İş mahkemesinin 2021/176 esas-2022/142 karar sayılı ilamı ve bu ilamın dayanak bilirkişi raporu, icra dosyası, ilk derece mahkemesi kararı, istinaf dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde; icra takibi kesinleşmiş ilama dayandığından takip konusu işçilik alacaklarının varlığına ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. Davalı vekilinin zamanaşımına dair itirazının değerlendirilmesinde; davalı tarafça icra takibine itiraz aşamasında zamanaşımı defi ileri sürülmemişse de işbu itirazın iptali davasında davalı taraf süresinde cevap dilekçesiyle zaman aşımı definde bulunmuştur. Konuyla ilgili olarak Yargıtay 17. HD nin 2011/4205 esas-2011/12983 karar sayılı ilamında; "İcra takibinde de borçlunun zamanaşımı def'ini ileri sürmesi gerekir. İcra memuru takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığını kendiliğinden dikkate alamaz. İcra takibinde zamanaşımı def'ini ileri sürmeyen borçlu, itirazın iptali davasında bu def'iyi ileri sürebilir....
E.sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının ise icra takibine itiraz ettiğini, davalının geçiş ücretlerini ödemediğinin sabit olup davalının haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, davalının itirazının kötü niyetli olması ve alacağın likit olması sebebiyle borçlu aleyhine asgari %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Usule uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, 6001 sayılı Kanun uyarınca işletilen köprü ve otoyollardan davalıya ait araçların ihlalli geçiş ücretleri ile cezaları ve fer'ilerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazı nedeniyle, itirazın iptali davasıdır....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile 2011 tarihli fatura ile takip yapıldığını, icra takibine zamanaşımı ve ödeme itirazında bulunulduğunu ve borca itiraz edildiğini, Samsun 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/63 esas 2018/266 karar sayılı dosyasında itirazın kaldırılması davası açıldığını ve davanın reddedildiğini, icra hukuk mahkemesindeki dosyaya da müvekkilinin yer mahkemesinin yetkili olduğunu bu yönden yetki itirazlarını yaptıklarını, yetkisizlik kararı verilerek; dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesi' ne İcra Mahkemesi sıfatıyla dosyanın gönderilmesi gerektiğini, dava konusu edilen meblağın zamanaşımına uğradığını, icra takibine konu edilemeyen fatura bedellerinin talep edilemeyeceğini, davacı tarafa borçlarının olmadığını, açıklanan nedenlerle dava konusu icra takibinde yazılı tutarın depo edilmesi karşılığında icra takibinin durdurulmasına ve dosyaya yatacak paraların çekilmememesine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE :Dava, kooperatif üyeliğinden ayrılma sonrası ödenen üyelik aidatlarının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı, davalı kooperatifin üyesiyken daha sonra üyelikten ayrıldığını fakat ödediği aidatların iade edilmediğini iddia etmiş, davalı ise davacıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını, kaldı ki talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını savunmuştur. Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı (alacaklı) vekili tarafından davalı (borçlu) kooperatif aleyhine 29/01/2014 tarihinde 10.000,00 TL'si asıl alacak, 16.175,41 TL'si işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.175,41 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 04/09/2015 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, 10/09/2015 tarihli dilekçeyle yapılan itiraz üzerine takibin 14/09/2015 tarihinde durdurulduğu anlaşılmıştır....
İcra Dairesinin 2019/9761 esas sayılı dosyası ile müvekkili lehine takip başlatıldığını, icra takibine borçlu tarafından 31/07/2019 tarihinde haksız ve yersiz olarak itirazda bulunulduğunu ve icra takibinin durdurulduğunu, ancak borçlunun itirazında bonodaki imzaya itiraz etmediğini, bu nedenle takibe dayanak bononun İİK.68/A'da belirtilen imzası ikrar edilmiş belgelerden sayıldığını, borçlunun itirazında senedin bedelsiz olduğunu ve bedelini ödediğini iddia ettiğini, ancak senet bedelinin ödenmediğini, borçlunun itirazında herhangi bir delil de sunulmadığını belirterek davanın kabulü ile borçlunun icra takibine, borca, ödeme emrine, işlemiş faiz ve tüm fer'ilerine yapmış olduğu itirazın kesin olarak kaldırılarak takibin devamına, karşı tarafın %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
icra takibine yasal süresinden sonra itiraz ettiğinden, geçerli bir itirazı bulunmadığı gerekçesiyle, bu davalı yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulü ile davalıların Karaman 1. İcra Müdürlüğünün 2013/5131 Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın 46.500 TL asıl alacak ve 11.775,32 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, alacak miktarı likit olduğundan % 20 icra inkar tazminatının diğer davalılar mirasçı sıfatıyla itiraz ettiklerinden ve kötü niyetleri ispat edilemediğinden, sadece davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
İşe iade sonrası işçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında icra inkâr ve kötüniyet tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takiplerinde, borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkânlarından biri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67 inci maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Yasada gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir....
İcra dairelerinin yetkisi İİK 50. maddesi uyarınca, mahkemelerin yetkisini düzenleyen HMK.'daki yetki kurallarına göre belirlenir. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği durumlarda İİK 50. maddesi kıyasen uygulanarak öncelikle icra dairesinin yetkisine vaki itirazın dava şartları kapsamında karar bağlanması gerekir. Davanın taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağına dayalı olarak yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu görülmüş olup, davalı tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. Genel yetki kuralı HMK 6. maddesinde düzenlenmiş olup, maddeye göre davalının yerleşim yeri mahkemesi ve icra dairesi genel yetkili mahkeme ve icra dairesidir. Bu durumda takip davalının yerleşim yeri olan ----- İcra Dairelerinde başlatılması gerekmektedir. Her ne kadar ----- celsede davalının yetki itirazı TBK 89. maddesi kapsamında reddedilmiş ise de; TBK 89. maddesinin uygulanabilmesi için para borcunun varlığı ispat edilmiş olmalıdır....
nin ise itirazı olmadığı halde onun yönünden de takibin durdurulduğunu ileri sürerek icra müdürlüğü kararının iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece alacaklının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 66. maddesi uyarınca süresinde yapılan itiraz üzerine takip olduğu yerde durur. İtiraz kısmi ise itiraz edilen kısım yönünden takip durur. İtiraz edilmeyen kısım yönünden alacaklının takibe devam hakkı vardır. Buna göre itiraz olmadığı ya da kısmi itiraz olduğu halde icra müdürlüğünce takibin itiraz etmeyen borçlu yönünden ya da kısmi itiraz dışında kalan alacak yönünden icra takibine devam edilmesi gerekip bu hususu göz ardı ederek takibin tümden durdurulması doğru olmayacağından alacaklının memurluk işlemini şikayette hukuki yararı vardır. O halde mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Dava; kargo ve lojistik mali sorumluluk sigortasına dayalı rücuen tazminatın tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, taşıyıcı olan davalının sorumluluğuna dayalı işbu davada alacak CMR'nin 32. maddesine göre bir yıllık zaman aşımına tabidir. Davalı tarafından yapılan taşımanın 27/07/2012 tarihinde boşaltma ile sona erdiği, dolayısıyla zaman aşımı süresinin 28/07/2012 tarihi itibariyle başladığı, davacının 22/07/2013 tarihinde İstanbul 8. İcra Müdürlüğü'nün 2013/17504 Esas sayılı icra dosyasıyla davalı aleyhine icra takibine giriştiği, davalı tarafından icra dairesinin yetkisi ile borca itiraz edildiği, İİK'nun 50. ve 66. maddeleri gereğince icra takibinin yetki yönünden durdurulmasına karar verildiği, dosyanın yetkili icra dairesi Mersin İcra Dairesine gönderilmesi talebinin kabulü sonrasında Mersin 5. İcra Müdürlüğünce davalı aleyhine icra takibi yapıldığı anlaşılmaktadır. İstanbul 8....