Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsili için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalının 15.9.2009 tarihli icra dosyasına verdiği dilekçesinde sadece takip şekline itirazını bildirdiği, borca itiraz niteliğinde olmadığı, itirazın iptali davasının görülüp dinlenebilmesi için her şeyden önce usulüne uygun olarak bu icra takibine itiraz yapılmasının gerektiği, davalının borca itirazının bulunmaması nedeniyle davanın ön şartının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptali istemine ilişkindir....

    İcra Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklının kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlattığı icra takibine davalı borçlunun süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkeme tahliyeye karar vermiş, karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı vekili davalı borçlu aleyhine 5.3.2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile 30.8.2009 tarihinden 28.2.2009 tarihine kadar yedi aylık kira bedeli 2450 TL’nin ödenmesini, borcun süresinde ödenmemesi halinde kiralananın tahliyesini istemiştir. Ödeme emri borçluya 19.3.2009 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçlu 24.3.2009 tarihinde borca itiraz etmiştir....

      . - K A R A R - İhtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili, açmış olduğu menfi tespit davasıyla müvekkiline zorla senet imzalatıldığını belirterek, henüz icra takibine konu olmayan bonodan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece işlem uygun görülerek bononun icra takibine konulmamasına ilişkin ihtiyati tedbir karar verilmiştir.İhtiyati tedbire itiraz eden (davalı) vekili, sonradan iptal edilen taşınmaz satım sözleşmesi nedeniyle ödenen paraların iadesi amacıyla bononun düzenlenmiş olduğunu belirterek ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş, hükmü ihtiyati tedbir iseyen (davacı) vekili temyiz etmiştirHMK’nın 394/4 hükmüne göre, “İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır....

        Mahkemece; davanın kabulü ile takibe vaki itirazının iptaline, takibin 2.126,00 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren %30 temerrüt faizi yürütülerek devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.Dava; doğalgaz abonelik sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davalı abone, icra takibine konu beş adet faturadan yalnızca birine itiraz etmiş ve davacı da itiraz edilen bu fatura bedeli için dava açmış olup, mahkemece itiraz edilen fatura bedeli üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek, hangi miktar üzerinden hükmedildiği açıklanmaksızın ilamın infazında tereddüt uyandıracak şekilde...

          Mahkemece toplanan delillere göre, davanın esasını teşkil eden İstanbul 11.İcra Müdürlüğü'nün 2014/1471 nolu icra dosyasında ödeme emrinin davalıya 24/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz dilekçesinin bu icra dosyası yerine sehven İstanbul 4.İcra Müdürlüğü'nün 2013/27549 nolu icra dosyasına sunulduğu, her iki icra dosyasının taraflarının aynı, ancak alacak tutarlarının farklı olduğu, 28/01/2014 havale tarihli itiraz dilekçesinde belirtilen icra dairesi ve icra dosyası numaraları ile alacak tutarının İstanbul 4.İcra Müdürlüğü'nün 2013/27549 nolu icra dosyasına ilişkin olduğu, dolayısıyla davanın esasını teşkil eden icra takibine itirazın süresinde olmadığı, dava açma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle, esasa girilmeksizin davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            K A R A R Davacı, davalı aleyhinde başlattığı icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğinden bahis ile itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, borcun bir kısmına itiraz eden borçlu o kısmın miktarını açıkça göstermediğinden itiraz etmemiş sayılması gerektiğinden bu nedenle davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacağının tahsili için başlattığı icra takibine haksız itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından bahis ile davanın reddine karar verilmiştir....

              İcra Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı tarafından davalılar aleyhine kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine, davacı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi talebinde bulunmuştur. Mahkemece talebin kısmen kabulü ile kiralananın tahliyesine, itirazın kaldırılması ve alacağın tahsiline ilişkin talebin ise genel mahkemede yargılamayı gerektirdiğinden bahisle bu taleplerinin reddine karar verilmiş, karar her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Davalılar vekilinin, kiralanın tahliyesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı tarafça davalılar aleyhine yapılan haciz ve tahliye istekli icra takibine davalılar tarafından süresinde itiraz edildiğinden takip durmuştur....

                Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında ayakkabı fermuar alım-satımı konusunda ihtilaf bulunmadığı, davalının icra takibine yönelik itiraz dilekçesinde faturalara, borcun tamamına fer’ileri ile birlikte itiraz edilmiş olup, davadaki savunmanın aksine mallardaki maddi ayıptan bahsedilmediği, davalının ayıp iddiasının mücerret beyandan ileri gitmediği, davacının davalıdan bakiye alacak miktarının 4.447.00.-TL.işlemiş faiz miktarının da 627.04.-TL.olarak tespit edildiği gerekçesiyle davalının takip dosyasına vaki itirazının 4.447.-TL.asıl alacak, 627.04.-TL.işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.074.04.-TL.üzerinden iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanarak takibin devamına, işlemiş faiz ile ilgili fazla talebin reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı yanca yapılan icra takibine karşı davalı borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir....

                  İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibi yaptıklarını ancak davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir....

                    İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibi yaptıklarını ancak davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu