İcra dosyasında açıklamaya yer verilmeksizin "ihtirazi kayıt" ibaresi ile davacı borçlu tarafından borcun ödendiği, borçlu vekilinin icra dosyasındaki 08/04/2019 tarihli dilekçesinin ''dosya borcunun ödenmesi'' nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına yönelik olduğu, bu haliyle borçlu tarafça dosyaya yatırılan paranın bir teminat bedeline mahsuben değil dosya borcunun ödenmesi niteliğinde olduğu ancak aynı zamanda borçlu tarafça takibe itiraz edilmesi nedeniyle icra takibinin durduğu, itiraz üzerine duran takipte itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davası neticesine kadar icra dosyasında işlem yapılamayacağı bu kapsamda bir teminat ödemesi niteliğinde olmayan dosya borcuna mahsuben yapılan ödemenin de ihtiyati haciz kararının icrası ile birlikte asıl takibe başlandığı da göz önüne alınarak henüz mevcut bir itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davası neticesinde verilen bir karar olmaksızın salt ihtiyati haciz kararının kaldırılması nedeniyle borçluya iade edilemeyeceği gerekçesiyle...
İcra Müdürlüğü'nün 2009/17555 esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 22.467,30 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, davalı aleyhine % 40 oranında inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrini alan borçlu icra dairesinin yetkisine, takip konusu borca ve takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edebilir. İtiraz dilekçesinde yetkiye, borca ve imzaya itirazını açıkça belirtmesi gerekir. Somut olayda borçlu 22/10/2009 tarihli itiraz dilekçesinin konu bölümünde yetkiye ve takibe itiraz şeklinde itirazda bulunduğunu bildirmiş ise de açıklama bölümünde takip yapılan İzmir İcra Müdürlüğü'nün değil Karşıyaka İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu belirterek bu sebeple icra takibine ve yetkiye itiraz etttiğini bildirmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2023 NUMARASI : 2022/238 ESAS 2023/39 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı T3 tarafından müvekkil aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile Sivas İcra Dairesinin 2022/14584 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılldığını, ödeme emri müvekkile tebliğ edilmekle, yasal süresi içerisinde haksız ve dayanıksız icra takibine itiraz etme gereğinin doğduğuna, icra takibinin dayanağını oluşturan senetteki müvekkile atfen atılı bulunan imzalar kesinlikle müvekkile ait olmadığını, takibe konu senetteki imzaları da tanımadığını, takibin dayanağını oluşturan senetteki imzalar müvekkile ait olmadığından söz konusu senedin...
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2020 NUMARASI : 2019/117 ESAS- 2020/569 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine İstanbul 9....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibine devam edilebilmesi için itirazın iptaline ilişkin karar verilmesi dışında başkaca bir hukuki yol bulunmadığını, davacı tarafın şikayetinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflarınca davalı müvekkilin davacıya ödemesi gereken bir borcun bulunmadığını belirtilerek borca, takibe ve fer'ilerine tümden itiraz edildiğini, borca tümden itiraz edilmesi halinde itirazın iptaline yahut itirazın kaldırılmasına karar verilmediği müddetçe takibe konu taleplerin bir kısmı veya tamamı için takibe devam edilebilmesinin mümkün olmadığını belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda şikayetin reddine karar verilmiştir....
Icra Müdürlüğünün 2010/25387 esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının icra takibine itiraz ettiğini, takibin davalı yönünden durduğunu belirterek davalının icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve fer'ilerine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı duruşmalara katılmamış ve davaya cevap vermemiştir....
Icra Müdürlüğünün 2010/25387 esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının icra takibine itiraz ettiğini, takibin davalı yönünden durduğunu belirterek davalının icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve fer'ilerine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı duruşmalara katılmamış ve davaya cevap vermemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2020/66 ESAS, 2020/431 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 17.İcra Müdürlüğünün 2018/5640 esas sayılı takip dosyası ile takip borçlusu T5 adlı şirket hakkında takip başlatıldığını, Kemalpaşa İcra Müdürlüğünce haciz işlemi yapıldığını, İcra Müdürlüğünce haczin İİK 96 madde uyarınca yapıldığına karar verildiğini, akabinde İİK 97 madde uyarınca takibin devamı veya taliki konusunda karar verilmek üzere dosyanın İzmir 3.İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiğini ve anılan mahkemece 2019/373- 358 esas-karar sayılı ilamı ile 50.000,00 TL teminat ile takibin talikine ve haczin İİK 99 madde uyarınca yapılmasına karar verildiğini, mahkemeden kararın açıklanmasının talep edildiğini ve mahkemece teminat karşılığında...
GEREKÇE : Dava, davacının sebepsiz zenginleşme temeline dayalı olarak başlatmış oolduğu takibe ilişkin itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, İİK'nun 67. maddesinde düzenlenmiş kendine özgü bir dava türü olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, borçluya gönderilen ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edilmesi bu dava için özel bir dava şartı olarak öngörülmüştür. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış icra takibi bulunması dava şartı olup HMK'nın 138 ve 140. maddeleri gereğince dava şartlarının öncelikle incelenmesi gerekmektedir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 50/1. maddesine göre "para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur." Davalı icra takibinde borca ve yetkiye itiraz ederek adresinin bulunduğu Ankara İcra Müdürlüğünün takipte yetkili olduğunu belirtmiştir....