İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın, 30.12.2021 tarihinde vekaletnamesini Biga İcra Müdürlüğünün 2021/3674 Esas sayılı dosyasına sunduğunu, söz konusu vekaletnamenin Biga İcra Müdürlüğü tarafından 31.12.2021 tarihinde onaylandığını ve davacının borca itiraz dilekçesinin reddedildiğini, İİK Madde 168/5 gereği borca ve yetkiye itiraz süresi 5 gün olduğundan ve vekaletnamesinin de onaylanma tarihi 31.12.2021 tarihi olduğu dikkate alındığında davacının iş bu davayı 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 10.01.2022 tarihinde açtığını, davacı tarafın süresinden sonra yaptığı yetkiye ve borca itiraz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir....
konusu takibi ilamsız icra yoluyla icra edebilmeleri sebebiyle müvekkili daha fazla mağdur etmek adına kötü niyetli olarak borca itiraz etmiş olması karşısında icra inkar tazminatı talepleri olduğunu beyanla izah olunan ve mahkemece resen değerlendirilecek sair hususlar nedeniyle borçlunun icra takibine yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazların iptali ile icra takibinin devamına, borçlu aleyhine alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı/borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Ödemiş icra müdürlüğünün 2021/520 esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, Ödemiş icra dairesinin yetkili icra dairesi olmadığını, müvekkilinin ikamet adresinin Yalova olduğunu, bu sebeple yetkili icra dairesinin Yalova icra dairesi olduğunu, dosyada yetkisizlik kararının verilmesinin gerektiğini, icra takibinin dayanağı olan çekin taraflar arasındaki imzalanan sözleşmeye göre teminat olarak verildiğini, takip dayanağı bononun bu sözleşme gereğince verildiğinin alacaklı vekilinin kabul beyanı ile sabit olduğunu, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisi yargılamayı gerektirdiğini, kambiyo takibi yapılarak müvekkili aleyhine icra takibine girişilmesinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, icra dosyasından açılan takibin iptalinin...
CEVAP : Davalı tarafça dosyanın esasına yönelik herhangi bir cevap veya beyan dilekçesi sulunmadığı, ancak icra müdürlüğüne vermiş olduğu itiraz dilekçesinde özetle; alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, alacaklı bankanın kat ihtarı göndermemiş olduğunu, takip talebinde belirtilen şekilde herhangi bir borcu bulunmadığından dolayı, takip talebindeki borca, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek takibin durdurulmasını talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, business kart borcunun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebi ile açılmıştır....
Bu davada da iddiasını haksız fiilden doğan para alacağı olması nedeniyle HUMK'nun 21 ve BK.nun 73.maddesi gereğince davacının ikametgahının bulunduğu Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğu noktasına dayandırmıştır. Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır....
Esas sayılı takibinin devamına, borçlunun söz konusu takibe haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı Şirket tarafından Batman İcra Müdürlüğü aracılığıyla başlatılan ilamsız icra takibine iilşkin olarak, müvekkili şirket tarafından yetkiye ve borca itiraz edilmesi neticesinde, icra takibinin, Kahramankazan İcra Müdürlüğü’nün ... Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibi neticesinde, haklı nedenlerle borca itiraz edildiğini, Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince; itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin, davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkeme olup, müvekkili şirketin ikametgah adresinin “…. ....Ankara” olduğunu, davanın yetkisiz yer mahkemesinde açıldığını, yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir....
Esas sayılı icra takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, akabinde borçlu tarafından iş bu icra takip dosyasındaki borca ve yetkiye itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak inceleme sonucu alacağın varlığı ortaya çıkacak olup davalı borçlunun haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğinin sabit olacağını, davalı-borçlunun takibe konu borca itiraz ettiği gibi yetkiye de itiraz ettiğini, ancak icra takibi yetkili icra dairesinde açılmış olup davalı-borçlunun yetki itirazı da haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibi cari hesaptan kaynaklı ilamsız icra takibi olup alacaklının yeri icra dairelerinin yetkisi bulunmadığını, davacı müvekkilin alacağı için yapılan takibe, borca ve yetkiye, borçlu tarafından itiraz edildiğinden ve borç da hâlihazırda ödenmediğinden iş bu itirazın iptali davasını açma zorunluluğu bulunduğunu, davalı-borçlunun icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 TARİHLİ EK KARAR NUMARASI : 2018/348 ESAS 2021/66 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine davalı vekili Av. T5 tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Mersin 6....
emrinin tebliğinden yaklaşık bir buçuk saat sonra saat 17:14'de davacı şirkete takibe konu asıl alacak miktarı olan 53.215,92-TL'yi herhangi bir ihtirazı kayıt olmadan haricen ödediğini, davalı şirket tarafından davacı şirkete, icra takip dosyanın asıl alacağı kadar yapılan haricen ödeme sonrasında, icra takibinden kaynaklanan harç ve vekalet ücretlerini ödememek amacıyla davalı şirket tarafından icra takibinde yetkiye ve borca kötü niyeti olarak itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, davacı şirket tarafından icra takibinin başlatılması ile icra takibine konu harç ve vekalet ücreti doğduğunu, Yargıtay'ın süreklilik kazanan içtihatlarında belirtildiği üzere takip talebinde bulunulmasının vekalet ücretine hak kazanılması için yeterli olduğunu, ayrıca ödeme emrinin tebliğine gerek bulunmadığını, aksi düşünülse dahi icra takibine ilişkin ödeme emrinin davalı şirkete 08/02/2021 tarihinde saat 15:50'de tebliğ edilmiş olup davalı tarafça davacı şirkete tebliğden yaklaşık bir buçuk saat...
Tüm dosya kapsamına göre ; davanın, kredi ve kefalet sözleşmesi nedeniyle nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafından icra takibine konu borcun ödendiği, takip konusu alacağın haricen ödemesine yönelik icra dosyasında tahsil harcı makbuzu bulunduğu, davalı borçlu tarafından yapılan ödeme ile davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin davalı taraftan yargılama gideri, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı talebi olmadığından davacı lehine yargılama gideri, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına hükmolunmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....