Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu dava hakkında karar verebilmek için zamanaşımı nedeniyle icra mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olması ve bu kararın kesinleşmiş olması gerekir. İcra Mahkemesince zamanaşımı itirazı reddedildiğine ve kesinleştiğine göre bu dava konusuz kalmıştır. Mahkemece bu yön gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre beş günlük süreye tabi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet ise İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesi gereğince herhangi bir süreye tabi olmayıp iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Somut olayda; örnek 10 nolu ödeme emri borçluya 03.11.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun 16.12.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi nedeni ile icranın geri bırakılmasını talep etmiş olup, İİK'nun 71. maddesi uyarınca zamanaşımı itirazı süreye bağlı olmaksızın yapılabilir. Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Somut olayda davanın dayanağını teşkil eden icra takibinde icranın geri bırakılmasına karar verildiğine dair ilamın ibraz edildiği bu kararın da onandığı sistem kayıtlarından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca öncelikle davanın dayanağı takipte icranın geri bırakıldığı nazara alınarak geri bırakmaya ilişkin kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleştikten sonra davacının İİK’nin 33/a-II fıkrası uyarınca, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açıp açmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 990.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ...,...'...

        Somut olayda alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine Anlaya 2.İcra müdürlüğünün 2001/795 sayılı dosyası ile icra takib yapılmış olduğu bu takibin Alanya İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/191-538 sayılı kararı ile İİK.nun 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararı ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece davacı tarafından İİK.nun 33a/2 maddesi uyarınca dava açılıp açılmadığının araştırılarak dava açılmış ise sonucunun beklenilmesi, davacı tarafından dava açılmamış olması ve borçlu davalı tarafından açılan icranın geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmiş olması halinde geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi İncelenmesine gerek duyulan ve davalıların temyizinde bahsedilen icranın geri bırakılmasına ilişkin ....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/648 Esas 2014/688 Karar sayılı ilamının kesinleşmiş ise kesinleşeme şerhi içeren onaylı örneğinin ilgili birimden istenilerek eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 24.03.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, usulüne uygun şekilde takip kesinleştiğinde haciz işlemlerine geçildiğini, üzerine kayıtlı mal varlığı olmayan borçlunun annesi Melahat Sakın'ın vefatı neticesinde kendisine intikal eden taşınmaza haciz konulduğunu, bu haczin konulmasından sonra davacı borçlunun haksız ve mesnetsiz şekilde zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebiyle dava açtığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6.İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda şikayetin kabulü ile İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2020/7797 ( yenilemeden önce 2008/ 3069) sayılı takibin İİK 33/a ve 71/2 madde gereği icranın zaman aşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verilmiştir....

            İcra Dairesi'nin 2009/2934 Esas sayılı dosyasındaki takibin zaman aşımına uğraması nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uşak İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda 02/04/2021 tarih, 2021/126 Esas, 2021/178 Karar sayılı davanın reddine dair kararının, Dairemizin 20/01/2022 tarih, 2021/1514 Esas, 2022/58 Karar sayılı kararı ile HMK'nun 353/1a(6) maddesi uyarınca kaldırılması üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile Uşak 2. İcra Dairesinin 2009/2934 sayılı dosyasındaki icranın geri bırakılmasına, karar verilmiştir....

            Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacı tarafça takipten önceki yapılan ödeme nedeniyle icranın geri bırakılmasının talep edildiği, yapılan yargılama neticesinde 2.000,00 TL alacak yönünden icranın geri bırakılmasına karar verildiği, davalı vekili tarafından bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmış ise de, dava değeri olan 2.000,00 TL'nin yasada öngörülen kesinlik sınırının altında olması sebebiyle ilk derece mahkemesince verilen kararın İİK'nun 363. maddesi gereğince kesin kararlardan olduğu anlaşıldığından, bu karara yönelik istinaf başvurusunun ilk derece mahkemesince ek karar ile reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

            Bu durumda anılan süreç tamamlanmadan icranın geri bırakılması kararı ile birlikte hacizlerin de kaldırılmasına karar verilemez. (Yargıtay 12 Hukuk Diresi 2014/23064 Esas - 2014/30824 Karar ) Somut olayda, örnek 10 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin en son 27/02/2012 tarihinde satış talebinde bulunduğu ve zamanaşımının kesilmiş olduğu, bu tarihten dosyanın yenilenme tarihi olan 14/11/2019 tarihine kadar dosyanın işlemsiz bırakıldığı ve yeniden başlayan 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, yukarıda anılan Yargıtay kararı gereğince, haciz zamanaşımı süresi dolduktan sonra konulmuş olsa bile icranın geri bırakılması kararı ile birlikte hacizlerin kaldırılmasına karar verilemez....

            İcra Hukuk Mahkemesi'nin 18.2.2013 gün ve .... sayılı ilamı ile “takip dosyasında İİK'nun 71 ve 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına” karar verildiği, bu kararın Yargıtay......Hukuk Dairesi'nin 08.10.2013 gün ve 2013/23619 Esas, 2013/31632 Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesi üzerine 08.10.2013 tarihinde kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu