WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2019/557 ESAS, 2020/459 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine bono alacağından dolayı takip başlatıldığını, takip dosyasından müvekkiline yapılmış bir tebligat bulunmadığını, dosya içerisinde tebliğ mazbatasının da olmadığını, TK 12 ve 13 maddeleri ile Tebligat Tüzüğünün 18....

E. numaralı dosyasıyla haciz yoluyla ilamlı icra takibi başlatılmış ancak takibe konu tutarın davalı tarafından ödenmediğini, borcun davalı tarafından uzun bir süre ödenmemesi üzerine ise davaya konu icra müdürlüğü dosyası, İcra ve İflas Kanunu’nun 43. maddesi uyarınca iflas yoluyla takibe dönüştürüldüğünü, İcra Müdürlüğünün takibin iflas yoluyla takibe dönüştürülmesi kararı üzerine davalıya 01.04.2024 tarihli iflas yoluna ilişkin ödeme emri tebliğ edilmiş ve bunun sonucunda davalının 15.04.2024 tarihli dilekçesiyle borca ve iflas talebine itiraz ettiğini, davalının, ... 6. İcra Müdürlüğü’nün ... E. numaralı dosyasına sunmuş olduğu 15.04.2024 tarihli dilekçe ile borca itiraz ederek davacı müvekkiline karşı herhangi bir borcu olmadığını iddia ettiğini, müvekkilinin kesinleşmiş mahkeme kararı uyarınca davalıdan alacaklı olup bu alacağı, davalı tarafından ifa edilmediğini, ... 12....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu icra dosyası üzerinden müvekkiline 7 örnek ödeme emrinin 30.10.2021 tarihinde muhtara tebligat yapıldığını, 08.11.2021 tarihinde borca itiraz edildiğini, dosyaya ilişkin itirazın süre hesabı nasıl yapılmışsa icra müdürlüğü tarafından reddedildiğini ve takibin devamına karar verildiğini, itiraz edilmiş varlığından bahsedilen borca karşılık tüm mal varlığına haciz işlemleri yapıldığını, itirazın süresinde olduğunun tespiti ile takibin durdurulmasına ve hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek, süresi içinde yapılmış itirazın kabulüne, icra işlemlerinin ve hacizlerin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; borçlunun ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda olmadığını, yalnızca itiraz ediyorum demesinin yeterli olduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın da İcra İflas Kanununun ilgili hükümlerine uygun olarak yapıldığını, takibe itiraz eden borçlunun neden ve gerekçe bildirmesinin zorunlu olmadığını, davalının yapmış olduğu itirazın davacı yan tarafından kötü niyetle davalı aleyhine kullanılmaya çalışılmasının dürüstlük ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalı tarafın davacıya herhangi bir borcu olmadığını, davalı tarafın davacıdan almış olduğu meblağı geri ödediğini fakat senedi geri alamadığını, senedi geri almak istediğinde oyalandığını ve 7 yıl sonra icrayla karşı karşıya kaldığını beyanla haksız davanın tüm talepleriyle birlikte reddi talep etmiştir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, bonoya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir....

