı ruhsatlarının iptal edildiğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, inşaata çivi...

              CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin kendisine ait işyerinde balya teli imal etmekte olduğunu ve yıllardır aynı işi yaptığını, davacının da kiraladığı işyerinde çivi imalatı yapmakta olduğunu, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere altı yıl önce yani 2009 yılında her iki davacının davalı müvekkiline başvurarak davacı ...’nin ham demir finansmanı sağlanmasını talep ettiğini, baba ...'...

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 05.01.2016 tarihli ve 2014/163 Esas, 2016/2 Karar sayılı kararıyla; davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davacılar tarafından davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın kabulü ile fen bilirkişileri Yusuf Eskici ve Tolga Çukur tarafından tanzim olunan 08.04.2015 tarihli rapor ve 07.09.2015 tarihli ek rapor ile ekindeki krokide sarı renkle I harfi ile gösterilen foseptik kuyusunun üzerinden araç geçmeye elverişli olarak gerekli mühendislik hizmeti alınmak suretiyle teknik şartlara uygun bir şekilde kapatılmasına, krokide turuncu renkle kesik çizgilerle gösterilen yol güzergahının üzerinde bulunan ve J harfi ile gösterilen alana dökülen çivi, tahta, samra vb. malzemelerin kaldırılması suretiyle yolun kullanıma açılmasının sağlanmasına, krokide A harfi ile gösterilen binanın sağ tarafında bulunan 2.77 m'lik boşluğun yol olarak kullanılmasına, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine, foseptik çukurunun kapatılması ve...

                  Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacının inşaat için bir çivi dahi çakmadığını, 20 yıl sonra mahkeme kararı gereği dava dışı ... adına tescil yapıldığı, müvekkilinin bilgisinin bulunmadığı, mahkemenin tazminat talebinin reddine ilişkin kararının isabetli olduğu, ancak davacının yaptığı sözleşmeler gereğince muhtemel harcamalarının hüküm altına alınmasının doğru olmadığı, davacının ödeme yapmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....

                    Dava konusu kaza nedeni ile davacının yaralanmasına dair maluliyet raporu Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu'ndan alınmış olup, 01/02/2014 tarihli raporda; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre, davacının sol femur alt diafizde psödoartroz kırık sekeli ve intramedüller çivi tespit edildiği, kalıcı maluliyetinin %43 olduğu, iyileşme süresinin 9 ay olacağı, davacının femur kırığının kaynamamış olduğu ve kişinin maluliyetinin bu nedenden kaynaklandığı, psödoartrozun cerrahi tedavi ile düzeltilebilir bir durum olduğu, düzeltilmesi halinde maluliyetinin yeninden değerlendirileceği belirtilmiştir. Yerel mahkeme tarafından, davacının maluliyetine ilişkin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan bu değerlendirme hiç dikkate alınmaksızın, davacının kesinleşmiş bir maluliyeti olduğu kabul edilerek karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu