Mahkememizce yapılan değerlendirmede; dava, İİK'nin 67 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, takibin dayanağının davalı tarafından ödenmeyen elektrik enerjisi kullanımına ilişkin fatura borçları olduğunu beyan etmiştir. Davalı taraf, icra takibindeki borca itirazlarının yanında, icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek yetkili icra dairesinin Küçükçekmece İcra Dairesi olduğunu belirtmiştir. MTS 2023/501129 sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinin yapılan incelemesinde; alacaklısının dosyamız davacısı, borçlusunun dosyamız davalısı oldukları, 28.118,00-TL asıl alacak, 2.290,75-TL işlemiş faiz ve 458,15-TL KDV olmak üzere toplam 30.866,90-TL alacak için icra takibinin başlatıldığı, icra takibi için Ankara İcra Dairesinin seçildiği, davalı borçlunun icra takibine 08/08/2023 tarihinde itiraz ettiği, davacı alacaklının itirazın iptali için süresinde dava açtığı anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2020/716 ESAS - 2021/999 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; Ankara Gayrimenkul İcra Müdürlüğü’nün 2020/1575 sayılı dosyası ile aleyhe ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçildiğini, yetki yönünden takibe itiraz ettiklerini, Bilecik İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, icra emri gönderilmesinin usule aykırı olduğunu, usulüne uygun gönderilmiş hesap özeti olmadığını, tebliğin muhtara yapıldığını, takibe konu ipoteğin teminat ipoteği olduğunu, kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğini, takibin mükerrer olduğunu, şartları oluşmayan kefalet sözleşmesine istinaden davacı T2 takip yöneltilemeyeceğini, talep edilen miktarın haksız ve fahiş olduğunu, faiz oranlarının...
nın mirasçılarına yönlendirildiğini, davaya konu icra takibine ilişkin .... İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/... E. Dosyası ile takibin iptali talepli icra memur muamelesini şikayet davası açıldığını, zira davacı tarafça ... nın mirasçılarına karşı usule ve yasalara aykırı şekilde icra takibi yapıldığını, Davalı müvekkillerinin söz konusu icra takibine itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, Açılan iş bu dava ve davaya konu icra takibini kabul etmediklerini, muris ... ... vefat ettikten sonra davalılar tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2018/... Tereke dosyası ile terekenin tespiti davası açıldığını, tereke defterinin tutulması davasının derdest olduğunu, bunun yanı sıra davalı mirasçı ... ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2018/... E. 2019/... K. İlamlı dosya ile reddi miras talebinde bulunduğunu ve davanın kabulüne karar verildiğini, dosyanın kesinleştiğini, bu nedenle mirasçı davalı ... hakkında icra takibi yapılamayacağı ve aleyhine dava ikame edilmeyeceğini, Dava dışı ... LTD. ŞTİ....
İcra Müdürlüğü'nün 2006/41 Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile davalı aleyhine % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, alacağın zamanaşımına uğradığı ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, alacağın davalının 15.03.2001 ve 18.05.2001 son ödeme tarihli elektrik borcundan kaynaklandığı, dava tarihi itibariyle alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından, alacak hakkında 02.01.2006 tarihinde icra takibi başlatıldığı ve zamanaşımının kesildiği belirtilerek temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hakkındadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Talep; Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz yoluyla yapılan takipte borca itiraza ilişkindir. Davacının, takibe konu senetlere ait borcun kendisine zorla ve tehdit ile imzalatıldığını, kendisinin böyle bir borcu olmadığından borca ve icra takibine itiraz ettiğini, bu nedenlerle borca konu miktarın kendisine zorla imzalatılmış olmasından dolayı borca ve icra takibine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacının senedin zorla imzalattırıldığına ilişkin itirazı borca itiraz niteliğindedir.Bu itirazın incelenmesi İİK'nun 169/a maddesinde özel olarak düzenlendiğinden borçlu; borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlamalıdır. Somut olayda borca itiraz eden borçlu takibin şekli itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 1....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bonoların zorla imzalatıldığı iddiası gerçeği yansıtmadığını, davacı-borçlunun bonoların zorla imzalatıldığı noktasındaki beyanların gerçeği yansıtmadığını, kötü niyetli olarak takibe itiraz edilmiş olması sebebi ile davanın reddi ile davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: davacının takibe konu bononun tehdit ve yağma yoluyla alındığını ileri sürerek borca itiraz ettiği, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği iddiasının, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfetinin borçluya ait olduğu, davacının iddiasını İİK.nun 169/a-1....
Davalı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itirazda borca ve icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiştir.Kural olarak icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz üzerine mahkemece ilk yapılması gereken iş icra dairesinin yetkisinin tartışılmasıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeden davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz hakkında bir karar verilmeden işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.06.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, ancak sayın çoğunluk mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisini incelemesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur....
Bu nedenle borcun sadece 1 aylık döneminin bize ait olması ve kalar borcun bizden önceki döneme ait olması nedeni ile KISMEN BORCA İTİRAZ ETTİĞİMDEN, TAKİBE KONU BORCA, FAİZ VE BÜTÜN FERİLENE İTİRAZ ETTİĞİMDEN TAKİBİN DURDURULMASINI talep ederiz. SONUÇ VE İSTEM; Bizim yukarıda izah ettiğimiz üzere alacaklı tarafın açmış olduğu icra takibine KISMEN BORCA İTİRAZ ETTİĞİMDEN, TAKIBE KONU BORCA, FAİZ VE BÜTÜN FERİLENE İTİRAZ ETTİĞİMİZDEN TAKİBİN DURDURULMAS[NI talep ederiz...." şeklinde dilekçe vererek kısmi itirazda bulunmuşlardır. 2004 sayılı İİK.nun 62/4.maddesi gereğince Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısman cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. (Bkz: İtirazın İptali Davaları, Adnan Değnekli & Sedat Kısa, Turhan Kitabevi 2.Baskı) Görüldüğü üzere borca kısmi itirazda bulunulurken, borcun ne kadarının kabul edildiği, ne kadarının kabul edilmediği belli değildir. İtiraza uğrayan bedel net ve açık olarak belirtilmemiştir....
E. sayılı dosyası ile 3688,23 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı borca, faiz ve takibe itiraz ettiğini dilekçesi ile belirttiğini ve davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, borçlu iş bu itiraz dilekçesi ile tüm borca itiraz ettiğini, İcra takibine konu borç, faiz ve ferileri Sözleşmeden kaynaklanmakta olduğunu, davalı taraf söz konusu kredi kullanıldığını ve borcunu ödemediğini, davalı/borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazı haksız ve dayanaksız olup iptali gerekmekte olduğunu, faiz oranına yapılan itiraz haksız ve mesnetsiz olduğunu, sözleşme ile belirlenen ve kredi hakkında uygulanan faiz oranı yasal olduğunu ve bu takipte de yasal olan faiz talep edildiğini, haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, kötü niyetli davalı aleyhine %20’ den aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve...
Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde ise, tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır....