İcra Müdürlüğünün 2018/... Esas sayılı dosyadan gönderilen 07.01.2019 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine 10.01.2019 tarihinde yetkili icra dairesinin Bursa icra daireleri olduğunu beyan ile yetkiye, takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, İstanbul 25. İcra Dairesi tarafından 12.02.2019 tarihinde dosyanın, yetkili Bursa İcra Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar verildiğini, Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2019/......
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, çekle ilgili ödeme emrinde borçlu olarak müvekkili gösterildiği için takibin durdurulduğunu, fakat ödeme emrinin iptali talebi de bulunduğu halde, ödeme emrinin iptal edilmediğini, kabul edilen dava ve itiraz yönünden icra takibine konu edilen çek bedelinin %20'si oranında lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmediğini, fakat bono ile ilgili olarak aleyhe %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiğini, takibe dayanak senedin arkasında da senedin en son alacaklı gözüken T3 elinde bulunduğunu ve ona geçtiğine ilişkin müvekkilinin imzası bulunmadığı gibi, borçlu Harput 23 adlı şirket adına düzenlenmesi gereken çekle ilgili icra takibine, aynı zamanda borçlusu farklı olan ve gerçek şahıs gözüken müvekkilinin de dahil edilerek, her iki kambiyo senedinin aynı icra takibine ve ödeme emrine konu yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesinin bu hususları görmezden geldiğini, senedin metnine ve vasfına...
Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli şekilde işbu icra takibinde; yetkiye, ödeme emrine, faize ve faiz oranına, borca ve bilcümle fer'ilerine itiraz edildiğini, davalı- tarafından ilgili icra takibine itiraz edilmiş ve yine yapılan arabulucu görüşmelerinde borcun ödenmeyeceği belirtilmişse de; davalı tarafından asıl alacak olan 13.500,17-tl ikrar edildiğini ve parça parça davacı asile ödendiğini, Davalı tarafından müvekkilimize 19.04.2021 tarihinde 2.722,18-TL, 30.04.2021 tarihinde 3.777,99-TL, 03.06.2021 tarihinde 3.000,00-TL ve son olarak 31.08.2021 tarihinde 4.000,00-TL olmak üzere toplamda 13.500,17-TL ödendiğini, davacının ilgili icra takibine olan itirazlarının tamamıyla haksız ve kötü niyetli olduğu da borcun ikrar edilerek müvekkilimize ödenmiş olması ile de sabit olduğunu, davalı- borçlu tarafından asıl alacak müvekkilimize ödenmişse de işbu asıl alacağın fer'ileri tarafımıza ödenmediği davalı ile dosya masrafları, vekalet...
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar...
, icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, İcra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı- borçlunun, takip konusu alacağın % 20’ sinden aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir....
Her ne kadar itiraz dilekçesinin içeriğinde Malazgirt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün böyle bir borcu bulunmadığından bahsedilmiş ve Muş İl Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığı ile itiraz dilekçesi sunulmuş ise de, yukarıda da belirtildiği üzere, itiraz dilekçesinde borca itiraz eden olarak T1 gösterilmiş olması ve bakanlığın vekilince itiraz dilekçesinin sunulmuş olması ile şikayet dilekçesinden de anlaşılacağı üzere bakanlıkça, bir taşra teşkilatınca yapılan itirazın benimsenmiş olması ve taşra teşkilatı aracılığı ile borca itiraz edilmesine engel bir durumun da bulunmaması karşısında, borçlu tarafından süresi içerisinde itiraz edildiğinin kabulü gerekmektedir. Öte yandan, itiraz dilekçesinin içeriğinin icra müdürlüğünce ya da İcra Hukuk Mahkemesi'nce irdelenmesi ve yorumlanması mümkün olmayıp, dilekçe içeriği açılacak olan bir itirazın iptali davasında araştırma konusu oluşturacaktır....
İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine karşı ....İcra Müdürlüğü nezdinde ... E. sayılı icra takibi başlatılmış olup, Davalı Borçlu tarafından ödeme emrine karşı yapılan itiraz üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini. Söz konusu karar ve borçlu tarafın itiraz dilekçesi tarafımıza tebliğ edilmiş olup; 1 yıllık süre içerisinde işbu davayı Mahkeme huzurunda ikame etme zarureti doğduğunu. Öncelikle işbu davacının kabulü halinde,Davacının, Davalı Borçludan alacağı miktarın sonuçsuz kalma ihtimali bulunduğundan, Davalı Borçlu adına kayıtlı bulunan araçların ve taşınmazların tamamı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını Mahkemeden talep ettiklerini. Davalı Borçlu hakkında, .... İcra Müdürlüğünün ... E. sayılı dosya numarası ile ikame etmiş oldukları icra takibine 13.12.2022 tarihinde Davalı Borçlu tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2018/775 ESAS - 2021/367 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 21.İcra Müdürlüğünün 2018/23743 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibinde bulunulduğunu, ödeme emrine kambiyo senetleri örneklerinin eklenmediğini, takip konusu bonolara konu olan malların ayıplı olduğunu ve kullanılmaz halde olduğunu, borçla ilgili herhangi bir irsaliye, fatura vs. bulunmadığını, temerrüd gerçekleşmeden faizin işletilemeyeceğini, faizin takip tarihinden başlatılması gerektiğini ileri sürerek şikayette borca ve faize itirazda bulunmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/99 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, 14/01/2021 tarihinde ise icra müdürünün 13/01/2021 tarihli kararından dönerek muhtıra düzenlendiğini, 15/01/2021 tarihinde ise yeniden icra müdürlüğünün kararından dönerek ıttıla tarihi olan 26/11/2020 tarihi itibariyle borçlunun itirazının olmadığı, takibin bu tarihten sonra kesinleştiği, dosyanın infazen kapatıldığı belirtilerek muhtıra talebinin reddine karar verildiğini , bu kararın kendilerine tebliğ edilmediğini, dosya içerisinde sundukları icra müdürlüğünün olmadığını iddia ettiği borca itiraz dilekçesinin dosyadan çıkarıldığını, 15/01/2021 tarihli karara kadar borca itiraz dilekçesinin olmadığına ilişkin herhangi bir ifade bulunmadığını, ayrıca 01/12/2020 tarihli haciz tutanağında borca itiraz ettiklerini haciz tutanağına yazdırdıklarını, İİK 67.madde gereğince itirazın yazılı veya sözlü olabileceğini söyleyerek hukuki dayanaktan yoksun 15/01/2021 tarihli muhtıra talebinin reddine ilişkin kararın iptaline, icra...
İcra Dairesi'nin 2010/61 E. sayılı dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğinden ve itirazdan önce iş bu itirazın iptali davasının açıldığını, davacının ödeme emrine yapılmış bir itiraz yokken itirazın iptali davası açamayacağını, ayrıca davalının iddia edildiği gibi fazla para almadığını, faiz miktarını da kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yetkisiz icra dairesinde yürütülen icra takibinde ayrıca borca itiraz edilmesinin yetkili icra dairesinde borca itiraz hakkını kaldırmayacağı ve alacaklının bu itiraza dayanarak yetkili icra dairesinde takibe devam ettikten sonra itirazın iptali davası açabilmesi için borçluya öncelikle ödeme emrinin tebliğ edilmesi ve borçlunun borca itiraz etmesi gerektiği gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....