      Davacı alacaklı 19.3.2012 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde 01.07.2011 tarihli kira parası bakiyesi 9.630,00 TL'nin tahsilini istemiştir. Davalı borçlu itirazında böyle bir borcu olmadığını, istenen kira bedelinin, peşin kira bedeli olduğu için ödeme emrine itiraz ettiğini belirterek takibe itiraz etmiştir. Davalı borçlunun bu itirazı borca itiraz niteliğinde olup, kiracılık ilişkisine ve sözleşmeye itirazı bulunmamaktadır. Mahkemece sözleşmedeki artış şartına göre 1.7.2011 tarihinden itibaren başlayan kira dönemi için yıllık kira parasının saptanarak varsa bu döneme ilişkin ödemeler mahsup edildikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 06.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Ödeme emri tebliğ işlemine ilişkin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 150 ve 150/a maddeleri gereğince ödeme emrine itiraz hakkında uygulanması gereken aynı Kanunun 62. maddesinde; "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; ödeme emri ile birlikte takibe dayanak belgelerin tebliğ edilmediğine ilişkin şikayet dışındaki tüm iddialar itiraz niteliğinde olup, itirazın icra dairesine yapılması gerekirken, mahkemeye yapılan başvuru fuzuli bir işlem olup mahkemenin bu sebeple başvuruyu reddetmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası incelenerek reddine karar verilmesi isabetsiz ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibari ile doğru olan kararın onanması yoluna gidilmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı borçluya gönderilen ödeme emri üzerine süresinde icra müdürlüğüne yapılan itiraz ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, ancak davalı alacaklının gönderilen ödeme emrinde maddi bir hata olduğundan bahisle yeniden ödeme emri gönderilmesini talep ettiği ve hukuki açıdan alacaklının buna hakkı bulunduğu, takibin esasına ilişkin olmayan hususlarda yeni bir ödeme emri gönderilmesi talebinde hukuka aykırı herhangi bir durum bulunmadığı, gönderilen yeni ödeme emrine davacı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibi hakkında yeniden durdurma kararı verildiği, ayrıca davacı borçluya gönderilen ödeme emrinde takibe konu evrağın- belgenin tebliğ zarfı üzerinde yazıyor olduğu, davacı borçlunun tebliğ evrakı içinde böyle bir belgenin bulunmadığına ilişkin itirazını ispat edemediği...

            Adana 2.icra Dairesinin 2017/12404 esas sayılı dosyası incelendiğinde, örnek 1 ödeme emrinin davalı borçluya 13.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 15.12.2017 tarihinde Isparta İcra Dairesine itiraz dilekçesini Adana icra Dairesine gönderilmek üzere verdiği, aynı gün Isparta 1.İcra Dairesi tarafından muhabereye kaydedilerek 2017/1772 muhabere numarası ile uyap üzerinden itiraz evrakının gönderildiği görülmüştür. Ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK.13.5.2009 tarih ve 2009/12- 185 E.- 2009/182 K). Ancak, itiraz dilekçesi başka yer icra dairesi aracılığı ile gönderilmiş ise, itiraz tarihi, itiraz dilekçesinin muhabereye kaydedildiği tarihtir (Yargıtay 12 HD'nin emsal 2015/29864 E, 2016/6686 K.). Somut olayda, ödeme emrinin davalı borçluya 13.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 15.12.2017 tarihinde itiraz dilekçesini Adana İcra Dairesine gönderilmek üzere Isparta 1....

            Davacı alacaklı, sözlü kira sözleşmesine dayanarak 09/09/2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile 66.500,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu vekili süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile; müvekkilin tüm kira borçlarını zamanında ödediğini, alacak talebinin neye göre ve nasıl hesaplandığının anlaşılmadığını belirterek borca itiraz etmiştir. İ.İ.K.'nun 269/2. maddesi hükmüne göre, borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılır. Davalı borçlu ödeme emrine yaptığı itirazda takip dayanağı sözlü kira akdini inkar etmeyip, borca itirazda bulunduğundan kira ilişkisinin kesinleştiğinin kabulü zorunlu olup davalının borcu olmadığı iddiasını İ.İ.K. 269/c maddesine göre ispatlaması gerekir. Bu nedenle, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahsedilemez....

              İcra Müdürlüğünün 2018/25489 Esas sayılı icra dosyasında davacı borçluya yapılan ödeme emrinin tebliğ tarihinin 16/08/2018 olarak tespitine karar vermek gerekmiştir. İtirazlar yönünden; İİK'nun 62. Maddesinde "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." denilmektedir. İ.İ.K.'nun 62. Maddesi gereğince itirazların icra dairesine bildirilmesi gerektiğinden, Takibin ilamsız takip olması da gözetilerek sair itirazlar hususunda karar verilmesine yer olmadığına... " dair karar verildiği görülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu