Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayetçi borçlular... ve ... tarafından alehlerine başlatılan ipotekli takibe karşı icranın geri bırakılması talebi ile icra mahkemesine başvuruda bulunulduğu,... İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2010/ 2622 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda 15/12/2010 tarihli karar ile şikayetçiler yönünden şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın alacaklı tarafça temyiz edilmediği, gönderilen dosya sureti içinde bu kararın hükümsüz kaldığına ilişkin bir kararın da bulunmadığı anlaşılmıştır. İcranın geri bırakılması kararı hüküm kısmı itibariyle şikayette bulunan üç borçluyu da kapsar nitelikte olup mahkemenin aksi yöndeki kabulü yerinde değildir....

    İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zaman aşımı şikayetinden dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına, karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabul ve kısmen reddi ile; ... İcra Müdürlüğü'nün 2021/65302 E. sayılı dosyası ve ... İcra Müdürlüğü' nün 2021/59247 E. sayılı dosyalarında İİK'nın 71/2 maddesi yollaması ile İİK'nın md. 33/a gereğince davacı yönünden icranın geri bırakılmasına, ... İcra Müdürlüğü' nün 2021/83435 E. sayılı dosyası için icranın geri bırakılması talebinin reddine, karar verilmiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesi 2017/143 E., 2017/482 K. sayılı ilamı ile icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ve bu karara karşı İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nin 25.06.2018 tarih ve 2018/754 E., 2018/1647 K. sayılı kararı ile yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verildiğini ve en son Yargıtay 12....

      Somut olayda; 22/04/2016 tarihinde takip başlatıldığı, icra emrinin borçluya 28/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02/05/2016 tarihinde icra emri tebliğinden sonra icra dosyasına 7.430.00 TL ödemede bulunarak 04/05/2016 tarihinde sair itirazlarla itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle mahkemeye başvurduğu, mahkemece bilirkişi raporu aldırılarak itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmişse de ödemenin icra emrinin tebliğinden sonra olduğu takip sonrası ödemenin icra müdürü tarafından dikkate alınması gerektiğinden borçlunun takip öncesi ödemelerine ilişkin bilirkişiden ek rapor aldırılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın açıldığı tarihte icranın geri bırakılmasına yönelik verilen ... İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşme şerhinin henüz davacı tarafa tebliğ edilmediği, İİK'nın 33/a maddesinin 2. fıkrası gereğince alacaklının icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zaman aşımının vaki olmadığının tespiti bakımından 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabileceği, kesinleşme şerhli kararın tebliğinin dava şartı olduğu, söz konusu kesinleşme şerhli karar tebliğ edilmeden, dava şartı gerçekleşmeden süresinden evvel dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nın 33/a maddesinin 2. fıkrasında; "Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir." düzenlemesi getirilmiştir....

          İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesine, aynı kanunun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....

            İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/1176 esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı T1 tarafından İstanbul 6.icra müdürlüğünün 2020/19050 esas sayılı dosyasına ilişkin 21.12.2020 tarihli dava dilekçesi ile zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talebi ile dava açıldığı, 24.02.2021 tarihli kararla icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Aynı icra dosyasına ilişkin takip sonrası zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talepli olarak açılan davada 24.02.2021 tarihli kararla icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olduğundan, derdestlik nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde davanın kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Bu nedenle istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile İstanbul 18....

            Maddede belirtilen herhangi bir belgeye dayanmadığı gibi İİK 36. maddesi gereğince icranın geri bırakılması talebi konusunda karar v erme yetkisinin mahkememizde olmadığı, bu haliyle borçlunun icranın geri bırakılması talebinin şartları bulunmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın reddine" karar verildiği görülmüştür. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde ileri sürülen hususları tekrarla; takip dayanağı Mahkeme kararının istinaf incelemesinde olduğunu ve henüz dönmediğinden bahisle, takibin dosyanın istinaf mahkemesinden dönüşüne kadar durdurulmasına, icra takibinin geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, davacının takibe dayanak karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması sebebiyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....

            A.Ş. yönünden icranın geri bırakılmasına, diğer davacılar yönünden davanın reddi ile takibin devamına karar verilmiştir. Mahkeme kararı borçlular ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmekle; Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı/ borçlular vekili dava dilekçesinde; takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....

              - K A R A R - Dava, kaynağını İİK.nun 33/a maddesinden alan takibin geri bırakılmasına ilişkin kararın kaldırılması, icra takibinin devamı, takibin zamanaşımına uğramadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, icra mahkemesi kararının 28.03.2006 tarihinde kesinleştiği, bu davanın İİK.nun 33/a maddesinde öngörülen 7 günlük süre geçirildikten sonra açıldığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 33/a maddesinin 2. fıkrası hükmüne dayanmaktadır. Anılan yasa hükmüne göre alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Görüldüğü gibi dava açma süresi icranın geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği tarihten değil, kararın kesinleştiğinin alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar....

                UYAP Entegrasyonu