Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı adrese 22.11.2005 ve 19.1.2006 tarihlerinde gidildiğinde, haciz mahallinde hazır bulunan borçlunun borcunu ödeyeceğini beyan etmesi üzerine herhangi bir muhafaza işlemi yapılmamıştır. 12.9.2006 tarihinde ise haciz adresinin boş olması nedeniyle, borçlunun tespit edilen yeni adresine (... Cad No:13 .../...) gidilmiş, borçlu borcunu ödeyeceğini belirttiği için yine muhafaza işlemi yapılmamıştır. 16.10.2007 tarihinde bu adrese yeniden gidildiğinde, borçlu tarafından, işçi olduğu belirtilerek davalı 3.kişi ... lehine istihkak iddiasında bulunmuştur. Görüldüğü gibi dava konusu taşınır mallar 16.10.2007 tarihinde borçlunun huzurunda hazcedilmiştir. İİK.nun 97/a maddesi uyarınca mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Davalı 3.kişi tarafından bu karine aksinin kesin ve güçlü delillerle isbatı gerekir. Oysa 26.9.2005 tarihli haciz işlemi borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapıldığı gibi bu mahcuzların dava dışı ...'...

    Davalı ---- yasal hasım olması dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve davacının Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı davanın şirketin terkin edilmesinden önceki tarihe ait olması karşısında tasfiye memurunun dava ve icra takibinin varlığından haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi sonuçlandırarak şirketin ---- terkinini usul ve yasaya aykırı olarak yaptığı, davacı tarafın ihya davası açmasına sebebiyet verdiği gözönünde tutularak davalı ---- yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamış, davalı tasfiye memuru sorumlu tutulmuştur. Davalı-----işlemlerini eksik bıraktığından dava açılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle yargılama giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulması gerekir....

      edildiğini, kaldı ki icra memurunun hatalı işlem gerçekleştirdiğini, ayrıca müvekkilin sorumlu olup olmadığı ve sorumluluk tutarının belirlenmesi hususunda şikayet yoluna başvurusu gerekli olduğundan davanın açılmasında hukuki yararı bulunduğunu, icra memurunun hatasının olduğu bir işlemde müvekkil aleyhine hüküm kurularak vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının da doğru olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak şikayetin kabulüne, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      İlk derece Mahkemesi; davacı borçlu hakkında Büyükçekmece 3.İcra Müdürlüğünün 2020/10934 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlunun "100.Yıl Mah., 1063 Sok....

      Şikâyet, icra ve iflas hukukunda düzenlenmiş, kendisine özgü hukuki bir çare olup bir dava ve gerçek anlamda bir kanun yolu değildir. Şikâyet, icra takibinin taraflarına veya hukuki yararı bulunan diğer kişilere tanınmış ve bu yolla icra ve iflas dairelerinin (veya diğer icra organlarının) kanuna veya olaya uygun olmayan işlemlerinin iptalini veya düzeltilmesini ya da yapmadıkları veya geciktirdikleri işlemlerin yapılmasını sağlayan hukuki bir çaredir (Pekcanıtez, H./ Atalay, O./ Özkan, M.S./Özekes, M.:İcra ve İflas Hukuku, 11. Bası, ..., 2013, s.125 vd.). Şikâyetin konusu, icra ve iflas dairelerinin yapmış oldukları işlemlerdir. İcra dairesinin işleminden maksat, somut olay karşısında icra dairesinin davranış biçimidir. İşlemin, şikâyete konu olabilmesi için mutlaka memurun olumlu bir davranışının olması gerekmez. İcra memurunun yapması gereken bir işlemi yapmaması veya ihmal etmesi, sürüncemede bırakması durumunda da bu olumsuz davranışı şikâyet konusu olabilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kira bedellerinin ödenmemesi iddiasıyla davalı hakkında başlatmış olduğu haciz ve tahliye talepli icra takibi ile 7800 TL kira parasının tahsilini talep etmiş, davalının takibe itiraz etmesi üzerine ise davacı İcra Mahkemesi'ne başvururak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesini istemiştir....

          Şu durumda; davalının eylemi nedeniyle dava dışı polis memurunun, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı hususunun dosya kapsamı ile sabit olduğu dikkate alındığında, davacının isteminin, bu yönüyle ve olay tarihindeki verilere göre değerlendirilerek rücu kapsamının ve tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle tümden reddine karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA 25/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            olduğunu, 10/09/2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini ve icra dosyasına yapılan itirazımızın süresi içerisinde yapıldığını, bu sebeple icra takibinin durdurulmasını, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2022/107 ESAS 2022/385 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; " Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğü nezdinde 2021/25029 Esas no ile başlatılan icra takibinde ödeme emrinin tebliğine ilişkin "Sultaniye Mah. 349. Sk. No: 2/10 Esenyurt İstanbul" adresine gönderilen tebligat işlemi usulsüzdür....

            - K A R A R - Davacı vekili; kooperatif üyelerinden ... tarafından müvekkili aleyhine alacak davası açıldığı, davanın kazanıldığını mahkeme karararının takibe konulduğunu, takibin kesinleşerek davacı aleyhine cebri icra işlemi yapıldığını ancak davacı kooperatifin malvarlığının bulunmaması nedeniyle herhangi bir ödeme imkanı olmadığını, tasfiye memuru kararı ile kooperatifin malvarlığının bulunmaması ancak ödenmesi gereken borcunun olması başka imkanın bulunmaması nedeni ile borcun tahsilat ve tasfiye işlemlerinin tamamlanmasına ve üyelerin payları nispetinde belirlenen miktarları ödemesi sonrası tasfiye işlemlerinin tamamlanması yönünde karar alındığını, bu kararın ardından kooperatif üyesi olan davalı aleyhine icra takibine başlandığını bu icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu