Kişiliğinin dayandığı tapu kaydının çekişmeli 130 ada 47 parsel sayılı taşınmazı kısmen kapsadığı, çekişmeli taşınmazların panayır yeri olarak kullanıldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davalı ..., idari yolla oluşmuş 16.2.1988 tarih 1 ve 21.1.1985 tarih 1 sıra sayılı tapu kayıtlarına, davacı ... ise 6.11.1945 tarih 3 sıra sayılı tapu kaydına dayanmıştır. Keşifte beyanlarına başvurulan bilirkişi ve tanıklarca, davacı dayanağı tapu kaydının çekişmeli 130 ada 47 parsel sayılı taşınmazı kısmen kapsadığı bildirilmesine rağmen, taşınmazın tapu kaydının iptali ile panayır yeri olarak sınırlandırılmasında isabet bulunmamaktadır. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez....
İSTEMİN KONUSU : Tapu ve Kadastro ... Bölge Müdürü olarak görev yapmakta iken, Tapu ve Kadastro ... Bölge Müdürlüğü bünyesinde yürütülen kadastro çalışmalarında koordinatörlük görevini yürütmek üzere 3 ay süreyle geçici olarak görevlendirilen davacı tarafından, anılan görevinin 06/11/2015 tarihinden itibaren 6 ay süre ile uzatılmasına ilişkin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün ... günlü ve ... sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; Danıştay İkinci Dairesinin 16/04/2019 günlü, E:2016/4077, K:2019/2087 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle davanın reddi yolunda ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın onanmasına ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin 14/10/2020 günlü, E:2020/866, K:2020/2886 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir....
Bu şekildeki taşınmazların orman olup olmadığının 4785 ve 5658 Sayılı Yasalara göre çözümlenmesi gerekir. 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar hiçbir işleme lüzum olmaksızın devletleştirilmiştir. Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 Sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir. O halde; öncelikle ... ve ... Köyünün idari sınırlarını belirleyen tüm kayıtlar ilgili yönetimler ve Tapu Sicil Müdürlüklerinden, ... ve ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 541 parsel sayılı taşınmazı turistik tesis yapımının temini için geçici süreyle davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, davalının Ankara’da geniş çevresi olup imar planında değişiklik yaptırabileceği konusunda kandırması suretiyle devrin yapıldığını, turistik tesis yapımından vazgeçen davalının taşınmazı sahiplendiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı taktirde 50.000,00.-YTL nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, inançlı işleme dayalı iddianın yazılı belge ile ispatı gerektiğini, dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, iddiaların doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
ye ait tapu kaydının dayanağı olan idari tahkikat tutanağında tanık olarak yer alan kişiler huzuruyla yeniden keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında Hazinenin dayandığı tapu kaydı ve haritası, revizyon gördüğü parseller de dikkate alınarak uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmelidir. Dayanak tapu kaydının taşınmazı kapsaması halinde bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu kim tarafından neye istinaden ve ne zamandan beri ne şekilde zilyet edildiği, kaçak ve yitik kişilerden kalıp kalmadığı belirlenmeli, böylelikle tapu kaydının oluşum tarihi olan 19.11.1991 tarihine kadar davalı yararına 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde yer alan zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....
Hukuk Dairesinin 05.02.2009 gün 2008/14464 - 2009/1537 sayılı bozma kararında özetle; "Davacıların tutunduğu tapu kaydının kökü olan Mart 90Y.40 sıra nolu tapu kaydının miktarının 40 dönüm olduğu, daha sonraki gittilerinden Mayıs 307 D.38 sıra nolu kayıtta miktarı 120 dönüme çıkarılmış ise de, tapu kaydının yüzölçümündeki artışın hukuki dayanağı ve haklı bir sebebinin bulunmadığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Arşiv Dairesi Başkanlığı tarafından gönderilen Mart 90Y. 40 sıra nolu kayıt ile Mayıs 307 D. 38 sıra nolu kaydın düşünceler bölümünde “hasılatından yazılmıştır” açıklamasının bulunduğu, diğer taraftan yerel tapu sicil müdürlüğü tarafından gönderilen Mayıs 307 tarih 38 sıra nolu kayıtta “hükümsüzdür şerhi”nin bulunduğu, bu açıklamalar karşısında dayanak tapu kaydının kökünün dahi hasılat defterine göre oluşturulduğu ve miktarının 40 dönüm olduğu, gitti kayıtlarındaki artışın yasal hiçbir dayanağının bulunmadığı sonucuna varıldığı, dayanak tapu kaydının yüzölçümünde...
Tapu kaydının incelenmesinden ve dosya kapsamından, taşınmazların öncesinin Kozağaç maruf ve Adsız Köyleri arasında müşterek mera iken tapu komisyonu kararı ile Hazine adına tapu kaydı oluşturulduktan sonra 1945 yılında Ömer oğlu Apati ve müştereklerine 2510 sayılı Yasa gereğince verildiği, adı geçenlerin 4-5 yıl kullandıktan sonra taşınmazları terk ederek gittikleri, bu tarihten sonra davalıların bu yerleri kullanmaya başladıkları, iskanen verilen kişilerin terkleri nedeniyle 26.11.1973 tarihinde Hazine adına tapu kaydının oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Yine aynı mahkemenin Hazinenin aynı tapu kaydına dayalı olarak 698 parsele ilişkin davanın kabulüne ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline dair kararı Dairemizce onanarak kesinleşmiştir. Taşınmazların öncesinin mera olması ve Hazine'nin dayandığı tapu kaydı kapsamında kalmaları nedeniyle zilyetlikle kazanılmaları mümkün değildir....
Öte yandan; sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemlerin idari yargı yerinde iptal edilip, kararların kesinleşmesiyle imar parsellerinin sicil kayıtlarının dayanıksız hale geldiği ve yolsuz tescil durumuna düştükleri tartışmasızdır. Diğer taraftan; kadastral parselin ihyası yani tapu kaydının eski hale getirilmesi; hükmün, ihdas parseli üzerinde oluşturulan tüm alanları (imar parselleri, yol, park vs. dahil olmak üzere hepsini) kapsaması halinde mümkündür. Farklı bir ifadeyle kısmi ihya kararı verilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Müdahalenin Men'i, Ecrimisil, İnançlı İşleme Dayalı Tapu İpali Tescil Veya Ödenen Paranın tazminin K A R A R Dava asıl dosyada müdahalenin meni ve ecrimisil istemlerine, birleşen dosyada ise inançlı işleme dayalı tapu iptali tescil, bu istemin reddi halinde ödenen paranın tazmini istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi tarafından asıl dosyadaki taleplerin reddine, birleşen davada ise tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne karar verilmiş ve hüküm taraf vekillerince inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil ile asıl dosya davacısına ödenecek bedele yönelik temyiz edilmiştir. Ayrıca dosyada 1. Hukuk Dairesinin bozması bulunmaktadır....
Davanın devamı sırasında ..., Ocak 1982 tarih 22 ve Şubat 1988 tarih 14 sıra nolu tapu kayıtlarının yüzölçümlerinin 19.896,41 m2 olarak düzeltilmesi istemiyle Hazine, Orman Yönetimi ve Tapu Sicil Müdürlüğünü taraf göstererek mesaha tashihi (yüzölçüm düzeltilmesi) davası açmış, dava dosyaları birleştirilmiştir. Mahkemece, tapu kaydının değişir sınırlı olması gerekçesiyle yüzölçüm düzeltilmesi davasının reddine, dava konusu parselin fen bilirkişi İlker Şentürk tarafından düzenlenen 08.10.2003 tarihli rapor ekindeki krokide (C) ile gösterilen 2.757 m2'lik bölümünün davacılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılardan Hazine ve Orman Yönetimi tarafındantemyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil ile mesaha tashihi (yüzölçüm düzeltilmesi) istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 05.03.1993 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır....