Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA :Davacı, davalı tarafından başlatılan icra takibinin teminatsız veya karşılığında tedbiren durdurulması, haksız icra takibinin iptali, davalıya borçlu olunmadığının tespiti ve icra inkar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde bulunmayan ve sebepleri bildirilmeyen bozma isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 26.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

    İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmelidir. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır....

      İtirazın iptali davası icra takibinin devamıdır. İcra takibine yetki yönünden itiraz edildiğine göre, bu itirazın kaldırılmaması takip engeli oluşturur. Bu nedenle mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken belirtilen bu itiraz konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin mahkemenin yetkisine yapılan itiraz incelenerek yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu fatura içeriği malların müvekkiline teslim edilmediğini, teslim edilmeyen mallar için düzenlenmiş olan faturaya dayalı icra takibinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.67) sunmalıdır. Buna göre itirazın iptali ilamı itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir....

            İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ( HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19- 267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13- 241 E.,2002/208 K. ). Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır....

            İtirazın iptali davası açılabilmesinin koşullarından birisi de ortada geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmasıdır. Geçerli bir ilamsız icra takibinin mevcut olmaması halinde itirazın iptali davası açılamaz. Bu husus dava şartı olup, mahkemece re’sen gözetilmelidir. Dava dosyası içinde bulunan dava konusu ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2844 esas sayılı takip dosyasının aslı incelendiğinde, dayanak takip talebi ile takip borçlusuna çıkarılan ödeme emrinin içerik olarak birbirinden farklı olduğu anlaşılmaktadır. Böyle bir halde geçerli bir ilamsız icra takibinin varlığından söz edilemez. Mahkemece bu yön gözetilerek geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın, dava şartı yokluğundan reddi gerekirken işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

              İcra Müdürlüğü'nün 2011/2196 E.sayılı icra dosyası üzerinden yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatı ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline hükmedildiği, bunun üzerine, alacaklı vekilinin talebi ile icra müdürlüğünce, itirazın iptali davasında hükmedilen alacak kalemleri yanında, takip talebinde yazılı olan asıl alacak ve işlemiş faizi de kapsar şekilde icra emrinin düzenlenerek borçluya gönderildiği görülmektedir. Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır....

                Ltd.Şti tarafından yapıldığı, icra takibine itirazda davalı tarafından açıkça borçlunun sıfatına itiraz edildiği, .... unvanlı bir ticari işletme veya şirketin mevcut olmadığı belirtilerek tüzel kişiliği bulunmayan bir borçluya karşı yapılan icra takibinin geçersiz olduğu belirtilmiştir. İtirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibinin yapılmış olması bir dava şartıdır. Yukarıda bahsedilen ve aynı doğrultuda olan Yargıtay ve BAM kararları uyarınca icra takibinde borçlu olarak gösterilen ...'ın tüzel kişiliğinin olmaması nedeniyle taraf ehliyetinin olmadığı, icra takibinde taraf olmayan kişinin itirazın iptali davasının tarafı olamayacağı, bu nedenle dava şartı eksikliğinin giderilmesinin mümkün olmaması dikkate alındığında davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  İcra Müdürlüğünün 2013/6035 sayılı dosyasında icra takibi yapıldığı, davalıların itiraz dilekçesinde yöntemine uygun biçimde ... İcra Dairesi’nin yetkisine ve borca itirazda bulunduğu, itirazın iptaline ilişkin işbu davada da davalının, mahkemenin yetkisiz olduğuna ilişkin itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu