Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün ... E. sayılı dosyasında, 20.01.2015 tarihinde ilamsız icra takibine girişildiği, icra takibinin davalı borçlunun süresi içerisinde yetkiye ve borca itirazı sonucu 05.02.2015 tarihinde durduğu, aradan 1 yıl 9 ay geçtikten sonra 11.11.2016 tarihinde icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edildiği, yetkili Büyükçekmece ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında çıkarılan ödeme emrine, 24.11.2016 tarihinde süresi içinde yeniden borca itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki davanın ise, 12.01.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. İcra takibinin itiraz üzerine durması halinde, alacaklının kesilen ve yeniden başlayan zamanaşımı süresinin tekrar kesilmesini ve yeni bir sürenin başlamasını teminen yapabileceği tek işlem, itirazın iptalini veya kaldırılmasını dava etmekten ibarettir. Söz konusu işlemlerin, istikrar kazanan Yargıtay uygulaması ve doktrince de benimsenen “uyuşmazlığı ileriye götüren işlemler” niteliğinde olduğu açıktır....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve İİK'nın 62. maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. İlamsız takip yolunda borca yönelik itirazların İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Müdürlük yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz. Dava dilekçesinde ödeme emri tebliğ edilmediği için borca itiraz edilmediği belirtilmiş olup, icra müdürlüğüne yazılı veya sözlü itirazda bulunulduğu iddia edilmemiştir. Davacı yargılama aşamasında alınan beyanında, icra müdürlüğü görevlisinin "biz itiraz dilekçesini kabul etmiyoruz, icra mahkemesine gitmen gerekir" demesi üzerine bu dilekçesini atarak, mahkemeye hitaben dilekçe yazdırdığını ve dava açtığını belirtmiş ise de, davacı bu iddiasını ispatlayamadığı gibi, borca itirazın reddi konusunda icra müdürlüğünce verilen bir karar da bulunmamaktadır....

    Davacı vekili yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi halinde MTS ekranında bu şekilde işlem yapılmasına imkan olmadığını iddia etmekte ise de, davacı vekilinin takip başlatırken icra dairesinin yetkisine veya borca , yada her ikisine birlikte itiraz edilebileceğini, yetkiye ve borca birlikte itiraz olunması halinde ekranda yapılabilecek işlemleri bildiği, bilmesi gerektiği halde yetkisiz icra dairesinden takip başlattığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilince yetki itirazının kabulü yönüne icra müdürlükleri aracılığıyla fiziksel olarak sunulmuş bir dilekçe de bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı taraf yargılama aşamasında davalının icra takibine yaptığı yetki itirazını kabul ettiğini beyan etmiş ise de dava açılmadan önce icra aşamasında davacının yetki itirazını kabul ettiğine dair herhangi bir belge bulunmamaktadır....

    Mahkemece, davalı borçlunun ödeme emrine itirazında kısmi itiraz iradesi göstermesine rağmen icra dairesince takibin durdurulmasına karar verildiği, icra dairesi işleminin şikayet yolu ile çözümlenmesi gerektiği halde, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle asıl alacak yönünden dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Davalı borçlu ödeme emrine itirazında “...Bununla birlikte sözkonusu borca ilişkin olmak üzere belirtilen miktar derecesinde borcum olmadığından asıl borca ve ferilerine itiraz ediyorum” demek suretiyle asıl borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiş, bunun sonucunda da icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilmeksizin aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

      Dava hukuki niteliği itibari ile elektrik aboneliği kapsamında ödenmeyen faturalardan dolayı başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. ---- -- sayılı icra dosyası getirtilerek yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalıya --- tarihinde tebliğ olduğu davalının işbu ödeme emrine süresi içerisinde ------ ederek takibi durdurduğu duran takip üzerine ------ tarihinde davanın açıldığı anlaşılmıştır. Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri toplanarak tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir....

        Dava hukuki niteliği itibari ile elektrik aboneliği kapsamında ödenmeyen faturalardan dolayı başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. ---- -- sayılı icra dosyası getirtilerek yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalıya --- tarihinde tebliğ olduğu davalının işbu ödeme emrine süresi içerisinde ------ ederek takibi durdurduğu duran takip üzerine ------ tarihinde davanın açıldığı anlaşılmıştır. Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri toplanarak tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir....

          Esas sayılı dosyası üzerinden işleme konulmuşsa da yine davalıların işbu icra takibine haksız olarak itirazları neticesinde takibin durdurulduğunu, davalıların, başlatılan icra takibine itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, yapılan itiraz haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup sadece müvekkili şirketin alacağına kavuşmasını geciktirmek amacını taşıdığından kötü niyetli olduğunu, alacağın aynı zamanda likit nitelikte olup, bu itibarla davalılar aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenle davalıların ... 6.İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı icra takibine yaptığı haksız itirazlarının iptaline takibin devamına, kötüniyetli davalılar aleyhine % 20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eldeki dava İİK 67/1'e göre açılan itirazın iptali davası olduğunu, işbu davada, takip/ödeme emrine ilişkin hususların değil, borçlunun borcuna ilişkin hususlar(borçlu olup olmadığı, borçlu ise borcun miktarı, borcun ödenip ödenmediği) incelenmeli ve bu yönde bir değerlendirme yapılması gerektiğini, borçlunun borca itiraz ettiğini ve borçlu olmadığını iddia ettiğini, bunun karşısında alacaklı tarafından da borçlunun borca haksız itirazı sebebiyle itirazın iptali davası açıldığını, borçlunun ise takibe/ödeme emrine itiraz davası açmadığını, icra dairesinde borca itiraz ettiğini, işbu dosyada mahkemenin, icra mahkemesi gibi hareket ettiğini, borçlunun takip talebine itirazı dahi yokken, takip talebini resen incelediğini, İcra Hukuk Mahkemeleri’nin görev alanına girildiğini ve takibe/ödeme emrine ilişkin hususlarda inceleme yapmasının hatalı olduğunu, borçlunun, kesinleşmiş mahkeme kararı ve akabinde çıkarılan yeni ihtarname ile de borçtan...

            İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibi yaptıklarını ancak davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir....

              İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibi yaptıklarını ancak davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu