Aynı yasanın 33-a/1. maddesi hükmüne göre de; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir." Somut olayda; borçlu ... hakkında başlatılan ve kesinleşen takipte zamanaşımı süresinin dolduğu tespit edildiğine göre mahkemece, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi doğru değil ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzelterek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 6....
İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, mahkemece icra emri tebliğinden önceki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklıların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5....
ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25.03.2015 gün ve 2015/50 esas-2015/115 karara sayılı ilamı ile “takip dosyasında İİK'nun 71/2 ve 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına” karar verildiği, bu kararın taraflarca temyiz edilmemesi üzerine 23.06.2015 tarihinde kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
O halde mahkemece, hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda, borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 1.838.037,21 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 1.042.424,41 TL olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin kısım yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, infazda güçlük ve tereddüt oluşturacak biçimde 303.464,67 TL ve bu bedele işlemiş faiz yönünden itfa sebebiyle icranın geri bırakılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Ankara 3....
O halde mahkemece, hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda, borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 926.173,74 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 120.725,64 TL olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin kısım yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, infazda güçlük ve tereddüt oluşturacak biçimde 124.386,53TL ve bu bedele işlemiş faiz yönünden itfa sebebiyle icranın geri bırakılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Ankara 3....
geri bırakılmasına karar vermiştir....
İcra ve İflas Kanunu'nun 71. maddesinin ikinci fıkrasında; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yeralmaktadır. 33/a maddesinin birinci fıkrasında ise "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" denilmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında da; "Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder" hükmüne yer verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile İzmir 23 İcra Müd'nün 2019/15684 (eski esas 2008/4476) esas sayılı takip dosyasının İİK 71 / son madde göndermesi ile İİK 33/a maddesi uyarınca zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığını, bu nedenle ticaret kanundaki zamanaşımı hükümlerinin değil TBK'nun 125. Maddesindeki 10 yıllık zamanaşımının uygulanması gerektiğini, zamanaşımının dolmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 71/son maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 33/a maddesi uyarınca açılmış takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına yöneliktir....
Satış Memurluğu vasıtası ile 2008/19 E. sayılı dosya ile satış işlemi başlatıldığını, satış süreci devam ederken davalının icranın geri bırakılması için şikayette bulunduğunu, şikayetin reddedildiğini, davalının yeniden icranın geri bırakılmasına yönelik açtığı davanın reddedildiğini ancak, temyiz incelemesi neticesinde kararın bozulduğunu, bozma sonrası yapılan yargılamada mahkemece satış dosyasından yapılan 28/10/2008 tarihli kıymet takdiri ile satış isteme tarihi olan 12/06/2009 tarihi arasında ...’nın 726. m. belirtilen 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ve kararın onandığını oysa, izale-i şüyu dosyasında yapılan işlemlerin alacağın tahsiline yönelik icra faaliyetleri olduğunu, bu dosyadan yapılan her işlem alacağın tahsiline yönelik olduğundan tamamının zamanaşımını kesmesi gerekirken sadece satış isteme tarihinin zamanaşımını kestiğinin kabul edilmesinin yerinde olmadığını, dava açılmasının zamanaşımını keseceğini, izale-i...