İcra Müdürlüğü'nün 2019/4211 Esas sayılı dosyasıyla da 3.200,00 EUR bedelli, 27/11/2017 tanzim tarihli, 20/11/2018 vade tarihli senede ilişkin kambiyo takibi başlatılmış, davacıya ödeme emri 18.04.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı yasal 5 günlük süre içinde 24/04/2019 tarihinde borca itiraz davası açmıştır. Davacı borçlunun her iki takip dosyası ile ilgili (Konya 4. İcra Müdürlüğü'nün 2019/4211 Esas ve 2019/4214 Esas sayılı dosyaları) olarak iki ayrı dilekçeyle aynı dosya üzerinden imzaya ve borca itiraz davası açtığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda Konya 4. İcra Müdürlüğü'nün 2019/4214 Esas sayılı dosyası ile ilgili borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, Konya 4. İcra Müdürlüğü'nün 2019/4211 Esas sayılı dosya ile ilgili itirazın reddine karar verilmiş, bu karara karşı alacaklı ve borçlu ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurmuşlardır. Davacı borçlunun borcu ödediğinden bahisle banka dekontları ibraz etmiştir....
Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden gönderilmiş ve mahkememiz dosyası arasına alınmıştır. İtirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yaptığı itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Tüm dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde; Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı icra takibine yapılan itirazın vekalet ücreti yargılama gideri ve ferileri yönünden iptali davasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Takip konusu asıl alacak bedelinin davalı tarafça ödendiği, uyuşmazlık konusu olmadığı, uyuşmazlığın asıl alacağın ferisi niteliğindeki faiz alacağı, vekalet ücreti ve icra giderlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/4 esas sayılı dosyası kapsamında mirasın hükmen reddi davası açıldığını, icra takibine ilişkin olarak Hendek İcra Hukuk Mahkemesine süresi içerisinde yapmış oldukları icra takibine itiraz (borca itiraz) nedeniyle takibin kesinleşmediğini, yapılan itirazda, müvekkilin borçlu olup olmadığının tespiti bakımından mirasın hükmen reddi davasının bekletici mesele yapılmasının talep edildiğini, ancak mahkeme tarafından icra hukuk mahkemelerinin dar yetkili mahkemeler olduğu, mirasın hükmen reddi davasının bekletici mesele yapılamayacağı, mirasın hükmen reddi davasına bakan mahkeme tarafından tedbir kararı verilebileceği gerekçe gösterilerek şikayetin reddine karar verildiğini, taraflarınca Hendek İcra Hukuk Mahkemesine yapılan başvurunun şikayet olmadığını, icra takibine itiraz (borca itiraz) niteliğinde olduğunu, müvekkilin, kendisine hiçbir aktif mal varlığı değeri bırakmayan murisinin terekesinin borca batık olduğunu, iş bu davaya konu icra takibi neticesinde...
Borçlu vekilinin tebligat usulsüzlüğü şikayeti dışındaki diğer talepleri borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK' nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. O halde mahkemece borçlunun talebinin tebligat usulsüzlüğü yönünden kısmen kabulü gerekirken borca itiraz niteliğindeki diğer talepleri de kapsar şekilde tümden kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/21654 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının kullandığı kredi kartı borçlarını ödemediği gerekçesiyle, davaya konu takibin 22.532,00-TL üzerinden devamına ve icra takip tarihi itibariyle para alacağının belirli olmaması gözetildiğinde borca itirazın da davalının haksız olduğu kabul edilemeyeceğinden yasal koşulları oluşmadığından davacı icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı icra takibine yapmış olduğu itirazında davacı banka ile kredi kartı ilişkisine girmediğini belirterek, borca itiraz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İtirazın Kaldırılması -Tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması, tahliye ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekilince yazılı kira sözleşmesine dayanılarak başlatılan 14.12.2010 tarihli icra takibinde, 2010 yılı Temmuz, Kasım, Aralık ayları ödenmeyen 9000 TL kira parasının tahsili ve tahliye isteminde bulunulmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2023 NUMARASI : 2023/25 ESAS, 2023/69 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen icra takibine vaki borca itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....
Davacı borçlunun icra mahkemesine 19/10/2020 tarihli başvurusunda takibe konu senetlerin zamanaşımına uğradığı iddiası ile borca itiraz ettiği; bilahare 29/10/2020 tarihli beyan dilekçesi ile ilave olarak icra takibine konu senetlerin ödendiğine ilişkin ödeme iddiasında bulunularak borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacının ödeme nedeniyle borcun olmadığına yönelik itirazı yönünden yapılan değerledirmede; İİK'nın 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Borçlunun borcun itfa edildiğine dair iddiası da, İİK'nın 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğundan ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren yasal 5 günlük itiraz süresinde ileri sürülmesi gerekir....
E. sayılı dosyası ile 3688,23 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı borca, faiz ve takibe itiraz ettiğini dilekçesi ile belirttiğini ve davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, borçlu iş bu itiraz dilekçesi ile tüm borca itiraz ettiğini, İcra takibine konu borç, faiz ve ferileri Sözleşmeden kaynaklanmakta olduğunu, davalı taraf söz konusu kredi kullanıldığını ve borcunu ödemediğini, davalı/borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazı haksız ve dayanaksız olup iptali gerekmekte olduğunu, faiz oranına yapılan itiraz haksız ve mesnetsiz olduğunu, sözleşme ile belirlenen ve kredi hakkında uygulanan faiz oranı yasal olduğunu ve bu takipte de yasal olan faiz talep edildiğini, haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, kötü niyetli davalı aleyhine %20’ den aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kombiya senedine bağlı alacağın tahsili yolu ile yapılan icra takibine borçlunun borca ve senetteki yazılara itiraz ile takibin durdurulması ve senetlerin iptali isteğine ilişkin olup, icra tetkik merciince karar verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 12.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 15.5.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....