Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/04/2017 KARAR TARİHİ : 23/01/2018 GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 16/02/2018 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkili şirketin Lojistik Hizmeti işleri ile iştigal ettiğini, Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, müvekkili tarafından davalı şirkete verilen hizmetlere istinaden dava konusu alacağın dayanığını oluşturan faturaların düzenlendiğini, faturalara istinaden yapılan ödemelerin düşüldüğü, ancak davalı tarafça müvekkili firmanın bakiye alacağının talep edilmesine rağmen ödenmediği, anılan nedenlerle davalı şirket hakkında icra takibi başlatılarak ödeme emri tebliğ edildiği, davalı şirketin haksız ve yersiz şekilde icra takibine itirazda bulunarak takibi durdurduğu, yapılan haksız itirazın iptali ile icra takibinin devamına...

    İcra Müdürlüğü'nün 2022/9356 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesine talep etmiştir. Davalıya çıkarılan usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır. DELİLLER VE GEREKÇE Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan itirazın iptaline ilişkindir. Davalı vekilince icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesi ile icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş olmakla, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde, öncelikli mesele, icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığına ilişkindir. İtirazın iptali davasının açılabilmesi için geçerli bir ilamsız icra takibinin yapılmış olması gerekmekte olup, geçerli bir icra takibinden söz edebilmek için yetkili icra dairesinde yapılmış bir takibin bulunması gerekmektedir....

      Davacı tarafça her ne kadar davalı tarafın Bakırköy icra müdürlüğünde başlatılan icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmeyerek icra dairesinin yetkisinin kesinleştiğini ve icra takibinin başlatıldığı yerin de itirazın iptali davasında yetkili olduğunu ileri sürmüş ise de, icra dairesinin yetkisinin kesinleşmesi, itirazın iptali davasını görecek mahkemeyi yetkili hale getirmeyecektir. Zira itirazın iptali davalarında, menfi tespit davalarında icra takibinin yapıldığı yeri yetkili kılan düzenlemeye koşut bir düzenleme bulunmamaktadır. Öte yandan icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmeyen borçlunun, itirazın iptali davası açıldığında mahkemenin yetkiline itiraz edemeyeceğine ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davalının süresinde ve usulüne uygun yetki ilk itirazının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, Kurum işleminin iptali ve birleşen davada itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde asıl dava ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece, Kurum işleminin iptali davası yönünden verilen davanın reddi kararı dosya kapsamına göre, usul ve yasaya uygun görülmüştür. Birleşen dava olan itirazın iptali davası yönünden verilen red kararı açısından ise, mahkemece, icra takibinin borçlunun ikametgahı olan icra dairesinde açılması gerektiği kabul edilerek N... İcra Dairesi'nin yetkisiz olduğu ve bu nedenle icra takibinin usulüne uygun olmaması gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....

          Mahkemece; davalı vekilinin yasal sürede mahkemenin yetkisine itirazda bulunmadığı, itirazın iptali davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde görülebileceği itirazın iptali davasının dinlenebilmesi içinde o mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibinin bulunması gerektiği, ... İcra Dairesinde girişilmiş bir icra takibi olmadığı, davanın dinlenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. İlamsız icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı, borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına da itiraz etmiştir. Açılan itirazın iptali davasında da mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, 06.12.2011 tarihli celsede yetki itirazının süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, bu husus gerekçeli kararda da belirtilmiştir....

            sayılı kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Kula İcra Müdürlüğü’nün 2013/861 esas sayılı takip dosyasındaki vaki borca itirazının 97.803,89 TL’lik kısım için iptali ile icra takibinin devamına, 20.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım olan 4.984,34 TL’nin % 20 oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. B. Bozma Kararı (Kapatılan) Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 04.10.2018 tarih, 2017/1486 E. ve 2018/4781 K sayılı kararıyla, Kula İcra Hukuk Mahkemesinin 23.05.2016 tarih, 2016/30 E. ve 2016/44 K. sayılı ilamı ile Kula İcra Müdürlüğünün 2013/861 E. sayılı icra takibinin iptaline karar verildiği, işbu kararın Yargıtay 12....

              İcra Müdürlüğü'nün 2009/9805 Esas sayısı üzerinden icra emri gönderdiğini, ancak bu icra takibinin .... 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2009/1101 Esas tarih ve 2009/1201 Karar sayılı 24/12/2009 tarihli kararı ile iptal edildiğini, temyiz edilmeden kesinleştiğini, sözü edilen .... 5. İcra Müdürlüğü'nün 2010/910 Esas sayılı icra takibinin de dayanağı olan İdare Mahkemesi kararının icrai nitelikte olmaması nedeni ile iptalı için .... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/145 Esas sayısı ile açtıkları davanın kabul edildiğini, icra takibinin iptaline karar verildiğini, bu nedenle davanın esasında dayanaksız kaldığını, esas açısından ise esasında işyerinde çalışmayan, sigortalı olması mümkün olmayan 28 işçinin çalışıyormuş gibi hesaba katıldığını, bu nedenle işyerinde fiilen 50 ya da daha fazla işçi çalışmadığından eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir....

                Öte yandan, itirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde, bu itiraz usulünce incelenerek sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı açıktır. Somut olayda, icra takibinin yapıldığı Eskişehir 3. İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş olduğundan, itirazın iptali davasında, mahkemenin, öncelikle bu itirazı inceleyip, sonuçlandırması gereklidir. Davacının ikametgahının icra takibinin başlatıldığı Eskişehir'de olduğu ve davalının adresinin takip tarihi itibariyle Derince/Kocaeli adresinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda alacaklının kendi ikamet yerinde icra takibi başlatma yetkisinin bulunup bulunmadığı belirlenmelidir....

                  Bu tür davaların dinlenebilmesi için borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılması ve borçlu hakkında düzenlenmiş geçici (İİK.nun 105. maddesi) ve kat’i (İİK.nun 143. maddesi) aciz belgesinin ibrazı gerekir. Somut olayda davacı tarafın sıfatı nedeniyle aciz belgesi ibrazı zorunlu olmayıp, tasarruf ise borcun doğumundan sonra yapılmıştır. Mahkemece alacaklı davacının icra takibinin dayanağı olan bonoların İİK.nun 71. maddesine göre zamanaşımına uğradığını, davacının alacağının fon alacağı olmadığını bu nedenle 20 yıllık zamanaşımı süresine tabi olmadığını kabul ederek davanın reddine karar verilmiştir. Ancak borçlu davalı ... aleyhine ... Bank A.Ş. tarafından icra takibi başlatıldığı, bu bankanın ...’ye devri sonucu alacağın fon alacağına dönüştüğü, bu hususun ... 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/491-508 sayılı kararında da vurgulandığı, alacağın 24.02.2006 tarihinde davacı ......

                    Sayılı takip dosyasında mahkemenin değerlendirme yetkisi bulunmadığı, icra mahkemesince değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmakla icra takibinin tedbiren durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu