GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Susurluk İcra Müdürlüğünün 2018/1109 e. sayılı dosya 24/02/2020 tarihli işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İcra Müdürlüğü’nün mahkeme kararını reddetmesi ve mahkeme kararını yerine getirmemesinin suç teşkil ettiğini, icra müdürlüğü’nün mahkeme kararını değerlendirme yetkisi bulunmamakla birlikte mahkeme kararının uygulanmaması sebebiyle müvekkilin mağdur edildiğini, ihtiyati haczin hangi hallerde kesinleşeceğinin iik’da açıkça belirtildiğini, kanunda açıkça belirtildiği üzere ihtiyati haczin kesin hacze dönüşebileği 2 hal olduğunu bunların; borçlunun 10 gün içinde ödeme emrine itiraz etmemesi, borçlunun itirazının icra mahkemesince kaldırılması veya iptal edilmesi olduğunu, Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde, ihtiyati haciz, ödeme emrine itiraz edilmemesi ve 10 günlük ödeme süresinin geçmesi ile kesin hacze dönüşeceğini, somut olayda yasal süresi içerisinde hem icra takibine hem de ihtiyati hacze taraflarınca...
için, aynı hacizlerin yeniden tatbikinin talep edilmediğini, kambiyo senetleri mahsus haciz yoluyla takipte borçlu ödeme emrine itiraz etmezse, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşeceğini, ortada itirazları sebebiyle derdest olan borca itiraz davasının mevcut olduğunu, kesinleşmiş bir takip olmadığından ve ihtiyati haciz kararı veren mahkemece hacizlerin kaldırıldığı tarihten sonra yeniden tatbik edilmiş kesin bir haciz olmadığını, hacizlerin devam ettiğinden ve kesin hacze dönüştüğünden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, İcra Müdürlüğünün 28/12/2020 ve 29/12/2020 tarihli memurluk kararlarının kaldırılmasına, müvekkiline ait menkul, gayrimenkul mallarla 3.şahıslar nezdindeki hak ve alacaklar üzerine konulmuş hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir....
Memur işlemine yönelik şikayet bakımından yapılan incelemede; Somut olayda , borçlu vekili tarafından icra müdürlüğünden hacizli taşınmazların bir kısmının üzerindeki hacizlerin harç alınmadan kaldırılması talep edilmiş olup icra müdürlüğünce daha önce alacaklı vekilinin talebi üzerine tahsil harcının depo edilmesi halinde hacizlerin kısmen kaldırılmasına karar verildiğinden bahisle talep reddedilmiştir. Bunun üzerine borçlu vekili tarafından icra hukuk mahkemesinden anılan hacizlerin tahsil harcı alınmadan kaldırılması talep edilmek suretiyle icra müdürlüğü kararına yönelik şikayette bulunularak mal beyanında bulunmayan mallar üzerine haciz konulmasının da usulsüz olduğu ileri sürülmüştür. İlk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi üzerine borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesinin 06.08.2019 tarihli kararı ile başlatılan icra takibi iptal edilmiş ve karar kesinleşmiştir. İhtiyati haciz kararının iptal edilen bir icra takip dosyası üzerinden infazı mümkün değildir. İİK nun 264. Maddesi kapsamında icra takibine başlanmadan önce yapılan ihtiyati haczin geçerli olabilmesi için süresi içinde usule uygun bir icra takibinin başlatılması gereklidir.Takip iptal edilmekle hukuki sonuç doğurmayacağından söz konusu takipte borçlunun borca itirazı, bu kapsamda itiraz üzerine süresi içinde itirazın iptali davası açılıp açılmadığı veya arabulucuya başvurulup başvurulmadığının tespitinin de sonuca etkisi yoktur. O halde ihtiyati haciz kararının icra müdürlüğünce infazının sonuç doğurup doğurmadığının tespiti ancak İİK nun 264. Maddesi kapsamında haczin tatbikinden itibaren yedi gün içinde dava açılıp açılmadığının belirlenmesi ile mümkündür. İİK nun 264....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; icra dosyası borçlusu T3 tarafından verilen 22/02/2019 tarihli dilekçe ile “haksız ve mesnetsiz Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2019/1228 Esas sayılı dosyası üzerinden tarafıma uygulanan (banka hesap blokesi ve otomobil üzerine) ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ederim” ifadeleri ile ihtiyati haczin kaldırılmasının talep edildiğini, icra müdürlüğünün 13/05/2019 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, T3’in takibe itirazını içerir herhangi bir beyanının olmadığını, icra takibinde sunulan dilekçede herhangi bir itiraz kelimesi olmayıp açıkça ihtiyati haczin kaldırılması talebi bulunduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı alacaklı tarafından borçlular Gopis Oto Nak. ve Tur. San. Tic. Ltd. Şti., Ekrem Erdem ve T3 aleyhine Ankara 2....
Temyiz Sebepleri Şikayetçi alacaklı temyiz dilekçesinde; davalı borçlunun ödeme emrinin tebliği üzerine İcra Müdürlüğüne verdiği dilekçesinde borca itiraz beyanında bulunulmadığını, “.... Antlaşması ... Milletlerarası .. .... Statüsüne dair Protokol”ün ilgili hükmünü dayanak göstererek takibin durdurulmasını talep ettiğini, bahsi geçen protokol hükmünün ... Karargahın malları ve parası hakkında haciz uygulanamayacağına ilişkin olduğunu ve haciz işlemi uygulanmadığını, dilekçenin itiraz iradesi taşımadığını, dosya üzerinden karar verilmesinin de usulsüz olduğunu ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız takipte icra memur muamelesini şikayete ilişkindir. 2....
Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen şirket vekilinin diğer itiraz sebeplerinin değerlendirilmesine gelince; dosya içeriğine göre 03.11.2015 tarihli ihtiyati haciz kararının 04.11.2015 tarihinde uygulanması talep edilmiş ve ... 18. İcra Müdürlüğünün 2015/24164 sayılı takip dosyası ile itiraz eden aleyhine 05.11.2015 tarihinde icra takibine başlanmıştır. İşveren vekili, 19.11.2015 tarihli itiraz dilekçesinde Yargıtaydan icranın geri bırakılması kararı verilmesi için icra dosyasına 12.11.2015 tarihli teminat mektubu sunduklarını belirtmiş ve ayrıca ihtiyati haciz dosyasına sundukları 29.02.2016 tarihli teminat mektubu sebebi ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Anılan talepler 2004 sayılı Kanun'un 266. maddesinde açıklanan ihtiyati haczin teminat karşılığında kaldırılmasına yönelik olup icra takibine başlanmasından sonra ileri sürüldüklerinden sözkonusu uyuşmazlıkları çözmekle icra mahkemesi görevlidir. ......
İcra Dairesi'nin 2016/15325 E sayılı dosyasından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borca itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, ancak davalı tarafça alınan ihtiyati haciz kararı ile davacının taşınmazına ve aracına haciz konulduğunu, aracın yakalandığını, araç ile ilgili haczin taşkın haciz olduğunu beyan etmiş, araç üzerindeki haczin kaldırılmasına mahkeme aksi kanaatte olur ise araç ile ilgili yaptırılan kıymet takdirindeki bedelin davacı tarafça ödenmesi suretiyle haczin kaldırılarak aracın davacıya teslimine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmemiş, dosya üzerinden tensiben karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; aracın haczi hususunda İİK'nın 85. maddesine aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinde 2020/464 Esas, 2021/130 Karar sayılı ilam ile aynı iddialarla haczin kaldırılması isteminin reddedildiğinden bahisle bu dosyada da taleplerin reddine karar verilmiş ise de, daha önce açılan davanın borca itiraz niteliğinde olup konuları ve taleplerinin farklı bulunduğunu, Yargıtay'ın pek çok kararında şikayet ve muvafakatten vazgeçme nedeniyle iptali ya da geçersizliği davalarının birlikte icra hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği görüşünde olduğunu, müvekkilinin baskı ve telkinlerle imzaladığı esnada tarih yazılı olmayan tarihi sonradan atılan muvafakatnamenin geçerliliği bulunmadığını ve işlemin yok hükmünde olduğunu, haczin kaldırılması gerektiğini, dosya borcu 34.000,00 TL civarında olup müvekkilinin emekli maaşından kesinti yapılarak 27.901,72 TL tahsilat yapılmışken alacaklı vekilince fiili haciz talebinde bulunulmasının hakka ve hukuka aykırı olduğunu, ilgili muhtarlık tarafından verilen fakirlik belgesi bulunduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/635 Değişik İş sayılı dosyasında verilmiş olan ihtiyati haciz kararına istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra takibine davacı borçlular tarafından itiraz edildiği ve davacı borçlular vekilleri tarafından mahkememize işbu dava açılarak hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği görülmüştür. İİK'nın 264. Maddesinde "Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. " düzenlemesi bulunmaktadır....