Davacı alacaklı ,sözlü kira sözleşmesine dayanarak 07/04/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2015 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına ait toplam 1.500,00 TL kira, 192,85 TL ihtarname masrafı ve 24,04 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş , davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile; alacaklıya kira nedeniyle ödemesi gereken bir borcu bulunmadığını belirterek borca itiraz etmiştir. İ.İ.K.'nun 269/2. maddesi hükmüne göre borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılır.Davalı borçlu ödeme emrine yaptığı itirazda takip dayanağı sözlü akdi inkar etmeyip, borca itirazda bulunduğundan kira ilişkisinin ve borç miktarının kesinleştiğinin kabulü ile davalının borcu olmadığı iddiasını İ.İ.K. 269/c maddesine göre ispatlaması gerekir....
Halil Mızrak tarafından icra takibine itiraz edildiği, itiraz dilekçesi ile birlikte vekaletname ibraz edildiği, alacaklı vekilinin borçlu şirketin yetki itirazının kabulü ile dosyasın davacı şirket yönünden Kayseri İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği, İstanbul 12....
İcra dairesinin yetkisine itiraz kabul edilerek dosyanın aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili ------- ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
Davalı savunması; öncelikle MÖHUK'un 48.maddesi uyarınca Türkiye de dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda olduklarını, davacı tarafa teminat yatırması için kesin süre verilmesini, verilen kesin sürede eksiklik ikmal edilmemesi halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı müvekkili tarafından icra takibine yapılan itiraz sebebiyle yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde tarafların anlaşmaya varmış bu anlaşma tutanağının ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas ve ... Karar sayılı kararı ile icra edilebilirlik şerhi alındığını, dolayısıyla davacı tarafın itiraz edilen ve arabuluculuk neticesinde tasfiye edilen ......
- K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın haksız işlemi nedeniyle dava dışı 3.kişiye mükerrer yapılan ödemenin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde, ödeme emrine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibine itirazın süresinde olup, ödeme emrine itiraz dilekçesinin sehven daha önce iptaline karar verilen icra takip dosyasına sunulduğunu, daha sonra durumun farkedilip doğru icra dairesine bu hususun dilekçe ile bildirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
verdiğini, davalının icra takibine itiraz etmesinde hiçbir hukuka uygun ve haklı bir nedeni bulunmamakta olduğunu, davalı şirketin asıl borcu ödemiş ancak masraf ve vekalet ücreti alacaklarını ödememek amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, davalı şirket aleyhine başlatılmış olan icra takibinde; borca, ödeme emrine, faize ve tüm ferilere itiraz ettiğini ancak davalı şirketin tüm itirazları hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olup itirazın iptaline karar verilmesinin gerekmekte olduğunu, davalı şirketin müvekkil şirkete cari hesaptan kaynaklanan borcu olduğu ve asıl borca yönelik ödeme yapıldığı ortada iken icra takip masrafları ve vekalet ücretimizi ödemekten kaçınmak amacıyla yapılan itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı şirket icra takibine itiraz etmekte kötü niyetli olup alacak likit ve belirli olduğundan, kötü niyetli davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerekmekte olduğunu, davalı borçlunun, cari hesap sebebiyle ödemekle...
İcra Müdürlüğünün 2018/20077 sayılı dosyası ile borçlu hakkında başlattıkları takibin kesinleştiğini, bunun üzerine rehinli araçların kıymet takdirinin yapıldığını, raporun borçlu tarafa tebliğ edildiğini, raporun kesinleşmesi üzerine icra müdürlüğünden rehinli aracın satışına ilişkin talimat yazılmasının talep edildiğini icra müdürlüğünce 22/02/2021 tarihli karar ile borçlunun takibe itiraz ettiği gerekçesi ile takibin durdurulmasına, 25/03/2021 tarihli kararı ile de ödeme emrine süresinde itiraz edildiği ve takibin kesinleşmemiş olduğunda bahisle takip işlemlerine devam edilmesi taleplerinin reddine karar verildiğini, icra müdürlüğünün bu kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, 22/05/2021 ve 25/03/2021 tarihli müdürlük kararlarının kaldırılmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Hakkari İcra Hukuk Mahkemesi ve Hakkari Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, icra takibindeki borca itiraza ilişkindir. Hakkari İcra Hukuk Mahkemesi, davacının talebinin menfi tespit davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle, Hakkari Sulh Hukuk Mahkemesi ise davacının mükerrer ödeme nedeniyle borca itiraz ettiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Davacı, dava dilekçesinde dava dışı ...'...
E. sayılı dosyası ile başlattığı icra takibine itiraz etmiş olmaları sebebiyle, itirazlarının iptali için, işbu dava açıldığı, ancak, ödeme emrine yapmış oldukları itirazda da açıkça belirttikleri üzere; genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde, yetkili icra dairesinin neresi olduğu İcra ve İflas Kanunu m. 50’de düzenlenmiştir ve yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yeri icra dairesi olduğu, gönderilen ödeme emrinde bu konuya ilişkin yetkisizlik itirazlarının bulunmasına ve müvekkil şirketin merkezinin Ankara olduğunu, Ankara İcra dairelerinin yetkili olduğunu bildirmiş olmalarına rağmen; yetkisiz icra dairesinde başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali için de, yine yetkisiz mahkemede dava açıldığı, İtirazın iptali davasının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesinde öngörülen genel yetki kuralı gereğince; davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılmasının gerekmektiği, ödeme emrine itirazlarında da açıkça bildirdiklerini, huzurdaki davada yetkili mahkeme, Bakırköy...
un temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; takip dayanağı bononun ödeme emrine eklenmediği ve dayanak senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı ve takibin mükerrer olduğuna yönelik şikayetlerinin yanı sıra, borca itirazlarını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece işin esası incelenerek istemin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itiraz ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetin yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda borçlulardan M..S..'...