Mal kaydı bulunan bonoda borçlu alacaklıdan mal almadığını iddia, alacaklı da borçluya mal vermediğini kabul ederse borçlunun iddiası sabit olunmuştur. Lehtarın bedelin para olarak verildiği iddiası ise, ispatı kendisine düşen bir husustur. Alacaklının başka bir iddiası varsa, diğer bir deyişle alacağının bir alacak borç ilişkisine dayandığını iddia ediyorsa bunu ispatlamak yükümlülüğündedir. Somut olayda, davanın dayanağını teşkil eden dolayısıyla da alacaklının alacağını ispat aracı durumundaki bonoda bulunan “ malen kaydının” doğru olmadığı yönündeki borçlu iddiası alacaklı yanca da kabul edilmiş, temeldeki hukuki ilişki yönünden bonodaki bu ispat kaydı bizzat alacaklı tarafından değişikliğe uğratılmıştır. Alacağın varlığını ve dayandığı temel ilişkinin senettekinden farklı olduğunu iddia eden alacaklı artık kendi dayandığı ve senetten anlaşılmayan elden para verilme olgusunu ispat yüküyle karşı karşıyadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.6.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Hazine tarafından çekişmeli taşınmazın yayla yeri olduğu iddiası ile açılmış, mahkemece istek kabul edilerek dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının iptaline yayla niteliği ile özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Orman Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve krokide dava konusu taşınmazın 1951 yılında kesinleşen orman tahdit sınırları içinde bulunduğu bildirilmiştir. Davacı Hazine'nin orman iddiası ile açtığı bir davası yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.6.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Hazine tarafından çekişmeli taşınmazın yayla yeri olduğu iddiası ile açılmış, mahkemece istek kabul edilerek dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının iptaline yayla niteliği ile özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Orman Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve krokide dava konusu taşınmazın 1951 yılında kesinleşen orman tahdit sınırları içinde bulunduğu bildirilmiştir. Davacı Hazine'nin orman iddiası ile açtığı bir davası yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.6.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Hazine tarafından çekişmeli taşınmazın yayla yeri olduğu iddiası ile açılmış, mahkemece istek kabul edilerek dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının iptaline yayla niteliği ile özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Orman Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve krokide dava konusu taşınmazın 1951 yılında kesinleşen orman tahdit sınırları içinde bulunduğu bildirilmiştir. Davacı Hazine'nin orman iddiası ile açtığı bir davası yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.6.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Hazine tarafından çekişmeli taşınmazın yayla yeri olduğu iddiası ile açılmış, mahkemece istek kabul edilerek dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının iptaline yayla niteliği ile özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Orman Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve krokide dava konusu taşınmazın 1951 yılında kesinleşen orman tahdit sınırları içinde bulunduğu bildirilmiştir. Davacı Hazine'nin orman iddiası ile açtığı bir davası yoktur....
Tahrifat iddiasının incelenmesi HMK.nun 266. maddesi gereğince çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden, hakim tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın, borçlunun sunduğu özel bilirkişi raporu ile tahrifat iddiası konusunda karar verilemez. O halde mahkemece, HMK.nun 266.maddesi uyarınca borçlunun tahrifat iddiası yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2018/35179 esas sayılı dosyasında yapılan 24/06/2019 tarihli haciz işlemi sırasında yapılmış usulüne uygun bir istihkak iddiası olmaması nedeni ile ön şart yokluğundan reddine karar verilmiştir....
Tüzel kişilerde istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 14.03.2009 tarihinde yapılan haciz sırasında 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ... 3.kişinin çalışanıdır. Anılan şahsın, 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili 3.kişi tüzel kişi şirketin temsilcisi olmadığı sabittir. Davalı 3.kişinin yetkili temsilcisi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....
Tüzel kişilerde istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 14.03.2009 tarihinde yapılan haciz sırasında 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Abdullah Karabulut 3.kişinin çalışanıdır. Anılan şahsın, 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili 3.kişi tüzel kişi şirketin temsilcisi olmadığı sabittir. Davalı 3.kişinin yetkili temsilcisi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....
Davacı ..., birleştirilen dava dosyası ile 101 ada 58 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile davacı ... ... 111 ada 30 parsel sayılı taşınmazın 340 m2 kısmının kendisine ait olduğu iddiası ile ... ... taşınmazların kök muris ...'dan kaldığı iddiası ile ve ... taşınmazların kök muris ... ...'dan kaldığı iddiası ile dava açmışlardır. Mahkemece davacılar , ... ... ve ... ...'in açtığı davaların feragat nedeniyle reddine, Orman Yönetiminin davasının reddine, 101 ada 58, 102 ada 123 ve 111 ada 30 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır. 1) Davacı ......