Somut olayda dava ve icra takibine konu davalının keşideci olduğu 17.03.2015 ödeme tarihli senet TTK'nın 778/(1)-h maddesinin yollaması ile TTK 749 maddesi uyarınca vade tarihinden itibaren 3 yıllık sürenin sonunda 17.03.2018 tarihinde zaman aşımına uğramıştır. Anılan senede istinaden hamil davacı tarafından 1 yıllık süre içerisinde 04.03.2019 tarihinde davalı hakkına icra takibi başlatılmış olup bu tarih itibarıyla zaman aşımı kesilmiştir. Davaya esas icra takibinde, davalı borçlu tarafından 16.03.2019 tarihinde itiraz edilmiş ve bu itiraz ile zamanaşımı kesilmiş olup, davacının ilk olarak 06.03.2020 tarihinde Bakırköy 2 Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/221 E, 2020/464 K sayılı dosyası ile açtığı ve zorunlu arabuluculuğa başvurulmadığı gerekçesiyle usulden reddedilen ve üst yargı denetimine gidilmeksizin 29.01.2021 kesinleşen anılan icra takibine itirazın iptali davasının açılması işlemi ile de zamanaşımı kesilmiştir....
Somut olayda dava ve icra takibine konu davalının keşideci olduğu 17.03.2015 ödeme tarihli senet TTK'nın 778/(1)-h maddesinin yollaması ile TTK 749 maddesi uyarınca vade tarihinden itibaren 3 yıllık sürenin sonunda 17.03.2018 tarihinde zaman aşımına uğramıştır. Anılan senede istinaden hamil davacı tarafından 1 yıllık süre içerisinde 04.03.2019 tarihinde davalı hakkına icra takibi başlatılmış olup bu tarih itibarıyla zaman aşımı kesilmiştir. Davaya esas icra takibinde, davalı borçlu tarafından 16.03.2019 tarihinde itiraz edilmiş ve bu itiraz ile zamanaşımı kesilmiş olup, davacının ilk olarak 06.03.2020 tarihinde Bakırköy 2 Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/221 E, 2020/464 K sayılı dosyası ile açtığı ve zorunlu arabuluculuğa başvurulmadığı gerekçesiyle usulden reddedilen ve üst yargı denetimine gidilmeksizin 29.01.2021 kesinleşen anılan icra takibine itirazın iptali davasının açılması işlemi ile de zamanaşımı kesilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/945 KARAR NO : 2021/303 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KIRŞEHİR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2019 NUMARASI : 2019/11 ESAS - 2019/69 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Takip Sonrası Zamanaşımı İtirazı) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Kırşehir İcra Müdürlüğünün 2009/3858 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, dosyada işlemler arasındaki süreler incelendiğinde 3 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, dosyanın zamanaşımına uğradığını, dosyada zamanaşımı kesecek bir işlem yapılmadığını belirterek, tüm bu nedenlerle takibin durdurulmasına, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
devamına, davalı-borçlu şirketin haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle icra takip tutarı üzerinden en az %20 icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı icra hukuk mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen icra hukuk mahkemesinden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır. Dairemiz`in yerleşik uygulamasına göre de, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır....
Davacı yan, davalının kooperatif üyesi olduğunu ve üyeliği gereği ödemesi gereken aidatları ödemediğini, ödenmeyen aidatların tahsili amacıyla takip başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının takibe itirazının haksız olduğunu iddia ederek itirazın iptalini talep etmiş, davalı yan ise, usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığından savunmaları tespit edilememiş, borca itiraz dilekçesinden, davacıya borcunun bulunmadığını savunarak zamanaşımı definde ve yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. Öncelikli olarak davalının icra dairesinin yetkisine itirazı değerlendirilmiş, kooperatif adresinin ..../Ankara olması sebebiyle HMK madde 14 uyarınca yetki itirazı yerinde bulunmamıştır. Davalı yanın borca itiraz dilekçesiyle yapmış olduğu zamanaşımı definin itirazın iptali davasında değerlendirilmesi gerekip gerekmediği hususu değerlendirilmiş, Yargıtay HGK'nun 2013/7-1101 Esas 2014/716 Karar, 3....
Dairemizin kaldırma kararında; davadaki talepler tanımlanırken davacının "takip öncesi/sonrası zamanaşımına ilişkin itiraz"da bulunduğunun belirtildiği, yine "kanunun süreye tabi kılmadığı hususlara yönelik itiraz ve şikayetlerin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken" denildiği, davacının dava dilekçesinin sair itiraz ve şikayetlerimiz başlığı altında TTK'nın 814 ve 750. maddelerine dayanmak suretiyle ve borcu kabul etmemek kaydıyla açıkça takip sonrası zamanaşımı itirazında da bulunduğu, yukarıda izah edildiği üzere takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımın gerçekleştiği iddiasının belirli bir sürede ileri sürülmesine bağlı olmadığı, ilk derece mahkemesince davacının takip sonrasında gerçekleştiğini ileri sürdüğü zamanaşımı itirazı incelenmeden davanın karara bağlandığı anlaşılmıştır....
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, --- faturasının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır. Davalı vekilinin husumet itirazın bakımından; eldeki davanın itirazın iptali davası olduğu, davacı yanın icra takibinde alacaklı olduğu, davalının ise borçlu olduğu, itirazın iptali davalarından husumetin icra takibinin taraflarına ait olduğu dikkate alınarak; davalı yanın husumet itirazı dikkate alınmamıştır. Davalı vekilinin hak düşürücü süre itirazı bakımından; itirazın iptali davalarının, icra takibine yapılan itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıllık süreye tabi olduğu, davalı tarafından 18/12/2020 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, eldeki davanın ise 31/03/2021 tarihinde açıldığı, bir yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı anlaşılmıştır....
ile müvekkilleri arasında ticari ilişki bulunduğunu ve zaman zaman da davalıdan fazla borç para aldıklarını, bu çerçevede alınan 30.000.000.000.TL için bir adet sadece açık çek verildiğini ve çekin icra takibine konulmasını önlemek için de teminat olarak 72.000.000.000.TL'lık bono düzenlendiğini, davalının çeki tahrif edip bono ile birlikte icra takibine koyduğunu, takipten sonra ödeme konusunda anlaşarak 24.5.2004 ve 8.6.2004 tarihlerinde nakit ödeme yapıldığını ve 28.7.2004 tarihinde de taşınmaz devri suretiyle borcun sona ermiş olmasına rağmen icra takibine devam olunduğunu iddia ederek borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir....