Davalı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itirazda borca ve icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiştir.Kural olarak icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz üzerine mahkemece ilk yapılması gereken iş icra dairesinin yetkisinin tartışılmasıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeden davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz hakkında bir karar verilmeden işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.06.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, ancak sayın çoğunluk mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisini incelemesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile ----kapsamında kullandırılan krediye kefile olan borçluya karşı başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. ---sayılı icra dosyası getirtilerek dosyamız içersine alınmış olup yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalı borçluya ---tarihinde tebliğ edildiği borçlunun --- tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davalarında usulüne uygun takibin yine usulüne uygun ve süresinde yapılan bir itiraz üzerine durması üzerine açılması gerekmektedir. Durmamış bir takip hakkında itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar yoktur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK'nın 169/a maddesi kapsamında borca itiraza ilişkindir. Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2021/26618 esas sayılı dosyasının tetkikinden; davalı alacaklı Birleşim İzolasyon Şirketi tarafından, borçlular T1 Murat Ayhan hakkında toplam 213.071,68 TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçlulara ödeme emrinin 25/10/2021 tarihinde e-tebligat yoluyla tebliğ edildiği, borçlular tarafından 5 günlük yasal itiraz süresi içinde 01/11/2021 tarihinde (son gün hafta sonuna denk gelmektedir) borca itiraz edildiği anlaşılmıştır. Davacı borçlular tarafından, takibe konu çekin teminat senedi olduğu, davalı alacaklı ile aralarında bir borç ilişkisi olmadığı, davalıya ait faturaların iade edildiği ileri sürülerek takibin iptali talep edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama,toplanan deliller doğrultusunda, davalının icra takibine itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, itirazın iptali davalarında takibin yetkili icra müdürlüğünde yapılmasının dava şartlarından olduğu, davalının ikametgah adresinin Manisa olduğu gözetildiğinde takibin yetkili icra dairesinde açılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu ödeme emrine karşı itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini bildirmekle yetinmiş yetkili icra müdürlüğünün neresi olduğunu belirtmemiştir.Bu durumda davalının icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş sayılması mümkün olmadığından mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, faturaya dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarında katılım sözleşmesi imzalandığını bu sebeple davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında hak ettiği fatura alacağının davalı tarafından ödenmediğini, alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafça başlatılan icra takibine karşı davalının süresinde yetki ve borca itiraz ettiği, İcra Müdürlüğünce de takibin yetki ve borç yönünden durdurulduğu, daha sonra davacı tarafça işbu itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece, icra takibinin yetkisi konusunda karar vermeden, kendi yetkisine ilişkin karar verdiği görülmektedir. Hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edildiği durumlarda mahkemece İİK.nun 50.maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir....
Somut olayda, davacı vekili müvekkili olan şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığını, ödeme emrinin tebliğ edilmeyip 17/09/2019 tarihinde haricen öğrendiklerini, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü takipte borçlunun yerleşim yerindeki icra müdürlüğünün yetkili olduğundan yetkiye, borca ve faize itiraz ederek ... 5. İcra Müdürlüğünün 2019/10628 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu ... 5. İcra Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18/01/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketin müvekkilinden limon satın aldığını, borcun bir kısmının ödendiğini, bakiye 38.864,41 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine, davalının icra dairesinin yetkisine, borca ve tüm fer’ilere itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek davalının takibe yönelik tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2013/5086 esas sayılı dosyasında icra takibine geçildiğini, davalının asıl alacak, yetki ve faiz yönünden itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalı tarafın itirazlarının yersiz olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkili sendikanın aidat alacağının toplu ... sözleşmeleri gereği ödenmesi gereken tarihlerinden itibaren işleyen en yüksek işletme kredi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz eden davalı tarafın %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe: Dava, sendika üyelik ve dayanışma aidat alacaklarının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2021/131 ESAS - 2021/293 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya 12. İcra müdürlüğünün 2019/9167 sayılı dosyasından başlatılan icra takibine müvekkiline yapılan usulsüz tebligat sebebiyle durumu öğrendiği tarihten itibaren 3 yıllık zamanaşımına uğraması nedeniyle borca itiraz ederek, takibin durdurulmasına, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği hususunun tamamen gerçek dışı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....