Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 14/02/2022 tarihinde Covid-19 hastalığına yakalanan müvekkilinin Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2022/1302 esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrini 15/02/2022 tarihinde evde karantina altına alındığını ve zorunlu izolasyon sürecinin başladığı dönemde tebliğ alındığını, 28/02/2022 tarihinde iki haftalık karantina süreci biten müvekkilinin aynı gün 28/02/2022 tarihinde bulunduğu yer icra müdürlüğüne giderek yetkili icra memuruna mazeretini yazılı olarak bildirdiğini ve ödeme emrinde belirtilen borca itiraz etmek istediği beyanında bulunduğunu, icra memurunun bu durumu gözetlediğini, ancak davalıyı yönlendirerek, re'sen gözetilmesi gereken itiraz süresinin kesin olması kuralının istisnası olan ve borçlunun kusuru olmaksızın, bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edemediğinde, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz hakkı tanıyan, İcra ve İflas Kanunu'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz yoluna sevk ettiğini...

konulduğunu 24.02.2021 tarihinde öğrendiğini, icra müdürlüğünün borca itiraz dilekçelerini yanlış değerlendirdiğini, davacının itiraz dilekçesinin gerekçe kısmında borca itiraz sebebini ve borcun oluşmadığını yazdığı halde icra müdürlüğünce itiraz dilekçesindeki takibin durdurulmasına karar verilmesi yönündeki talepleri hakkında karar verilmediğini, bu nedenle icra müdürlüğünün 09.02.2021 tarihli işleminin yasal hükümlere aykırı olduğunu ve iptali gerektiğini beyan ederek icra müdürülüğünün kararının iptali ile davacıya tebliğ edilmiş olan borç muhtırasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2022 NUMARASI : 2021/162 ESAS- 2022/373 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 24/03/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Atakum Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı memur olduğunu, Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2021/25836 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan icra takibine dayanak ödeme emrinin henüz müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin e devletten farkederek icra takibinden haberdar olduğunu, süresi içerisinde mahkemeye başvurarak imzaya, borca ve tüm fer’ ilerine ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, müvekkili aleyhine yapılan icra takibine konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, İ.İ.K.nun 170/2 hükmüne istinaden müvekkilinin zarar görmemesi ve hak kaybı yaşamaması için icranın geçici olarak durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek imzaya itirazlarının kabulüne...

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2060 KARAR NO : 2022/455 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2021 NUMARASI : 2019/968 ESAS 2021/182 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 12....

İcra Dairesi'ne verilen dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve takip ile faize itiraz ettiğini, takibin ilamsız takip olduğunu ve itirazın süresinde yapıldığını, Yargıtay üyesi Mahmut Coşkun'un İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları kitabının genişletilmiş 4. baskılı kitabına göre; İtirazın iptaline konu icra takibine karşı itirazda bulunan borçlu "yetki itirazında" bulunmamış olsa dahi, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edebilir, (Yargıtay 19. HD'nin 13/02/2007 tarih, 2006/12034; 1236) Bu durumda mahkemece; kendi yetkisine yapılan ilk itirazın esasa girilmeden genel hükümler çerçevesinde incelenip karara bağlanması gerekir. İcra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ve mahkemece icra dairesinin yetkisiz olduğu tespit etmişse, itirazın iptali davası bu nedenle ret edilmelidir....

    İcra Müdürlüğünün 2013/5086 esas sayılı dosyasında icra takibine geçildiğini, davalının asıl alacak, yetki ve faiz yönünden itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalı tarafın itirazlarının yersiz olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkili sendikanın aidat alacağının toplu ... sözleşmeleri gereği ödenmesi gereken tarihlerinden itibaren işleyen en yüksek işletme kredi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz eden davalı tarafın %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe: Dava, sendika üyelik ve dayanışma aidat alacaklarının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

      Mahkemece (borçlu hem yetkiye hem de esasa itiraz etmiş ise, alacaklı yalnız yetki itirazının iptali için mahkemede dava açamaz. Çünkü, yetki itirazını incelemek görevi yalnız tetkik merciine aittir. Alacaklı, esasa ilişkin itirazın iptali davasını mahkemede açarsa, itirazın iptali davasına bakan mahkeme, İİK.’nun 67. maddesine göre, borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazını inceleyemez). ilamsız icra takibine borçlunun süresinde, hem yetki itirazında bulunduğu, hem de borca itiraz ettiği, yetki itirazının takip hukuku ile ilgili olarak İİK.’ nun 50/2. maddesi uyarınca, İcra Tetkik Mercii’nce çözümlenmesi gerektiği, bu husus çözümlenmeden borca itirazın incelenmeyeceği, itirazın iptali ile bu davaya karşılık açılan alacak davasının incelenemeyeceği gerekçesiyle açılan davanın ön şart yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı- karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; Şikayetin kabulü ile, Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2021/14464 Esas sayılı icra takibinde 21/06/2021 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365/1. maddesinde; “İstinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir” hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise; “Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar” düzenlemesine yer verilmiştir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2021/131 ESAS - 2021/293 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya 12. İcra müdürlüğünün 2019/9167 sayılı dosyasından başlatılan icra takibine müvekkiline yapılan usulsüz tebligat sebebiyle durumu öğrendiği tarihten itibaren 3 yıllık zamanaşımına uğraması nedeniyle borca itiraz ederek, takibin durdurulmasına, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği hususunun tamamen gerçek dışı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Aynı Kanun’un 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Yönetmeliği’nin 21. maddesinde de, tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır....

        UYAP Entegrasyonu