CEVAP : Davalı vekilinin süresi içinde davaya cevap vermediği görülmüş, mahkemenin ilk oturumuna gelerek davayı kabul etmediği ,takip konusu senedin kambiyo senedi olup zamanaşımına uğradığı beyanında bulunmuş, davalının icra takibine itirazında da yine takip dayanağı kambiyo senedinin zamanaşımına uğradığı itirazında bulunduğu görülmüş, davanın reddini talep etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE: Dava icra takibine itirazın davası olup yasal süresi içinde açılmıştır. Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2015/9151 esas sayılı icra dosyasının celp ve incelenemsinde alacaklı davacı ... vekili tarafından davalı borçlu Ercan ... aleyhine 31.03.2012 tarih ve 17.000,00 TL.bedelli bonoya dayalı ialmasız icra takinine ilişkin olup icra takibinin yasal süresi içinde yapılan itiraz üzerine durduğu anlaşılmıştır....
Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır. Dava konusu olayda; Davalı borçlu, mükerrer takip yapıldığını bildirerek itiraz etmiştir. Davalı borçlunun bu itirazı borca itiraz olup, itirazı üzerine icra takibi durmuştur. Davacı alacaklı icra takibinin devamı için icra mahkemesine başvurmuş, icra mahkemesi davalı borçlunun itirazının haksız olduğuna karar vermiştir. Bu durumda aleyhindeki icra takibine itiraz ederek işin çabuk bitirilmesini engelleyen borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olan icra inkar tazminatından davalı borçlunun sorumlu tutulması doğru ve yerindedir....
Dosya kapsamından ödeme emrinin borçlu davalı Bakanlığa 14.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği, Hazine vekili Av.....tarafından verilen 20.09.2010 günlü dilekçe ile hakkında takip yapılan tüm kamu kurumları adına borca itiraz edilerek durdurulmasının istendiği, bu dilekçenin İcra Müdür Yardımcısı.....rafından 22.09.2010 tarihinde havale edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece icra dairesine yazılan yazıya verilen 13.02.2012 ve 20.03.2012 günlü cevabi yazılarda da icra takibine tüm borçlular tarafından süresi içinde itiraz edildiği bildirilmiştir. İcra müdürlüğünce takibe tüm borçlular tarafından süresi içinde itiraz edildiği kabul edilerek takip durdurulduğuna göre açılan itirazın iptâli davasının esasının incelenmesi gerekirken ödeme emrine usulüne uygun şekilde itiraz edilmediğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle taraflar yararına bozulması gerekmiştir....
Celp ve tetkik edilen------- ------ sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğin üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından, davalı aleyhine ------- dosyası ile 55.603,72 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiği ve davalı tarafından davadan önce icra takibine konu edilen 54.472,34 TLlik kısmının davacıya ödendiği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık davacının -------sayılı dosyasında icra vekalet ücretinden sorumlu olup olmadığı hususunda toplanmaktadır....
Mahkemece dava açıldıktan sonra icra takibine konu yapılan ve itiraz edilen takip konusu borç kredi kartının lehtarı asıl borçlu tarafından ödenmiş olmakla, dava konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalı kefil olup kefalet imzasına ve borca itiraz etmiş olması ve dava açılmasına neden olması ve açılan davada da icra takibine konu yapılan miktarda davacı bankanın alacaklı olduğu anlaşılmış olmasına göre icra takibine yapılan itirazın haksızlığı da kanıtlanmış olduğundan %40'ı icra inkar tazminatının (585.84 YTL) davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlığın ... harcamalarından kaynaklandığı bilirkişi raporu ile saptanmıştır. ... ile ilgili ikinci sözleşmede davalının kefaleti bulunmamaktadır. O halde anılan sözleşme uyarınca verilmiş olan ... borcundan davalının sorumluluğu bulunmamaktadır....
İcra Müdürlüğünde ..... Esas sayılı icra dosyası ile 15.358,00-TL ilamsız icra takibi başlattığını, davacı firmanın 05/08/2016 tarihinde icra takibine ve borca itiraz ettiğini, davacı firmanın ... firmasını arayarak bilgilendirdiğini, karşı tarafın yanlış anlaşılma olduğu, gereken düzeltmeyi yapacaklarını söylediklerini, davacı firma Ankara .... İcra Müdürlüğünde ilamsız icra takibine yapmış olduğu itiraz ile durduğunu zannettiğini, davacın Ankara .......
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinden alan itirazın iptâli davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptâli ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m. 67/1). Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı Banka tarafından icra takibine itiraz edildiğini ve icra takibinin durdurulduğunu, davacı tarafça icra takibinin yenileme emri ile yenilenmiş olup, yeni ödeme emri müvekkil bankaya tebliğ edilmediğini, müvekkil bankanın işbu dava konusu icra takibine yapmış olduğu itirazın hukuka uygun olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 19/01/2021 tarihli kararla; "(...)...
Esas sayılı dosyası ile başlatıldığını, icra takibine yaptığı itirazın iptalini ve takibin devamını, davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; Chargeback sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Hakim ve Savcılar Kurulu'nun 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı kararı gereğince İstanbul 6. 7. 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri, finans alanında ihtisas mahkemesi olarak görevlendirilmiştir....
Davacı, davalının borcunu ödememesi üzerine yaptığı icra takibine itirazın iptali için eldeki davayı açmış, davalı davaya cevap vermemiş, Mahkemece davalının icra takibine itiraz dilekçesinde; alacaklıya herhangi bir borcununun bulunmadığını, alacaklı ile aynı kurumda çalışırken elden para verildiğini ve alacaklıya borcun peyder pey havale çıkartılarak ödendiğini ileri sürerek itiraz ettiği, davalının ispat külfetini üzerine aldığı, davalının borcu ödediğini senetle ispat etmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; Silifke İcra Müdürlüğü’nün 2012/9043 Esas sayılı takip dosyasında mevcut olan, davalının icra takibine itiraz dilekçesi incelendiğinde; davacı ... ile aynı kurumda çalışırken davacıya elden para verdiğini ve davacının kendisine borcunu peyder pey havale çıkararak ödediğini belirttiği görülmüştür. Davacının, banka havalesi ile davalı hesabına ödeme yaptığı dosya içeriği ile sabit olduğu gibi bu husus taraflarında kabulündedir....