Aynı Yasa'nın 3. babında ilâmsız takiplere ilişkin hükümler yer almış, aynı babın 50. maddesinde yetki ve itirazlar başlığı altında, HUMK'nın (HMK.nın) yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik edileceği ve yetki itirazlarının esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılıp, tetkikinde ise, takibin esasına ilişkin itiraz yer almış ve 66. maddesi ile, icra takibine yapılan itiraz üzerine takibin duracağı hükmü getirilmiştir. Yasa, yapılan itirazla duran icra takibinin devamı için alacaklıya iki yol tanımıştır. Bunlardan biri Yasa'nın 67. maddesine göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptâlini istemek, diğer yol ise, aynı Yasa'nın 68. ve 69. maddelerine göre tetkik merciinde (icra hukuk mahkemesinde) itirazın kaldırılması isteğidir. Her iki halde gerek mahkeme gerekse tetkik mercii (icra hukuk mahkemesi) takibe yapılan itiraz nedenleri hakkındaki incelemesinde, varsa yetki itirazının HUMK'nın 190 ve 225. (HMK'nın 116. ve devamı) madde hükümleri Okundu....
de yapılması gerektiğini belirterek borca, imzaya ve yetkiye itiraz ettiği, mahkemece; 19.02.2015 tarihli celsede taraflarca takip edilmeyen dosyanın HMK'nin 150/1. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği, akabinde üç aylık süre içinde yenilenmediğinden bahisle HMK'nin 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir.İİK'nin 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/924 Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatmış, usulüne uygun olarak düzenlenen ödeme emrine borçlu davalı, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ederek işyeri adresinin olduğu İcra dairelerinin yetkili olduğunu savunmuştur. Bunun üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 31/12/2013 tarih, 2012/551 Esas-2013/699 Karar sayılı ilamına istinaden alacaklı davacı vekilince dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi talep edilmiş, 12. İcra Müdürlüğünün 2014/1886 Esas sayılı davaya konu icra takip dosyası üzerinden yürütülen icra takibine davalı bu kez yine borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek mernis ve yerleşim yeri adresi olan Büyükçemece icra daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüştür....
Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25' inci maddesi hükmü tatbik olunur” Düzenlemesini içermektedir. 22. Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, sonuca etkili değildir. Başka bir ifadeyle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır....
Dosya kapsamından davanın, taraflar arasında düzenlenen faturaya dayanarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, İcra takibi .... 3. İcra Müdürlüğünün 2011/15009 Esas sayılı dosyasında yapıldığı, borçlunun süresinde borca itiraz ettiği, davacı alacaklının da 07.02.2012 tarihinde eldeki itirazın iptali davasını açtığı ve davalının da cevap dilekçesiyle süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Akdî ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda TBK'nın 89/1. maddesi hükmüne göre alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdî ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2020 NUMARASI : 2017/1278 ESAS, 2020/827 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 24. İcra Müdürlüğü'nün 2017/30504 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin alacaklı ile hiçbir alışverişinin olmadığını, borca itiraz ettiklerini ayrıca senetteki imzanın müvekkilinin yetkilisine ait olmadığını takibin Ağrı ilinde başlatılması gerektiğini İstanbul icra dairelerinin yetkisine itiraz ettiklerini söyleyerek takibin durdurulmasını istemiştir....
Dolayısıyla, mahkemenin önce icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, icra dairesinin yetkili olmadığını tespit etmesi halinde, borcun esasına ilişkin itirazın incelemesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının da salt bu nedenle reddine karar vermesi gerekmektedir. Borçlunun icra takibine ilişkin borca itiraz etmesi fakat icra dairesinin yetkisine itiraz etmemesi halinde ise icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin itiraz iptali davasında da yetkili olduğunu söylemek usulen mümkün değildir. Davalı borçlu icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de bu husus itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez....
Dolayısıyla bu yönüyle de İstanbul (Çağlayan) Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu izahtan varestedir. HMK m. 6 uyarınca öngörülen genel yetki kuralı, kesin bir yetki kuralı olmayıp müvekkil şirket, yetki kuralları arasından seçim hakkını kullanmış ve İstanbul İcra Daireleri aracılığıyla borçlu şirket hakkında icra takibi başlatmıştır. İşbu izah olunanlar çerçevesinde de borçlunun yetki itirazı yerinde olmayıp kaldırılması gerekmektedir. Davalı borçlu firmanın borca yönelik yapmış olduğu itirazın da kaldırılması gerekmektedir. Zira davalı şirket TTK uyarınca bir ticaret şirketidir. Bunun kanuni ve doğal bir sonucu olarak davalının taraf olduğu tüm hukuki işlemlerin ticari işletmesiyle ilintili olduğu kanuni bir karine olarak kabul edilmektedir....
İcra Müdürlüğü'nce borçluya ödeme emri çıkartıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, borcun sebebi belirli olmadığından, ödeme emrinin İİK'nun 58. maddesine aykırı düzenlendiği şikayeti ve sair şikayetler ile ödeme emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, durmuş olan icra takibinde yeniden ödeme emri çıkarılmasının usulüne uygun olmadığı, itiraz edilerek durmuş olan bir takibin, itiraz kaldırılmadan ya da iptal edilmeden yeniden bir ödeme emrinin gönderilmesinin mümkün olamayacağı gerekçeleri ile şikayetin kabulüne ve yeniden ödeme emri gönderilemeyeceğinden ... İcra Müdürlüğü'nün göndermiş olduğu ikinci ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir. Yetkisiz ... İcra Müdürlüğü'nce borçluya tebliğ edilen örnek 7 ödeme emri üzerine, borçlunun yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü ile artık bu ödeme emri ve borçlunun yetki itirazı dışındaki itirazları geçersiz hale gelmiştir....
.------ yetkili icra dairesinin --------olduğunu, ..------------------- şeklinde hem yetkiye hem borca itiraz ettiğini, yetki itirazı üzerine --------- tarihinde -------- Dairesi’ne başvurularak dosyanın yetkili icra dairesi olan -----------Dairesine gönderilmesinin talep edildiğini ancak bu taleplerinin reddedildiğini, borçluların ayrıca borca itiraz ederek, borç ödemekten kaçınmaya çalıştıklarını, borçluların borca itiraz ederek icra sürecini kötü niyetli olarak durdurma amacı güttüklerini, borçlunun toplamda 21.326,58 TL borcu olduğunu, yetkili icra dairesi belirlenmesinden sonra borca itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....