WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ye kullandırılan krediye davalıların kefalet ettiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili savunmasında, kefalet limitinin aşılamayacağını, faiz oranı ve talep edilen faiz tutarının haksız olduğunu, BK. 104. maddesine aykırı olarak faize faiz işletildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar cevap vermemiştir. Mahkemece davalıların icra takibine karşı kısmi itirazda bulundukları ancak itiraz ettikleri hususu açıklamadıkları bu nedenle geçerli bir itiraz bulunmadığı ve takibin devam ettiği gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davalı Yardaay Onaran vekilince temyiz edilmiştir. Davalı ...’a ödeme emri tebliği üzerine 25.07.2007 tarihli itiraz dilekçesi ile “ödeme emrinde talep edilen %72 faiz haksız olup yasal değildir....

    İ.İ.K’nun 269.maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki itiraz ve ödeme süreleri işlemez. Borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili değildir. Bu durumda mahkemece, bu nedenle istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir....

      - K A R A R - Dava, vade farkı alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptaline ilişkindir. Davalı vekili cevabında, müvekkilinin ikametgahının bulunduğu Kestel İcra Dairesi ve Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, taraflar arasında vade farkı uygulanacağına ilişkin bir anlaşma bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilinin temyizi üzerine, davalı aleyhine girişilen icra takibinde hem borca hem de icra dairesi ile mahkemenin yetkisine itiraz edildiği, mahkemece kendi yetkisine yönelik itiraz incelenmiş olmasına rağmen icra takibine yönelik itiraz hususunda değerlendirme yapılmadığı, İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik davalı itirazı değerlendirilmeden hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle karar bozulmuştur....

        Mahkemece, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ödenmeyen taksitler nedeni ile öncelikle davalılardan asıl borçlu ...nır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde bulunduğu, icra dosyasına yapılan itiraz sonucu takibin durduğu, icra dosyasında başka bir işlem yapılmadığı, davacının yeni dosyayla bu kez tüm davalılar aleyhinde ilamsız icra takibinde bulunduğu, itiraz üzerine icra takibinin durduğu, davanın sonraki icra takibine itirazın iptali istemiyle açıldığı, rehinle teminat altına alnan aracın kaybolduğu fakat yok olmadığı, aracın yok olduğuna ilişkin herhangi bir delil ve belge bulunmadığı, dolayısıyla rehin sıfatının devam ettiği, rehinli aracın takip konusu alacağın bedelini karşılamaya yettiği, davacının rehinle temin edilmiş alacak için öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapması gerektiği, davacının ilamsız icra yolu ile yapmış olduğu icra takibine davalı borçlularca yapılan itirazın yerinde olduğu gerekçesiyle, davacının davasının reddine...

          İcra Müdürlüğünün 2007/6905 Esas sayılı dosyasına konu icra 2010/488-6092 takibine vaki itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı, Karşıyaka 4.İcra Müdürlüğünün 2007/6905 Esas sayılı dosyasında icra takibini ... Apartmanı Yön. Kur. ... aleyhine yapmış, olup ...tarafından verilen dilekçede, ... Apt. da kiracı olarak ikamet ettiğini, yönetici olmadığını ve seçilmediğini belirterek icra takibine itiraz etmiştir.Davacı dava dışı takip borçlusu tarafından yapılan bu itiraz üzerine, davalılar hakkında itirazın iptali davasını açmıştır....

            İcra İflâs Yasası'nın 62/1. maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur" Aynı Yasanın 66/1. maddesine göre "müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder"İİK. hükümleri gereğince, icra takibi sırasında borçlu tarafından, ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur. Alacaklının, icra takibine devam edebilmesi için, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekecektir. Bu dava borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Bu bir yıllık süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece, kendiliğinden gözetilecektir....

              - K A R A R - Dava, itirazın iptali davası olup, konusunu oluşturan icra takibine borçlu vekili tarafından itiraz edilmiştir. İcra takibine itiraz eden vekilin itirazın iptali davasını da takip etme zorunluluğu bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında duruşma gününün davalı olarak gösterilen ...'na bildirilmesi yeterli iken Tebligat Kanununun 35.maddesi uyarınca adı geçen davalıya tebligat yapıldığı gibi ayrıca yargılama sırasında vekilliğine dair herhangi bir talebi olmayan ve icra takibine itiraz etmiş olan avukata da tebliğat yapıldığı ve hükmün de aynı avukata tebliğ edilmiş olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Her ne kadar hüküm tarihinden sonra harçlandırılmak suretiyle davalı vekilinin bir vekaletnamesi dosyaya sunulmuş ise de, anılan avukatın itirazın iptali davasının yargılaması sırasında vekillik talebinde bulunmadığı gibi vekillerine ilişkin bir ara kararına da rastlanılmamıştır....

                Mahkemece davanın kabulüne, itirazın kısmen iptaline ve icra inkar tazminatına hüküm kurulmuştur. İcra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında yargılama ve icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. ./.....

                  Geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k. m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine ------sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalı ise, herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle borca ve faize itiraz ettiğini beyan ederek; Davanın kabulü ile ------sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline,takibin devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek --------ücretinin davalı borçludan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmesini talep ---- dava etmiştir....

                    tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, navlun alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takipte, yetkiye ve faize itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yetki itirazının reddine, davacının davalıyı icra takibine başlamadan önce temerrüde düşürdüğünü ispatlayamadığı gerekçesi ile faize yönelik itirazın iptali talebinin reddine, alacağın likit olması nedeniyle davacının %20 icra inkar tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, navlun alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu