İcra Hukuk Mahkemesi 2022/235 Esas sayılı dosyasından icranın geri bırakılması davası açtıklarını, dava devam etmekte olduğunu, icranın geri bırakılması davası açılmasının menfi tespit davası açılmasına engel teşkil etmediğine dair Yargıtay kararı bulunduğunu, emsal Yargıtay kararında görüleceği üzere zaman aşımı nedeniyle menfi tespit davası açılabileceği hükmü bulunduğunu, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması davası açılması gerektiği şeklinde mahkeme kararı Yargıtayca bozulduğunu, Kambiyo takiplerinde TTK gereği zamanaşımı süresi son haciz işleminin yapıldığı tarihten itibaren 3 yıl olduğunu, (TTK'nun 661/1. maddesi; "Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar, vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar" şeklinde düzenlenmiştir. ) buna göre poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra bu süreden itibaren davalı alacaklı...
Bu durum karşısında Mahkemece “İcranın geri bırakılması talebinin reddine, işlemiş faizin 77,50 TL olduğunun tespiti ile fazlaya ilişkin kısmın iptaline ve takipten sonraki 7.200 TL ödemenin de infaz sırasında dikkate alınmasına” şeklinde hüküm kurulması gerekirken takipten sonraki ödemeler de nazara alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....
verilmesi yerine icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle alacaklının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde şikayetçi borçlu şirket tarafından temyiz yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür....
geri bırakılması talebinin kabulü ile İİK'nun 71. ve 33/a maddeleri uyarınca davacı yönünden takibin durdurulmasına, davacının sair taleplerinin değerlendirilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir....
İlk derece mahkemesi tarafından; "...davacı zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasını talep etmişse de icra müdürlüğünden takip dosyası istenildiğinde dosyanın 2002 yılında imha edildiği, 2002 yılından beri davacı aleyhine hiçbir işlem yapılmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılması isteminde davacının hukuki yararı bulunmamaktadır. Alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcutsa borçlunun icranın geri bırakılması isteminde hukuki menfaatinin bulunacağı, somut olayda takip dosyasında alacaklının takibi sürdürme iradesinin mevcut olmadığı..." gerekçesi ile "şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine" karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davalı takip alacaklılarından yalnızca T3'ın vekilinin bulunduğu, diğer davalıların ise vekil görevlendirmediği halde, davalı T3 vekiline diğer davalıların da vekili imişcesine gerekçeli kararın tebliğ edildiği, diğer davalı asillere gerekçeli kararın tebliğ edilmediği görülmektedir. İstinaf incelemesinin sağlıklı ve usulüne uygun bir şekilde yapılabilmesi için, gerekçeli kararın diğer davalı asillere de tebliği ve kanuni istinaf sürelerinin beklenilmesi usulen zorunludur. Dolayısıyla, yukarıda belirtilen usuli eksikliğin giderilmesini teminen HMK 'nun 352/1- ç maddesi uyarınca dosyanın mahalline geri çevrilmesine oy birliği ile karar verilmiştir....
İcra ve iflas kanunun icranın geri bırakılması ile ilgili 36. maddesi hükmü saklıdır. Nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez. Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez. 6100 sayılı HMK.'nun 367. maddesi göre temyiz, kararın icrasını durdurmaz. İcra ve iflas kanunun icranın geri bırakılması ile ilgili 36. Maddesi hükmü saklıdır. Nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez. Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez. Somut olayda; takip dayanağı ilamın, 4721 sayılı TMK 'nun 197. maddesine dayalı olarak açılmış tedbir nafakası verilmesi istemine ilişkin davada verilmiş ilam olup infaz edilebilmesi için kesinleşmesinin gerekmediği anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ödeme iddiasıyla icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1621 KARAR NO : 2022/225 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : UŞAK İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2021/22 ESAS, 2021/188 KARAR DAVA KONUSU : Zamanaşımı Nedeniyle İcranın Geri Bırakılması KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı alacaklı vekili tarafından müvekkili aleyhine Uşak 1. İcra Dairesi'nin E. 2017/3008 sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, alacaklının söz konusu Uşak 1....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/493 esas ve 2008/380 esas sayılı kararı kesinleşmiş ise İİK’nın 33/a-II fıkrası uyarınca alacaklının, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabileceğinden anılan madde gereğince davacının dava açıp açmadığının da sorularak gelen yazı cevabının dosyaya eklenmesi ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 04/10/2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....