WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesi takipten önce alınan mirasın reddi kararının taşıdığı hüküm ve bu hükümlerin sonuçlarını (TMK 611.) şikâyetin konusu olması nedeniyle değerlendirebilecektir. Mirasın reddi kararına dayanan takibin iptali talebinin borçlu sıfatına itiraz olarak nitelendirilip borca itiraz müessesesi kapsamında değerlendirilmesi başvurunun borca itiraz süreleri ile sınırlandırılması takip hukukunun bütünlüğü ile uyum sağlamaz. İcra hukuku ilâmlı icrayı da bünyesinde bulundurmaktadır. İlâmlı icrada itiraz “İtfa”, “imhal”, “zamanaşımı” ile sınırlı olup, yasada bir başka nedenle ilâmlı takibe itiraz edilebileceğine ilişkin düzenleme bulunmamaktadır. Murisin ilâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında daha önce mirasın reddi kararı almış kişi, kendisine karşı yapılan takip işlemlerinin iptalini ancak şikâyet yolu ile ileri sürebilir....

    İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır....

      İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kotu niyetli olması ise 2011/8740-18078 yasal koşul değildir. İcra inkarr tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Ancak anılan maddenin 3.fıkrasında ise; icra takibine İtiraz edenin veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunmasının kötü niyetin sübutuna bağlı olduğu da hüküm altına alınmıştır....

        Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra takibine itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmelidir. Anılan maddede düzenlenen itiraz süresi hak düşürücü süredir. İtirazın iptali davasında hak düşürücü süre içerisinde ödeme emrine itiraz edilmiş olması, itirazın iptali davasının özel dava şartı niteliğinde olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, dava konusu icra takip dosyasında davalı şirkete 13/03/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edildikten sonra, davalı şirket vekili 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde 20/03/2018 tarihinde icra takibinde borca itiraz etmiştir. Davalı şirket yönünden süresinde icra takibine itiraz edilmesine ilişkin itirazın iptali dava şartı gerçekleşmiştir. Davalı T3 yönünden ise, ödeme emri anılan davalıya 14/02/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir....

        Alacaklının, borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması isteğiyle yaptığı başvuru üzerine mahkemece, icra emrinde takibe konu mahkeme kararının tarih ve sayısının yer almasının yeterli olup ayrıca icra emrine eklenmesinin zorunlu olmadığı, takibe dayanak ihtarnamenin de alacaklı tarafa gönderildiği ve bilgisi dahilinde olduğundan ve icra emrinde tarih ve sayısı yer aldığından icra emrine eklenmemesinin yasal eksiklik oluşturmayacağı gerekçesiyle istemin kabulü ile itirazın kesin olarak kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlunun takibe dayanak evrakların ödeme emrine eklenmediğini ileri sürmesi şikayet niteliğinde olup icra mahkemesine başvurması gerekirken icra memurluğunda itiraz olarak ileri sürmesi hukuki sonuç doğurmayacağından alacaklının bu yöne ilişkin itirazın kaldırılması isteminin icra mahkemesince bu nedenle reddi gerekir....

          Caddesi , No:13 Önü adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olduğunu, müvekkil şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğini tespit edildiğini, bu hasarın müvekkil şirket tarafından onarıldığını, hasardan kaynaklanan diğer kayıpların müvekkil şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, davalı/borçlu tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 733,00-TL'nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapılarak ödeme emri gönderildiğini, davalının borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlunun itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz edildiğini, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, icra takibine konu olan alacak, davalının kusurlu şekilde yürüttüğü...

            İcra Müdürlüğü ... esas sayılı dosya ile icra takibine başlandığını, davalı şirket ile davacı müvekkili şirket arasında ki cari hesap ekstre borcu bulunduğunu, davalı tarafça icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, davalının, icra takibine konu yapılan satılmış ürünlerin kusurlu çıktığından depolarında beklediğini belirterek iş bu icra takibine itirazda bulunduğunu, bu sebeple takibin durduğunu, borçlu firma yaptığı bu itiraz ile de davacı müvekkili firmayla aralarında bir satış işleminin gerçekleştiğini ve ödemeyi yapmadıklarını kabul ettiklerini, her ne kadar davalı yanca icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde borca ve ferilerine itirazda bulunulmuş olsa da, söz konusu icra takibinde yer alan takibe dayanak teşkil eden evraklardan ve taraflarınca sunulacak fatura, mutabakat formu vs. gibi belgelerin, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesiyle davalı yanın davacı müvekkili şirkete borçlu olduğunun anlaşılacağını, müvekkili şirketin ticari defter, faturalar, banka...

              Bununla birlikte icra takibine itiraz edilirken yetkiye de itiraz edilmiş, fakat yetkili icra dairesi gösterilmemiş olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itiraz usulüne uygun olmayıp, yerinde değildir. Bunun yanı sıra Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 50 nci maddesi, icra dairelerinin yetkisini düzenlemiştir. İtirazın iptali davası için İİK'nda özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir. Bu nedenle, yetkili mahkeme, HUMK'nun 9 ncu ve devamı maddelerinde tanzim edilen yetki kurallarına göre belirlenecektir. Dolayısıyla, itirazın iptali davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde bakılacağı gibi bir zorunluluk söz konusu değildir. Doğal olarak, icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması veya itirazın usulüne uygun olmaması yalnız takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olmasını gerektirmez....

              İtirazın iptali davası açılabilmesi için yetkili icra dairesince borçluya ödeme emri çıkarılıp tebliğ edilmesi, ödeme emrine borçlunun 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz etmiş olması ve itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıl geçmemiş olması gerekmektedir. Somut olayda, davalı ...'in aleyhindeki İstanbul İcra Dairesindeki icra takibine yönelik borca ve yetkiye itirazı üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek yetkili olduğu bildirilen Tuzla İcra Dairesince ödeme emri çıkarılmış ancak bu ödeme emrinin davalılardan Yılmaz Olgan'a tebliğ edildiği, davalı ...'e ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu görülmüştür. Bu durumda, davalı ... yönünden itirazın iptali davası koşullarının somut olay bakımından gerçekleşmediği gözetilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Şikayetin KABULÜNE, Bulanık İcra Müdürlüğünün 2021/34 esas sayılı dosyasında davacının icra takibine itiraz tarihi olan 17.02.2021 tarihinde borca itiraz edildiğinden BORCA İTİRAZIN SÜRESİNDE YAPILDIĞININ KABULÜ İLE icra müdürlüğünün takibin kesinleşmesine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, Takibin DURDURULMASINA, İcra Müdürlüğünde konulan hacizlerin KALDIRILMASINA, karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu