WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in ödeme emrinin icra dairesine başvurarak tebelluğ etmesine ve borcu kabul ettiğini bildirmesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında amaç alacaklının takibinin devemına temin etmiktir. Bunun için tasarrufun iptaline hükmetmekle amaç gerçekleşir. Mahkemece hem takibin hem de tasarrufun dayanağı bononun iptaline biçiminde karar verilmesi biçiminde hüküm kurulması doğru deyil bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün birinci bendindeki icra takibinin ifadesinden sonra gelen (ve bu takibe bağlı bononun) ifadesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak hükmün bu şekilde onanması düşünülmüştür....

    İtirazın iptali davaları için, İİK'da özel bir yetki düzenlemesi mevcut değildir, bu nedenle HMK'nın genel yetki kurallarının uygulanması gerekmektedir. Takibin yapıldığı yer mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili mahkeme değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılması kanunen mümkün değildir. Nitekim benzer nitelikte Yargıtay---- HD'nin ----- Sayılı ilamında: "Mahkemelerin yetkileri ancak kanunla düzenlenebilir ve itirazın iptali davası için de kanunla bir özel hüküm getirilmemiştir. Dolayısıyla icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili mahkeme değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılması kanunen mümkün değildir. Üstelik alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması, o yerdeki mahkemeyi de yetkili hale getirmez." gerekçesi ile bu hususa açıkça değinilmiştir....

      Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı için icra takibinin ortaklığı oluşturan tüm kişi yada şirketlere karşı başlatılmış olması gerekir. Somut olayda icra takibinin ortaklığı oluşturan şirketlerden hiç bahsedilmeksizin " ...- ... ADİ ORTAKLIĞI" na karşı başlatıldığı anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK nun 114/2 maddesinde diğer yasalardaki özel dava şartlarının varlığı kabul edilmiş olup, itirazın iptali davasının özel dava şartının usulüne uygun şekilde başlatılmış icra takibi olduğu, icra takibinin adi ortaklığı oluşturan tüm kişi yada şirketlere karşı başlatılması gerekli olup, somut olayda icra takibinin ortaklığı oluşturan şirketlerden hiç bahsedilmeksizin " ...- ... ADİ ORTAKLIĞI" na karşı başlatıldığı, bu hali ile usulüne uygun şekilde başlatılmış icra takibinin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilip, özel dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....

        da olduğu, icra takibinin ise Bakırköy'de yapıldığı, dolayısıyla takip tarihi itibari ile davacı adresindeki icra müdürlüğünde ne de davalının adresinin bulunduğu yerdeki veya yetki sözleşmesine göre yetkili kılınan ... İcra Müdürlüğünde takip yapılmadığı, sonuç itibari ile yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 21.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İcra Müdürlüğünde başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı, icra inkar tazminatı istemleriyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmışlardır. ... 17. Asliye Hukuk Mahkemesi, "...kazanın ... ilçesinde meydane geldiği, davalınında ...'ta ikamet ettiği, davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise "...davalıların icra takibinde yetki itirazında bulunmayıp ... 17. Asliye Hukuk Mahkemesinde yetkiye itiraz ettikleri, böylelikle icra dairesinin yetkisini zımnen kabul ettikleri, İİK'nın 50. madddesi uyarınca itirazın iptali davasını görmeye yetkili mahkemenin icra takibinin yapıldığı ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu ..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dosya kapsamından; davacının, ... 7....

            Aksi takdirde İcra İflas Yasasının 4. maddesi hükmüne aykırı olarak, yargı çerçevesinde olmayan icra dairesi ile ilgili karar verilmiş olur ki, bu da doğru değildir. Bu açıklamalardan sonra somut olayımıza baktığımızda, alacaklı davacı, davalı aleyhinde ... 2.icra 2007/6897 esas sayılı dosyası ile yaptığı ilamsız takibe, davalının borcun esasına itiraz etmesi üzerine, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/162 esas sayılı dava dosyası ile itirazın iptali davasını açmıştır. Davalı, esasa cevap süresi içerisinde verdiği 29.6.2007 tarihli dilekçesinde yetkili mahkemenin icra takibinin yapıldığı ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu savunmuştur. Az yukarıda açıklandığı gibi itirazın iptali davasına bakmaya yetkili mahkeme, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yargı çevresindeki mahkemedir. Davacı, ... İcra Dairesinde takip başlatıp, o yerin yargı çevresi sınırları dışına çıkarak başka bir yargı çevresi sınırları içerisinde itirazın iptali davası açamaz....

              Bunun üzerine işbu davanın devamı sırasında davacı idare tarafından davalı borçlu hakkında Mersin 1.İcra Müdürlüğünün 2011/270 sayılı dosyası ile İİK hükümleri gereği ilamsız takip yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine davacı idare tarafından Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/157 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı ve davanın derdest olduğunun davacı ve davalı borçlu vekilinin kabulündedir. Varlığı zorunlu bulunan icra takibinin, dava tarihinden önce yapılmış olması bir zorunluluk olmadığından icra takibinin dava tarihinden sonra yapılmasının bir önemi yoktur. Önemli olan yargılama aşamasında borçlu hakkında icra takibinin varlığıdır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.3.2012 gün ve 2012/17-25, 11/241 sayılı kararı ve 15.H.D. 18.11.2003 T.5510E-5515 K.sayılı kararlarıda aynı doğrultudadır.)...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili bankanın Genel Kredi Taahhütnamesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu belirterek, davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına ve %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, somut uyuşmazlıkta, itirazın iptali dava şartlarından olan geçerli bir icra takibinin bulunması bakımından yapılan incelemede, uyuşmazlığın, kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemi ile müteveffanın bir kısım mirasçılarına karşı yapılmış olup muris öldüğünde tereke iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olmasına ve mirasçılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmasına karşın, bozma ilamında bildirildiği şekilde iptali istenen icra takibinin müteveffanın tüm mirasçılara karşı yapılmadığı, yedi mirasçı bulunuyorken icra takibinin mirasçılardan beş kişiye yapıldığı, tüm mirasçılar hakkında icra takibi yapılmadığından geçerli bir icra takibinin bulunduğundan da söz edilemeyeceği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı temlik alan vekilince temyiz edilmiştir....

                    borçluya tebliğ edildiğini ve borçlu tarafça tarihinde icra takibine gerekçe bildirmeksizin, haksız olarak itiraz edilmiş ve icra takibinin durmasına sebebiyet verildiğini, açıklanan nedenlerden ötürü, haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptali ile icra takibinin takip talebindeki taleplerle devamına, davalının asıl alacağın % 20'si tutarında icra inkâr tazminatı ödemesine, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu