WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkilinden satın aldığı mal karşılığında müvekkilinin borçlu olduğu dava dışı ... adına iki adet çek verdiğini, çeklerin karşılıksız çıktığını ve müvekkilinin ...’e ödeme yaparak çekleri adı geçenden aldığını, müvekkilinin tüm taleplerine rağmen davalının borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkili ile davacı arasında hiçbir zaman alım satım ilişkisi olmadığını, icra takibine dayanak yapılan iki adet çekin zamanaşımına uğradığını, davacının ticari ilişkiyi sözleşmeyle veya ticari defter veya kayıtlarla ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2014/5540 E. sayılı dosyasına itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili her ne kadar icra takibine itiraz etmiş iseler de davacıya olan borç tutarı 138.660,49 TL’nin ödendiğini ve başka borçları bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının davalıdan icra takibi tarihi itibariyle 150.857,32 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle itirazın bu miktar üzerinden iptaline, takipten sonra yapılan ödemenin infazda dikkate alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava ilamsız icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı taraf her ne kadar icra takibine itiraz etmiş ise de davadan önce kısmi ödemede bulunmuştur. Bu durumda ödenen miktar yönünden davacı alacaklının dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....

      Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/03/2014 tarih ve 2014/129-2014/131 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden vekili, müvekkilinin ihtiyati haciz kararına konu bonoları, müvekkilinin temsilcisi olan şirkete yönelik yapılan haciz esnasında şirketin borcuna mahsuben cebri icra baskısı altında imzaladığını, şirket aleyhine yapılan hacizle alacağın teminat altına alındığını, söz konusu bonoların şirkete yönelik başlatınlan icra takibine konu borç ile alakalı olduğunu, şirket aleyhine başlatılan icra takibi hakkında ......

        KARAR Davacılar, davalılar murisi ... ’nın bankadan aldığı kredi nedeniyle düzenlenen sözleşmeyi kefil olarak imzaladıklarını,asıl borçlunun vefat etmesinden sonra mirasçıları olan davalıların borcu ödememesi nedeniyle icra tehdidi altında borcu ödemek zorunda kaldıklarını,davalıların bu borç nedeniyle başlattıkları icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar,murislerinin ne kadar borcu olduğunu bilmedikleri için icra takibine haklı olarak itiraz ettiklerini,davacılar ile muris arasında sürekli para alışverişi olduğunu, çekilen kredileri birbirlerine verdiklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir....

          İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1057 esas, 2015/944 karar sayılı ilamı ile de 02.06.2015 tarihindeki ödeme emri tebliğatının usulsüzlüğünün tespiti ile ödeme emrinin davalı borçluya 01.10.2015 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verildiği anlaşılmış, ayrıca icra takip dosyasının incelenmesinde de, davalı borçlunun yeni belirlenen ödeme emrinin tebliğ tarihinden sonra yasal itiraz süresi içerisinde 06.10.2015 tarihinde icra takibine itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda davaya dayanak icra takibindeki ödeme emrinin, 01.10.2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiği subuta erdiğinden, takibe de süresinde itiraz edilmiş olduğundan, 06.07.2015 tarihinde süresinden önce açılan dava ile tahliye isteminde bulunulamaz. Bu sebeplerle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliyeye karar verilmesi doğru olmayacağından kararın bozulması gerekmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada mahkemece yetkisizlik kararı verilerek dosyanın gönderildiği, ispat yükünün davacıda olduğu, davacının aradaki hukuki ilişkiyi kanıtladığı, davalının ödemeyi ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafça ... İcra Müdürlüğünde ilamsız icra takibine girişilmiş, borçlu aleyhindeki icra takibine hem icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri hem de borçlu olmadığını belirterek itiraz etmiştir. İtiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında ... Asliye Hukuk Mahkemesince icra dairesinin yetkisiz olduğu ve böylece dava şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin anılan kararı taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu durumda yetkili olduğu belirtilen ......

              İcra Müdürlüğü’nün ......

                Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, davalı aleyhine yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece takibin 29.08.2005 tarihi itibariyla işlemden kaldırıldığı, yenilenmediği ve böylece iptali istenen bir itiraz söz konusu olmadığından konusu olmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Dosya içerisinde bulunan Sincan 1. İcra Müdürlüğünün 2004/1374 sayılı dosyasından davalı borçlu aleyhine aidat borçlarını ödememesi nedeniyle yürütülen icra takibine 01.04.2004 tarihli itiraz dilekçesi ile borçlu tarafından itiraz edildiği İcra Müdürlüğünce aynı gün tebliğ mazbatasının dönüşünün beklenmesine karar verildiği ve 29.08.2005 tarihinde takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırıldığı; Dairemizin geri çevirme kararı üzerine itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğu anlaşılmaktadır....

                  Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller sonucunda, davalı yanın alacağın dayanağını oluşturan faturayı Ba formu ile vergi dairesine bildirdiği, fatura içeriğine itiraz etmediği, davalının icra takibine itiraz dilekçesinde borcun 28.800,00 TL'sini kabul ettiği için bu miktar yönünden dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, 28.800 TL yönünden davanın reddine, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, 45.477,18 TL üzerinden takibin devamına, 3.335,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/8944 E. 2014/12079 K. sayılı 30.06.2014 tarihli ilamıyla; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davacı temyizi yönünden ise itiraz dilekçesi içeriğinden borcun tamamına itiraz edilmiş olduğu, başka bir anlatımla itirazın kısmi itiraz niteliğinde bulunmadığı anlaşıldığından dolayı davacının itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için...

                    dosyasına ---- tarihinde "borcun tamamına" şeklinde itiraz eden davalı taraf, daha sonraki tarihlerde itiraz ettiği icra takibine konu faturalara ilişkin kısmi ödemeler yaparak toplamda -----ödeme yapmış olduğunu, buradan da anlaşılacağı üzere davalı kötü niyetle, müvekkiline söz konusu faturalardan kaynaklanan borcu olduğunu bilmesine rağmen sadece ödemede vakit kazanmak ve müvekkilinin alacağına geç kavuşmasını sağlamak amacıyla haksız bir şekilde icra takibine itiraz etmiş olup, davalı şirket'in iddiaları ile uygulamaları birbirinden farklı ve çelişki içermekte olduğunu, keza davalı şirketin icra dosyasındaki borca itiraz ettiği müvekkili şirkete, cari hesaba ilişkin olarak ayrı tarihlerde toplamda ----- ödeme yapması da işbu iddialarını kanıtlar nitelikte bir delil olup, davalı tarafın, tüm borca itiraz edilen bir icra dosyasına ilişkin olarak ödeme yapması ve bu kapsamda halen daha borçlu olmadığını iddia etmesi abesle iştigal ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunun da izahtan...

                      UYAP Entegrasyonu