Tarafından süresinde yapılan bir itirazın bulunmadığı, icra takibine süresinde yapılmış bir itirazın bulunması ve itirazla durmuş bir takibin varlığının dava şartı olduğu, açıklanan nedenlerle davacı tarafından icra takibine süresinde bir itiraz yapılmadığı, icra takibinin durmadığı, davacının davalı... Ltd. Şti.'ne karşı dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM. Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın HMK'nın 114/1-h ve 115....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/15708 Esas sayılı dosyasında alacaklı/davacı tarafından borçlu/davalı aleyhine konut kredisi sözleşmesi ve ipotek belgesinden kaynaklanan toplam 113.781TL alacağın tahsili için 13/08/2014 günü ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri tebliğ edilen borçlunun icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine icra takibi durmuştur. İtiraz üzerine icra takibi durduğundan, itirazın hükümden düşürülmesi için bu dava açılmıştır. İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile Usul Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/332 Esas KARAR NO : 2021/1164 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/05/2021 KARAR TARİHİ : 26/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ve davalı arasında devam eden ticari ------ ---- tıbbi ----- gerçekleştirildiğini, davalının bu faturanın içinde bulunduğu cari hesaba göre ödemeler yaptığını, söz konusu cari hesaba göre ---- bakiye borcun davalı tarafından ödenmediğini, taraflarınca ------- takibine böyle bir borcunun bulunmadığı gerekçesi ile itiraz ettiğini ve icra takibinin durdurulduğunu, ------ başvurunun yapıldığını, 22.01.2021 tarihinde ---- ile sonlandığını, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın yersiz ve haksız olduğunu, başlattıkları icra takibinin dayanağının fatura ve cari hesap dökümünden anlaşılacağı üzere davalı...
İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasında sadece borca itiraz etmiş, yetkiye itiraz etmemiştir. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş olan davalı borçlu, mahkememizin de yetkisini kabul etmiş sayılmaz. Bir başka deyişle icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi takibin yapıldığı yer olan mahkememizi, itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmeyecektir. Bu hâlde, alacaklı, aslında yetkisiz olan icra dairesinin bulunduğu yer hukuk mahkemesinde itirazın iptali davası açamaz; açarsa, borçlu, hukuk mahkemesinin yetkisine (ilk) itiraz edebilir....
İcra takibinin yapıldığı yerin sözleşme ile kararlaştırılan yer olmaması, davalı tarafça icra takibine yetki yönünden de itiraz edilmiş olması nedeniyle yetkili icra dairesinde usulüne uygun takip yapılma koşulunun gerçekleşmeden eldeki davanın açıldığı, eldeki davada özel dava şartının bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
İcra takibinde hem icra dairesinin yetkisine ve hem de borcun esasına itiraz edilmesi halinde mahkemece önce icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz incelenerek takibe yapılan yetki itirazı yerinde ise davanın reddine, aksi takdirde borcun esasına yapılan itiraz incelenerek hasıl olacak sonuca göre istek karara bağlanmalıdır. Bilindiği gibi İİK’nın 50.maddesi uyarınca HUMK’nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle icra takibi borçlunun ikâmetgahının bulunduğu, sözleşmede yetki kuralı varsa yetkili kılındığı veya HUMK’nın 10.maddesi uyarınca mukavelenin icra olunacağı mahalde bulunan icra dairelerinde yapılabilir. Dava konusu olayda icra takibi işin icra olunduğu Konya İcra Dairelerinde yapıldığından HUMK’nın 10.maddesi uyarınca bu yerde yapılan takibin yetki kurallarına uygun olup olmadığı değerlendirilmelidir. Davalı takibe itirazında ve davaya verdiği cevabında mahkemenin yetkisine ve borcun esasına da itiraz etmiştir....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde yetki itirazı ile birlikte borca da itiraz ettiği ve bölge adliye mahkemesince yetki itirazının reddine karar verildiği halde, borca itiraz hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmekle, yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. ve HMK'nun 297. maddelerinin emredici hükümlerine aykırı davranıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, bölge adliye mahkemesince verilen yetki itirazının reddine ilişkin hüküm kısmı yerinde olmakla birlikte, borca itiraz hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Karşıyaka İcra MahkemesiTARİHİ : 22/12/2005NUMARASI : 2005/420/1422 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlu A. D. ve Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş, itiraz eden borçlu süresinde İcra Mahkemesine başvurarak Karşıyaka İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiş, Mahkemece bu itirazı diğer borçlu yönünden takip kesinleştiğinden bahisle ara kararı ile reddetmiştir. İİK.nun 50.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HUMK.nun 9/2.maddesi 1.cümlesine göre davalı birden fazla ise bunlardan birinin "ikametgahında" takip yapılabilir. Bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar....
Kesin yetkinin bulunduğu hallerde genel yetki ve kesin olmayan yetki kuralı uygulanmaz. Yetki sözleşmesi de yapılamaz. Somut olayda; davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulduğunu, bunun üzerine arabulucuya başvurulduğunu fakat İstanbul Anadolu Arabuluculuk Merkezinin ... numaralı dosyası ile yürütülen görüşmeleri anlaşamama ile sonuçlandığını, iş bu itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır. Dava, itirazın iptali davası olup başlatılan icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır....
İcra Müdürlüğünde icra takibi başlattığı, davalının icra dairesinin yetkisine itiraz etmediği, sadece borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK.nun 67.maddesine dayanan ve icra dairesinin yetkisine itiraz olmayan itirazın iptali davasının takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresinde görüleceğine dair bir usul hükmü de bulunmamaktadır. Dava tarihi itibariyle geçerli olan 6100 sayılı HMK.nin 4. ve 10. maddeleri uyarınca davalının yerleşim yeri ve sözleşmenin ifa yerinin Adalar olmasına göre uyuşmazlığın Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. 2013/12165 2013/12981 SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....