Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak zamanaşımı oluştuğunu ileri sürmüş olmakla; başvuru bu hali ile İİK'nın 71/2. maddesi göndermesiyle İİK'nın 33/a maddesine dayalı zamanaşımı nedenine dayalı icranın geri bırakılması istemidir. İİK'nın 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nın 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde icranın geri bırakılması için ilamlı takiplere ilişkin İİK'nın 33/a maddesine atıf yapıldığı, ancak aynı Kanunun 33. maddesinin 3. fıkrasına atıf yapılmadığı anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetinde bulunduğu, mahkemece meskeniyet iddası ile dava açılmış olması ve bu sebeple takibin durduğu gerekçesi ile icranın geri bırakılması şartları oluşmadığından şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Urla İcra Hukuk Mahkemesi, 4077 sayılı kanun gereğince taraflar arasındaki ilişkinin abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı davacının satıcı davalının tüketici olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İzmir 2. Tüketici Mahkemesi ise, İcra İflas Kanununun 33. Maddesi uyarınca davada Urla İcra Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiş, kararlar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. İcra İflas Kanununun "İcranın Geri Bırakılması" başlıklı 33. maddesi'nde ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir." düzenlenmesi mevcuttur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcranın Geri Bırakılması Davasına İtiraz Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çeke dayalı takip hakkında verilen icranın geri bırakılması kararının kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (11.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 27/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesine açılan 2008/266 esas sayılı dosyada verilen 18/02/2009 tarihli ve İİK’nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. İİK’nın 33/a-II fıkrasına göre alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. Buna göre alacaklı ...’ya icranın geri bırakılmasına ilişkin kesinleşmiş kararın tebliğ edilip edilmediği ve tebliğ edilmiş ise adı geçen tarafından umumi mahkemelerde dava açılıp açılmadığı açılmış ise sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususlarının araştırılarak gelen yazı cevaplarının dosya arasına konulup ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28/02/2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Davacı takipleri üzerine açılan davalarda İİK’nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu karaların kesinleşip kesinleşmediği ve kesinleştikten sonra davacının İİK’nın 33/a-II fıkrası uyarınca, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açıp açmadığının sorularak gelen cevapların dosya arasına konulup, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 03/10/2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa iddiasıyla icranın geri bırakılması istemine ve ilama aykırı faiz talep edildiği şikayetine ilişkindir. İzmir 25. İcra Müdürlüğü'nün 2021/4204 esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu İstanbul Havalimanı Gümrük Müdürlüğü hakkında İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin 2020/1671 E. - 2021/556 K. sayılı ilamına dayalı olarak başlatılan ilamlı takip olduğu, icra emrinin davacıya 22/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece itfa iddiasıyla icranın geri bırakılması isteminin reddine, ilama aykırı faiz talep edildiği şikayetinin kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı yalnızca davacı tarafından itfa iddiasıyla icranın geri bırakılması isteminin reddine yönelik karar bakımından istinaf yoluna başvurulmuştur....
Bu durumda takibe konu senet kambiyo senedi vasfını taşımamakta olup, mahkemece bu senet yönünden verilen icranın geri bırakılması kararı doğru olmamıştır. Yine 6762 sayılı TTK.'nun 688/6. maddesi gereğince bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur. Lehtar, gerçek veya tüzel kişi olarak bonoda gösterilmez ise dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, bu belge nedeniyle borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapılması mümkün değildir. Somut olayda, takip dayanağı 2.400 TL bedelli, 15.04.2006 tanzim, 15.05.2006 vade tarihli bonoda Lehtarın bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda; takibe konu edilen senet kambiyo senedi vasfını taşımamakta olup, mahkemece bu senet yönünden verilen icranın geri bırakılması kararı doğru olmamıştır. Öte yandan TTK.nun 690. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 615/3. maddesi gereğince, bononun vade tarihinin, düzenlenme gününden muayyen bir müddet sonraya ait bulunması zorunludur....
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, takip dosyasında alacaklı tarafından 17/12/2014 tarihinden takibin yenileme tarihi olan 20/08/2019 tarihine kadar takip dosyasında herhangi bir işlem yapılmadığından icra dosyasının işlemsiz bırakılması nedeniyle 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla mahkemece zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
açılan dava niteliğinde olmadığından icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararının bu takip yönünden kesin hüküm teşkil edeceği, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası açılmasının hacizlerin kaldırılmasına mani olmayacağı gerekçesi ile icra müdürlüğünün işleminin iptalini talep etmiştir....