Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında düzenlenen protokole göre alacaklı olduklarını, alacağın tahsili için yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek 2010/8389 esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibinin iptal edildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacı yanca başlatılan 2010/8389 esas sayılı icra takibinin iptal edilmesi sonucu davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davasının şartlarından birisi, usulüne uygun olarak ilamsız icra takibi yapılması ve bu icra takibine süresi içinde yapılan itiraz sonucu takibin durmasıdır. Somut olayda davacı yanca başlatılan 2010/8389 esas sayılı takip ilamsız icra takibi olmayıp kambiyo senetlerine özgü yol ile başlatılan kambiyo yolu ile takiptir....

    Mahkemece; davalı taraf icra takibine ve davaya konu borcu ödediğini savunmamış ancak; borcun dayanağının icra takibinde açıklanmadığı ve borçluya bildirilmediğini savunarak davanın reddini istemiş ise de; icra takibine ve davaya konu bağımsız bölümün 25/06/1998 tarihinden beri kat maliki bulunan davalının borçtan haberdar olmadığını beyan etmesi hayatın olağan akışı, normal hayat tecrübeleri ve basiretli iş adamının davranış şekline uygun düşmediği, diğer bir deyişle davalının icra takibine ve davaya konu borcun varlığını takip tarihinden önce herhangi bir şekilde öğrenmiş olması gerektiği sonucuna varıldığından davalı borçlunun icra takibine ve davaya konu borcun varlığını takip tarihinden önce bildiği kabul edilmek, hal böyle olunca davalı borçlunun ödenmemiş yönetim giderlerinden hukuken sorumluluğuna karar verilmek gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı borçlunun icra takibine itirazının iptaline, ... 1....

      Şti. işyerinin davalı SGK'ya olan borçları sebebiyle davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinden; a-) Müdürlüğün 2005/11885 no.lu icra takibine ilişkin 06/06/2005 tarihli ve 53098 sayılı, b-) Müdürlüğün 2005/15457 no.lu icra takibine ilişkin 06/12/2005 tarihli ve 108319 sayılı, c-) Müdürlüğün 2006/13313 no.lu icra takibine ilişkin 20/09/2006 tarihli ve 86545 sayılı, d-) Müdürlüğün 2006/13314 no.lu icra takibine ilişkin 20/09/2006 tarihli ve 86543 sayılı, e-) Müdürlüğün 2007/12382 no.lu icra takibine ilişkin 22/05/2007 tarihli ve 55597 sayılı ödeme emirlerinin iptaline, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinden bunların dışında kalan Müdürlüğün 2012/27925 no.lu icra takibine ilişkin 05/10/2012 tarihli ve 17.613.009 sayılı, 2012/15959 no.lu icra takibine ilişkin 09/03/2012 tarihli ve 4.713.759 sayılı, 2009/23077 no.lu icra takibine ilişkin 26/09/2013 tarihli ve 12.393.519 sayılı, 2009/23078 no.lu icra takibine ilişkin 26/09/2013 tarihli ve 12.393.619 sayılı, 2009/23079 no.lu icra takibine...

      Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2021/179-E sayılı dava dosyasında aynı mahiyetteki işler çerçevesinde talep etmiş olduğumuz fatura bedellerini aynı gerekçe ile ödenmediğini, yapılan icra takibine itira z edilmediğini, Ancak menfi tespit davası açıldığını, davalı, fatura bedellerini süresinde ödemediği ve davalıya 26.11.2020 tarihinde ödeme ihtarnamesi gönderildiğini, davalı vekilince ödeme yapılmayacağını bildirmişlerdir. (EK-5) Bunun üzerine, alacağımızın tahsili için, Ankara 26. İcra Müdürlüğü' nün 2021/261-E....

        Davalı vekili, dava ve icra takibine konu bononun müvekkilin davacıya verdiği büyükbaş hayvan karşılığı bedeli olarak düzenlendiğini, dolayısıyla sonradan doldurulmasının sözkonusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, dava ve icra takibine konu bonoda "bedeli nakden ahzolunmuştur" ibaresinin bulunduğu, ancak davalı vekilinin cevap dilekçesinde, takibe konu bononun müvekkili davalı tarafından davacıya verilen büyükbaş hayvan karşılığı bedeli olarak düzenlendiğini beyan ettiği, bu durumda davalının bononun nedenini değiştirdiği, ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davalı yanca bononun alım satım karşılığı düzenlendiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne icra takibine konu bonodan ve bu bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, bononun ve icra takibinin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece icra takibine İİK' nın 67. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürede itiraz edilmediği, buna göre davada hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; dosyadaki belgelerden icra takibinin 05.04.2007'de başlatıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacıya ödeme emrinin 03.04.2007'de tebliğ edilmiş olması mümkün bulunmamaktadır....

            . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, müvekkilinin icra takibine konu bono borcunu davalının icra dosyasındaki vekili dava dışı ...'ın talebi doğrultusunda banka yoluyla 04.08.2008 tarihinde 7.000,00 TL, 14.08.2008 tarihinde 13.000,00 TL olarak haricen ödediğini, bunun yanısıra icra dosyası masrafları karşılığında davalı vekiline 1.000,00 TL daha ödeme yapıldığını ve karşılığında belge alındığını, harici ödemeler nedeniyle icra takibine konu 20.000,00 TL bedelli bonoya ilişkin herhangi bir borç kalmadığını, ancak davalı vekili dava dışı ...'ın ödemeleri, yine alacaklı vekili olduğu müvekkili ile ilgisi bulunmayan başka bir icra takip borcuna saydığını, müvekkilinin borçlu olduğu icra takibine devam edildiğini, icra dosyasına mükerrer ödeme yapılmak zorunda kalındığını ileri sürerek icra takip dosyasına fazladan ödenen 20.000,00 TL.nin davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              - K A R A R - Davacılar, davalı tarafından bonolara dayalı olarak aleyhlerine icra takibine girişildiğini, icra takibine konu bonolardaki keşideci kısmında bulunan imzaların kendilerine ait olmadığını ileri sürerek icra takibine konu 3 adet bonodan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu bonoların müvekkiline davacılar ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında verildiğini, davacılar hakkında evrakta sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturma sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve ... 9....

                varılarak ilgili icra takibine konu bonoda yer alan imzanın davacıya ait olduğu hususu gözetilerek davanın reddine,İİK nın 72....

                  - KARAR - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı ... tarafından çeke dayalı olarak icra takibine girişildiğini, icra takibine konu çekin arkasında birinci ciranta olarak müvekkili adına kullanılan kaşenin müvekkilinin muvafakatı dışında kullanıldığını, imzanın da müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine,takibin iptaline ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen 2011/188 Esas sayılı davada davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı ... tarafından bonolara dayalı olarak icra takibine girişildiğini, icra takibine konu bonolardaki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, takibin iptaline ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu