Otel.Sağ.Gıd.Altın.Tic. ve San Ltd.Şti ile ........ aleyhine asıl alacak olarak 29.652,00-TL için icra takibi yapıldığı, borçlunun süresi içerisinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, işbu davanın İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir. Uyuşmazlık, davalıların genel kredi sözleşmesi kapsamında davacıya borcunun bulunup bulunmadığı ile miktarının ne olduğu ve icra takibine yapılan itirazın yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir. Dosyaya mevcut belgelerin incelenmesinde; davalı ........ Otelcilik..Ltd.Şti.’nin ticaret sicil kaydından, şirketin eski unvanının ...........
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya ilişkin yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu ve davanın öncelikle yetkisizlik nedeni ile reddini talep ettiklerini, davacının talep etmiş olduğu alacak miktarı ile müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının uyuşmamakta olduğunu ve ilgili icra takibine bu nedenle itiraz edildiğini, müvekkili şirketin belirtilen miktar kapsamında davalıya borcunun bulunmadığını, davacının aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine ilişkin icra takibine giriştiğini, yüksek mahkeme kararlarına göre aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takip yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden aksi takdirde esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir. İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının ... Satış İcra Müdürlüğünün ......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2022 NUMARASI : 2016/565 ESAS 2022/333 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline 05/10/2016 tarihinde tebliğ olunan icra emrine, borca, kefilliğe ve faiz oranına itiraz ettiklerini, borca %72 gibi fahiş oranda faiz işletildiğini, bu denli yüksek miktarda faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle icra emrinin iptali gerektiğini, müvekkilinin 20.12.1966 yılından beri evli olduğunu, adına kayıtlı olan Alibaba Mah. 42- 67. Sok....
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı icra takibine konu borcu ödemiştir. Takip konusu alacağın haricen ödemesine yönelik belge dava ve icra dosyasına sunulmasa da, davaya konu borcun dava açılmasından sonra haricen ödendiği hususu taraflar arasında ihtilafsızdır. Davalının davadan sonra yaptığı ödemeyle, borçlu olduğu alacağın tahsili için yapılan icra takibine bilerek ve haksız itiraz etmek suretiyle icra takibinin durmasına neden olduğu gibi itirazdan sonrada borcunu ödemeyerek eldeki davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır.------- Davalı borçlu tarafından yapılan ödeme ile dava konusuz kalmış ise de; davalının takibe itirazının haksız olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır....
İcra Müdürlüğünün ...E, sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapılmış ve borçluya ... ödeme emri gönderilmiştir. a) Davalı borçlu ...Tic. A.Ş. ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra 08/04/2016 tarihinde borca ve icra takibine itiraz etmiştir. Borçlu vekili itirazında; takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz orana ve ferilerine itiraz etmiş, takibin durdurulmasını talep etmiştir. Borçlu kanuni süresi içinde borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de borçlunun itirazı haksız ve dayanaksızdır. Şöyle ki; davalı her ne kadar borcunun bulunmadığını belirtmiş ise de icra takibine konu olan alacağa dayanak hasar bedelidir. Söz konusu hasar/Tar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçilmiştir. Borçlu/lar haksız fiilden kaynaklı miütvekkil kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmemiş, hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz etmişlerdir. Söz konusu tutanaklar ekte olup, incelendiğinde davalının itirazının haksızlığı ortaya çıkacaktır....
Bu durumda, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda, alacaklı tarafından başlatılan ilamsız takipte borçlu tarafından, ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine icra mahkemesine yapılan başvuruda, icra dairesinin yetkisine ve borca itirazları ileri sürülmüştür. Borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü hususlar, İİK'nun 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. O halde, takibin şekline göre borçlunun icra dairesi yerine mahkemeye başvurusu sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Uyuşmazlık, davalı aleyhine kira sözleşmesine dayalı haciz ve tahliye istekli olarak yapılan ilamsız icra takibine gecikmiş itiraz ile takibin durdurulması istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İstanbul Anadolu ------------ İcra Müdürlüğünün ---------- Esas sayılı dosyasında, borçlu vekili borca ve icra dairesinin yetkisine birlikte itiraz etmiştir. Borçlu vekili, icra takibinde borçlunun mernis adresinde bulunan --------- icra dairesinin yetkili olduğunu --- etmiştir. ---------- Dairesine müzekkere yazılmış, ------- Dairesinin ---- tarihli yazısı ile davalı --- kayıtlı mükellef kaydının bulunmadığı ancak daha önce-------- mükellefi olduğu ve terk ettiğinin tespit edildiği ayrıca mükellefin ---------- ortağı olduğu bildirilmiştir. Davalı-borçlunun-------- kaydı sorgusu yapılmış ve .--------- ortağı ve münferiden yetkili müdürü olduğu sorgudan anlaşılmış, sorgu dosya arasına alınmıştır. Davalı - borçlu vekili, İstanbul Anadolu ----. İcra Dairesine verdiği dilekçeyle icra dairesinin yetkisine ve borca birlikte itiraz etmiştir. İtirazın iptali davalarında, yetkili icra müdürlüğünde icra takibi yapılmış olması bu davaya özgü dava şartıdır....
DAVA Borçlu vekili şikayet dilekçesinde; aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, müvekkilinin itirazı üzerine takibin durduğunu, takip alacaklısı ile arabuluculuk yoluna başvurduklarını ve 134.100,00 TL ödeme yapılması yönünde anlaşma sağlandığını, anlaşma bedelinin pandemi sebebiyle ödenememesi üzerine aynı icra dosyası üzerinden arabuluculuk tutanağına icra edilebilirlik şerhi alınarak ilamlı icra takibi başlatıldığını ve takibe devam edildiğini, itiraz üzerine duran ilamsız takibin, itirazın iptali veya itirazın kaldırılması talebi olmaksızın devam edemeyeceğini yine arabuluculuk tutanağı yeni bir icra dosyası üzerinden takibe konulması gerekirken ilamsız takip üzerinden takibe konulmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek takibin durdurulmasını ve hacizlerin fekkini talep etmiştir. II....
Dolayısıyla işbu dava yetkili yerde açılmıştır. borçlunun yukarıda sayılan icra takibine itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur.Borçlu/davalı şirket elektrik saati bağlatmış ve aylık fatura tüketim bedellerini ödememiştir. 06.08.2021 tarihli itirazda hiçbir gerekçe göstermeden Müvekkile hiçbir borcunun olmadığı iddiasında bulunarak borca, faize, yetkiye (mts dosyalarında yetkiye itiraz edilmesinin -borca itiraz ile birlikte- bir hükmü yoktur zira borca itiraz da mevcut olduğundan dosya alacaklılar tarafından kabul edilse dahi yetkili olduğu iddia edilen yerlere gönderilememektedir.) ve diğer tüm fer’ilere itiraz etmiştir. Davalı ile Müvekkil arasında aboneliğe ilişkin imzalanmış sözleşme mevcuttur. İşbu sözleşme dilekçemiz ekinde sunulmuştur. (EK-2) Borçlu ilamsız takibe niteliğinden ötürü bir itiraz dilekçesi sunarak alacaklının alacağına kavuşmasını engellemekte ve bu sayede zaman kazanmaya çalışmaktadır....