Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı borçlu icra takip dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde, takip konusu borca tatbik olunan faiz oranına, komisyon ücretine ve temerrüt faizine itiraz etmiştir, asıl borca yönelik bir itiraz da bulunmamış, 16.782,00 TL fazla tahsilatla ilgili haklarını saklı tuttuğunu söylemiştir. İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı dava türlerinden olup, borçlu takip konusu alacağa kısmi itirazda bulunulmuş ise ancak itiraza konu olan kısım hakkında inceleme yapılarak itirazın iptaline karar verilebilir. Mahkemece davalı borçlunun icra takibindeki işlemiş akdi ve temerrüt faizine itiraz ettiği dikkate alınarak itiraz incelemesinin bu yönden yapılması gerekirken, asıl alacağa yönelik itirazın varlığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş....
-TL alacak için genel haciz yoluyla icra takibine girişildiği, icra dairesinin yetkisine borca ve faize yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, .... icra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası incelendiğinde; toplam 33.005,61.-TL alacak için genel haciz yoluyla icra takibine girişildiği, icra dairesinin yetkisine borca ve faize yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, ... icra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası incelendiğinde; toplam 49.232,92.-TL alacak için genel haciz yoluyla icra takibine girişildiği, icra dairesinin yetkisine borca ve faize yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2020/318 E. 2020/849K. DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu aleyhine fatura alacağına istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu vekili tarafından 23/06/2020 tarihli dilekçesi ile borca, vadeye ve fer'ilerini itiraz edilmeksizin bir kısım beyanlarda bulunulduğunu, takibe konu borcun varlığının kabul edildiğini, borca, fer'ilerine ve ödeme emrine karşı her hangi bir itirazda bulunulmamasına rağmen icra müdürlüğünce borçlu vekili tarafından verilen dilekçenin borca itiraz dilekçesi olarak değerlendirildiğini, müdürlüğün 24/06/2020 tarihli kararının yerinde olmadığını belirterek, davanın kabulü ile müdürlük kararının kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra hukuk mahkemesine başvuru sebeplerinin borca itiraz olmayıp, icra takibinin ve ödeme emrinin iptali talebi olduğunu, Mahkemece yanlış değerlendirme yapılarak borca itiraz talebi ile başvurulmuşcasına hukuka ve hakkaniyete aykırı bir karar verildiğini, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinde borcun dayanağı olarak sadece ödenmeyen kira bedelleri ve kira artış farklarının gösterildiğini, ödenmeyen kira bedellerinin hangi döneme, hani aylara ilişkin olduğunun belirtilmediği gibi kira artış farklarının da ne miktar olduğunun belirtilmediğini beyan ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı borçlu hakkında kira alacağına dayalı olarak başlatılan tahliye talepli ilamsız icra takibinde takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1510 KARAR NO : 2020/1716 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : CEYHAN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2019 NUMARASI : 2018/252 ESAS 2019/72 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Ceyhan İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21/02/2019 tarih 2018/252 esas 2019/72 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Ceyhan İcra Dairesi'nin 2018/4442 esas sayılı icra dosyası ile müvekkili hakkında yapılan takipte, dayanak çekin davacı müvekkili T1 ait olmayıp, Savrunlar Tarım Ticaret Limited Şirketine ait bir çek olduğunu, müvekkilinin çeki şirket adına imzaladığını, şahsının sorumlu...
İcra Müdürlüğünün 2017/26630 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıklarını, davalıların itirazların üzerine takibin durduğunu belirterek, davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili; takibin Kırıkkale İcra Dairesinde açılması gerektiğini, yetki itirazında bulunduklarını, bunun dışında başka bir itirazları söz konusu değilken, davacının borca itiraz edilmiş gibi dava açtığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2015/19618 Esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine takip başlattığı, bu dosyada davalı Lütfi'nin borca, davalı Necmettin'in borca ve yetkiye itiraz ettiği, bunun üzerine takip dosyasının gönderildiği Çaldıran İcra Müdürlüğünün 2016/81 E sayılı dosyasında davalıların borca yeniden itiraz ettikleri, mahkemece davalı Necmettin yönünden davanın kabulüne, davalı Lütfi yönünden davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Van 1. İcra Müdürlüğünde açılan takibin, borçlulardan birinin yetkiye ve borca itirazı üzerine icra dairesinin sehven iki borçlu yönünden de takip dosyasını Çaldıran İcra Dairesine gönderildiğini, ancak davalı Lütfi'nin Çaldıran İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyip yalnız borca itiraz ettiğinden bu borçlu yönünden usulden ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. İtirazın iptali davasının ön şartı, geçerli bir takibin bulunmasıdır. Davaya konu icra takibi Van 1....
Sayılı dosyası ile davalı borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu 19.02.2020 tarihinde icra dosyasına sunduğu haksız ve mesnetsiz itiraz dilekçesi ile borca ve itiraz etmiş olduğundan takibin durduğunu, müvekkilinin haklı ve yerinde olan icra takibine; haksız ve mesnetsiz olarak itiraz eden borçlunun alacağın tahsilini geciktirmek, engellemek amacıyla kötü niyetle hareket ettiği açık olduğunu, dosya kapsamına göre, davaya konu takibe dayanak teşkil eden alacak, ---- ve kaçak elektrik kullanımına dair olup, davalının ------ bedelini ödememesi sebebiyle hakkında icra takibi yapıldığını ve itiraz sonucunda takibin durduğu anlaşıldığını, davalı taraf işyerinde abonesiz kaçak elektrik kullandığından tüketici sıfatı bulunmadığını, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği uyarınca yapılan tahakkuk neticesinde 3.466,85 TL’lik icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığından icra takibi yapılma zarureti hasıl olduğunu, tahakkuk eden borcun tahsili...
Davacı borçlunun icra mahkemesine 19/10/2020 tarihli başvurusunda takibe konu senetlerin zamanaşımına uğradığı iddiası ile borca itiraz ettiği; bilahare 29/10/2020 tarihli beyan dilekçesi ile ilave olarak icra takibine konu senetlerin ödendiğine ilişkin ödeme iddiasında bulunularak borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacının ödeme nedeniyle borcun olmadığına yönelik itirazı yönünden yapılan değerledirmede; İİK'nın 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Borçlunun borcun itfa edildiğine dair iddiası da, İİK'nın 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğundan ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren yasal 5 günlük itiraz süresinde ileri sürülmesi gerekir....
Mahkemece, icra takip dosyasında borca itirazla birlikte icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiğinden, bu durumda İİK'nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisi inceleneceğinden, olayda haksız fiilin gerçekleştiği yer ile davalıların ikameti İzmir olup, İzmir İcra Daireleri yetkili bulunduğundan, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasında "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." hükmüne yer verilmiştir. Aynı yasanın 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü yer almaktadır....