İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır. Bunlardan birisi İcra İflas Yasasının 68 ve 69.maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemek, diğeri ise aynı yasanın 67.maddesi gereğince mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptalini istemektir. Her iki halde de, gerek genel mahkeme gerek icra mahkemesi takibe yapılan itiraz nedenleri hakkındaki incelemesinde bu nedenler içinde varsa yetki itirazını HUMK.190 ve 225.madde hükümleri dairesinde öncelikle incelemek ve karar vermek zorundadır. İtirazın iptali davasında mahkeme icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı icra mahkemesinin yerine geçerek çözümleyecektir. Bu nedenle mahkemenin İcra İflas Kanununun 50/2.maddesi hükmü doğrultusunda icra mahkemesi gibi önce icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı inceleyip kesin olarak sonuçlandırması gerekir....
Somut olayda; davacı alacaklı tarafından ilk etapta Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/25691 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlandığı, ödeme emrinin tebliği sonrasında davalı tarafından borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiği, ne var ki davacı tarafından bu aşamada itirazın iptali davası açılmadığı gibi davalının icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı doğrultusunda takip dosyasının Bodrum İcra Müdürlüğüne gönderilmesinin istendiği, Bodrum İcra Müdürlüğünün 2019/11576 Esasına kaydedilen dosya üzerinden davalıya yeniden ödeme emri gönderildiği, davalı tarafından yeniden borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, bunun üzerine istinaf incelemesine konu davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
- KARAR - Dava, icra takibine vaki yetki ve borca itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, İİK 50. maddesi gereğince para ve teminat borcu için takip hususunda HUMK’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanarak davalı borçlunun ikametgah adresinin Ağrı olması ve özel yetki durumunun olmadığı gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu ödeme emrine itirazında borca ve icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuştur. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Dava koşulunun mahkemece öncelikle gözetilip değerlendirilmesi gerekmektedir....
İcra Dairesinin ... takip sayılı dosyası dosya arasına alınarak incelendiğinde, davacı banka tarafından davalı aleyhine genel kredi ve teminat sözleşmesi uyarınca ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra dairesinin yetkisine itiraz ederek açıkça yetkili icra dairesini bildirdiği ve ayrıca borca da itiraz ettiği, itiraz üzerine icra müdürlüğü tarafından icra takibinin durdurulmasına dair karar verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay 19. H.D.nin 28/10/2003 gün ve 2003/8854 E. 2003/10647 K. sayılı emsal içtihatında ''...borçlunun yetki ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da mahkemede itirazın iptali davası açması halinde mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi gerekir...'' Yargıtay 19....
İtirazın iptali davası, her ne kadar genel hükümler çerçevesinde yargılamaya tabi ise de davanın temelini icra takibinin oluşturduğundan ve davanın icra takibi ile ayrılmaz bir bütün teşkil ettiğinde kuşku bulunmamaktadır. Mahkemenin İcra Mahkemesi yerine geçerek İcra Dairesinin yetkisi konusunda bir karar verebileceğinin ve borca itirazı inceleme konusunda kendisinin yetkili olup olmadığını ancak bundan sonra karara bağlayabileceğinin kabulü, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması kuralına da uygun düşmektedir. Aksinin kabulü halinde mahkeme İcra İflas Yasasının emredici hükmüne aykırı olarak yargı çevresinde olmayan İcra Dairesi ile ilgili bir karar vermiş olur ki, bu yön kabul edilemez. Somut hukuki uyuşmazlıkta, davacı başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptalini İş Mahkemesinden talep etmiştir....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, ör 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, senede karşılık çek verilerek borcun yenilendiği ve senedin bedelsiz kaldığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu itirazın reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir."...
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, borçlunun itirazında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği dikkate alındığında, öncelikle incelenmesi gereken yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında inceleme yapılmadan ve bu konuda karar verilmeden, doğrudan borca itirazın kaldırılması istemi incelenerek karar verilmesi isabetsizdir. O halde mahkemece yapılacak iş, alacaklının, yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında karar verilerek şayet borçlunun yetki itirazı yerinde ise alacaklının isteminin reddine; aksi halde yetki itirazı kaldırıldıktan sonra borca itirazın incelenmesine geçilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Öte yandan, inceleme konusu uyuşmazlık, İİK'nun 68/a maddesi gereğince itirazın kaldırılması olduğuna göre, itirazın iptali olarak nitelendirilip hüküm kurulması da yerinde değildir....
İlk derece mahkemesi tarafından; davacı tarafça davalı taraf aleyhine genel kredi sözleşmesine dayanılarak genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığı, örnek 7 ödeme emri tebliği üzerine davalı tarafın süresinde yetkiye ve borca itirazı nedeniyle takibin durduğu, cari hesap alacağına dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçluların yetki itirazı ile birlikte borç miktarına kısmen itiraz etmiş olup alacaklı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi inkar etmediklerinden olaya uygulanması gereken BK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda; borca itirazı ile birlikte İzmir İcra Müdürlüğü'nün yetkisine de itiraz ettiği, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir....
ın şirket ortağı olmakla tacir sıfatını kazanmayacağı, davalının bu yönü ile tacir sıfatı bulunmadığı, yetki sözleşmesinin tacirler arasında yapıldığında hüküm ve sonuç doğuracağı, kefalet sözleşmesindeki yetki şartının da tacirler arasında hüküm ve sonuç doğuracağı, bu açıdan yetki sözleşmesinin tacir olmayan davalı ..----bağlamayacağı, davalı - borçlu ... vekilinin İstanbul Anadolu ---. İcra Dairesinin ---- Esas sayılı dosyasında takibin durdurulması ile yetkisizlik kararı verilmesini icra dairesinden talep ettiği, yetkili icra dairesi olarak------ İcra Dairesinin yetkili olduğunu dermeyan ettiği, itirazın iptali davalarında öncelikle icra takibinde yetkiye itiraz var ise yetki sorununun çözülmesi gerektiği, takibin yetkili icra dairesinde yapılmasının itirazın iptali davasında bir dava şartı olduğu gözetilerek; İstanbul Anadolu --- İcra Dairesinin icra takibinde yetkisiz olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır....